Kerbela

  • 6.04.2014 00:00

 29 Temmuz 661 tarihinde Muaviye’nin halife olması ile birlikte, İslam dünyası içindeki iki başlılık sona erer. Hz. Ali‘nin anısını hedef alan Emevi siyaseti zaman zaman nüksetse [1] de, genel manada istikrar bozulmaz. Fetihler yeniden başlar.

Ancak, 676 yılına gelindiğinde, yeni bir gelişme yaşanır: Muaviye, kendisinden sonraki halife olarak oğlu Yezid‘i gösterir. Halifeliğin bir hanedana dönüşmekte olduğunu ima eden bu uygulama, o gün itibariyle bir ilktir. [2] Dahası, Yezid, günahkâr bir insan olarak tanınmaktadır. Dolayısıyla, halifelik için uygun bir seçim olarak görülmez ve böyle bir ön atama, tepki doğurur.

Konunun bir diğer önemli boyutu ise, halifeliğin Ehl-i Beyt‘in hakkı olduğu düşüncesinin de hâlâ canlı olmasıdır. Hz. Ali’nin oğlu Hasan‘ın 669 yılındaki ölümünden beri, onun küçük kardeşi Hüseyin, Ehl-i Beyt tarafının yeni lideridir. [3] Gerçi, Hasan’ın ölümünün ardından Hüseyin, Muaviye’ye karşı herhangi bir siyasi mücadeleye girmediği gibi, kendi tabanından gelen bu yöndeki kimi tekliflere de sıcak bakmamıştır.

Ancak, Muaviye’nin 676 yılındaki bu tasarrufu ile birlikte, yeni bir gerginlik ortaya çıkar. Hüseyin’in (Abdullah bin Zübeyr ve Abdullah bin Ömer ile birlikte [4]) Şam iktidarına karşı çıkması, bu noktada olur. Bu muhalefet üzerine, Muaviye, Şam’dan Medine’ye gelerek bu üçlüyü ikna etmeyi denese de, başarılı olamaz. [5]

Muaviye’den sonraki beş ay

Aradan takriben dört sene geçer. 29 Nisan 680 tarihinde, Muaviye ölür. Muaviye’nin ölümünün hemen ardından, oğlu Yezid, önceden planlandığı üzere, halifeliğini ilan ederek biat almaya başlar. Yezid, aynı gün, bir de Medine Valisi (ve aynı zamanda kuzeni) Velid bin Utbe’ye haber göndererek Hüseyin’den kendisi adına biat istemesini emreder.

Velid, konuyu Hüseyin’e açar. Ancak, Yezid’e biat etmemesi durumunda hayatının tehlikeye gireceğini sezen Hüseyin, (akrabaları ve diğer bazı yakınları ile birlikte) gizlice Medine’den ayrılır. Ölümüyle sonuçlanacak olan beş aylık süreç, bu şekilde başlamış olur.

Hüseyin ve beraberindekiler, güneye, Mekke’ye giderler. Oraya varmalarından kısa bir süre sonra, Kufelilerin ileri gelenlerinden bazı kimseler, Hüseyin’e biat etme yönündeki isteklerini iletirler. Bunun üzerine, Hüseyin, amcasının oğlu Müslim bin Akil‘i Kufe’ye gönderir.

Müslim, 9 Temmuz’da Kufe’ye varır ve 10.000′in üzerinde Kufeliden (Hüseyin adına) biat alır. Bu gelişme (doğal olarak) Yezid’in hoşuna gitmez ve Yezid, Kufe valisi Numan bin Beşir’den Müslim’e engel olmasını ister. İlgili vali, sert bir tavır almakta isteksiz davranınca da, onu azleder ve yerine acımasızlığı ile meşhur Basra Valisi Ubeydullah bin Ziyad‘ı atar – ki olayların kızışması da, yeni vali Ubeydullah’ın Kufe’ye gelmesinden sonra olur. [6]

Ubeydullah, ilk olarak, şehrin ileri gelenleri ile görüşerek Hüseyin yanlısı direnişi büyük ölçüde kırar. Ardından da, Müslim’i yakalatıp öldürtür. [7]

Kuzeni Müslim öldürüldüğünde (9 veya 10 Eylül), Hüseyin, Kufe‘ye takriben 1.500 kilometre uzakta olan Mekke’dedir. Dolayısıyla, bu gelişmeden haberdar olmaz. Dahası, Kufe halkının halen kendi yanında olduğunu düşünmektedir. Bu nedenle de, (muhtemelen Müslim’in öldürüldüğü gün) Mekke’den Kufe’ye doğru yola çıkmakta bir mahzur görmez. [8] Kufe’de yaşananları ise, ancak şehre yaklaşırken alır.

Katliam

Kufe halkının önemli bir kısmının taraf değiştirdiğini ve de kuzeni Müslim bin Akil’in yeni vali Ubeydullah tarafından öldürtüldüğünü öğrenen Hüseyin için Kufe’nin artık bir önemi kalmamıştır. Ancak, kuzeni Müslim’in akrabaları, Kufe’ye gitmek isteyince, Hüseyin, isteyenlerin kafileden ayrılabileceğini söyler ve sonra da, geriye kalan (ve önemli bir kısmı akrabalarından oluşan) takriben 70 kişi ile yoluna devam eder. Ancak, kafiledekiler Kufe’ye yaklaştığında, şehre girmelerine izin verilmez ve Kufe’nin takriben 80 kilometre kuzeyindeki (ve Bağdat’ın takriben 100 kilometre güneybatısındaki) Kerbela’ya yönlendirilirler. [9]

2 Ekim 680 tarihinde Kerbela’ya varan kafile, kuşatma altında tutulur. 7 Ekim gününden itibaren, kafilenin Fırat ile irtibatı da engellenir. Üç gün süren susuzluğun ardından, Vali Ubeydullah’ın emriyle, Ömer bin Sa’d [10] komutasındaki takriben 4.000 kişilik ordu, saldırıya geçer. Saldırı neticesinde, Hüseyin ve beraberindekiler öldürülür. Öldürülenlerin önemli bir kısmı, Hz. Muhammed’in torunları ve yeğenleridir.

Katliamı gerçekleştirenler, Hüseyin de dahil olmak üzere, kafiledeki ileri gelen kimselerin başlarını keser [11] ve bu başları (sağ kalan ve esir alınan az sayıdaki kişiyle [12] birlikte) Şam’daki yeni halife Yezid’e gönderirler. Askerler, ölülerin bedenlerini ortada bıraktıklarından, onları daha sonra civardaki köylüler toprağa verir. İlgili mezarlık, Kerbela’daki İmam Hüseyin Camii [13] bünyesi ve civarındadır.

Bazı notlar

(1) Kerbela Savaşı olarak bilinen olay, özetle budur. Ancak bu yaşanana savaş demek pek doğru sayılmaz. Her şeyden önce, ortada bir ordu değil, kadın ve çocukların da bulunduğu ve önemli kısmı Hüseyin’in akrabalarından oluşan bir kafile vardır. Gerek İslam dünyasının özellikle belli bölgelerinde gördükleri saygınlık, gerekse Emevi ailesine olan muhalefetleri nedeniyle siyasi iktidar için bir tehdit durumunda olan peygamber ailesinin, Şam’daki halifeye bağlı olan Kufe valiliğinin güçlerince katledildiğini söylemek daha doğru bir nitelendirme sayılabilir. (Eğer olaylar farklı gelişse ve Hüseyin, Kufe’de kendisine biat eden 10.000′den fazla insanla Şam üzerine yürüseydi, o zaman Sıffin Savaşı‘na benzer bir çatışmadan söz edilebilirdi.)

(2) Hüseyin’in, amacının kazanmak değil, doğru bildiği şekilde hareket etmek olduğu ve bu nedenle 4.000 kişilik bir orduya karşı savaşmasının ölümüyle sonuçlanacağına aldırış etmemiş olduğu düşüncesi, şii kültüründe önemli izler bırakır. (Pek çok yönü itibariyle siyasi iktidara karşı daha uysal olan sünni yaklaşımı incelerken, bu siyasi arkaplan da dikkate alınabilir.)

(3) Kerbela katliamı, hicri takvimde 10 Muharrem 61 tarihine karşılık gelir. Aşure Günüolarak da adlandırılan bu gün, şiiler için bir matem günüdür. Aynı günü Nuh Tufanı (ve aslında “Tarihteki bütün önemli olaylar 10 Muharrem günü mü yaşandı?” denecek denli çok sayıda diğer şey) ile ilişkilendirerek bir tatlı festivali olarak kutlamanın nasıl bir tarihi arkaplanın ürünü olduğu da ayrıca dikkate değerdir.

–––––

[SONRAKİ YAZI: Yezid Dönemi (680-683)]

–––––

Notlar:
[1] Muaviye döneminde (661-680) kimi cuma hutbelerinde Hz. Ali’ye hakaret edilmesi gibi uygulamalar, bu siyasetin niteliği hakkında bir fikir verebilir. Bu çerçevede, Hucr bin Adi‘nin başına gelenler de ayrıca önemlidir. Hz. Ali’nin hayatta olduğu dönemde kendisinin yakınlarından biri olan ve hem Cemel hem de Sıffin savaşlarında ordu komutanlığı görevlerinde bulunan Hucr bin Adi, camilerde Hz. Ali’ye hakaret edilmesine karşı çıkar. Bunun üzerine, Muaviye, hem kendisini hem de onunla birlikte hareket eden kişileri yakalatıp hapsettirir ve bir süre sonra da öldürtür. Ancak, Hucr bin Adi’nin 671 yılındaki ölümüne dair kimi dramatik detaylar, ilk dönem İslam tarihinin bir parçası haline gelir. Şöyle ki, Hucr bin Adi, idam edilmeden önce, adet olduğu üzere iki rekat namaz kılar. Sonrasında da, öldürüldükten sonra, yıkanmadan, kanlı elbiseleriyle gömülmeyi vasiyet eder. Bu şekilde, kendisini idam edenlerin zalim, kendisinin ise şehit olacağını ima eder.
[2] Hz. Ebu Bekir de kendisinden sonra gelecek halife olan Hz. Ömer’i bizzat seçmişse de, bu seçim, babadan oğula yapılan bir otorite intikali değildi. Hz. Ömer ise, kendisinden sonraki halifenin seçimi için bir şura teşkil etmişti. Her ne kadar bu seçim sistemleri de itirazsız kalmamış ise de, babadan oğula geçen halifelik, 676 yılı itibariyle (Ehl-i Beyt dışında) bir ilkti.
[3] Hz. Ali, kendisinden sonra büyük oğlu Hasan’ı işaret eder ve diğer çocuklarından ona tabi olmalarını ister. 669 yılında Hasan’ın ölümünün ardından, küçük kardeşi Hüseyin, Ehl-i Beyt’in yeni lideri olur.
[4] Abdullah bin Zübeyr, Zübeyr bin Avvam’ın, Abdullah bin Ömer ise, Hz. Ömer’in oğludur.
[5] Bu çerçevede sıklıkla atıfta bulunulan bir diğer konu ise, Hasan ile Muaviye arasında 661 yılında yapıldığı öne sürülen bir anlaşmadır. Bu anlaşmaya göre, daha fazla kan dökülmesini istemediği için halifeliği Muaviye’ye bırakmaya razı gelen beşinci halife Hasan, bunu yaparken bir şart öne sürmüştür. Şöyle ki, şayet Muaviye kendisinden önce ölürse, halifeliği yeniden kendisi alacaktır. Yok eğer, Muaviye’nin ölümü sırasında kendisi hayatta değil ise, o zaman kardeşi Hüseyin halife olacaktır.
[6] Bu kişi, Ebu Süfyan‘ın evlat edindiği çocuğu Ziyad’ın oğludur. Ubeydullah’ın acımasızlığı konusunda, bkz.: Fitne ve İnsan başlıklı yazının son paragrafı
[7] Şiiler, Müslim bin Akil’i, Kerbela’nın ilk şehidi kabul ederler.
[8] Mekke’deki pek çok önde gelen Hüseyin yanlısı, bütün aile fertlerini yanına alarak Kufe’ye gitme kararının bir parça temkinsizce bulur ve onu bu konuda uyarır. Ancak, Hüseyin’in kararı yine de gitme yönünde olur. (Hüseyin’in bu kararında, dedesi Hz. Muhammed’in rüyasında ona o yönde telkinde bulunmuş olmasının etkili olduğu da söylenir.)
[9] Vali Ubeydullah bin Ziyad’ın emriyle Hüseyin ve beraberindekileri Kufe’ye sokmayan birliğin başındaHür bin Yezid vardır. Bu kişi, daha sonra taraf değiştirecek ve Kerbela’da Hüseyin ile birlikte savaşırken hayatını kaybedecektir.
[10] Ömer bin Sa’d, aşere-i mübeşşereden Sa’d bin Ebi Vakkas‘ın oğludur.
[11] Hüseyin’i öldüren ve başını kesen kişinin adının Sinan bin Enes olduğu rivayet edilir.
[12] Sadece birkaç kişi sağ kalır. Sağ kalanlar arasında, Hüseyin’in o gün 21 yaşında olduğu tahmin edilen oğlu Zeynel Abidin ve bazı kadın ve çocuklar zikredilir.
[13] Şii inancında merkezi bir yeri olan ve 680 yılından beri ziyaret edilen ilgili mekânın farklı dönemlerde farklı müslüman siyasi liderler (ve halifeler) tarafından tahrip ya da ihya edilmesine rastlamak zor değildir.

–––––

Yazı arşiviİslam’ın İlk Asrı konulu diğer yazılar

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums