Dedemi yitirmek...

  • 25.10.2015 00:00

 Hayatın kucağıma bıraktığı acı, bu sefer gerçekten hayat kadar büyük olanlardandı..

Ama içimden bir ses sürekli bu acıdan daha büyük hediyen var diyordu sanki...

Bir yazı, bir fotoğraf, bir anı, hep bunu söylüyordu... Ölümün bile değiştiremeyeceği bir hediye ile doğmuştum ben...

Kazancım kaybettiğimden büyüktü...

Ben Çetin Altan’ın torunuydum...

Çetin Altan benim dedemdi...

Hayatın en sert gerçeğinin bile yenemeyeceği bir hediyeydi bu.

***

“Eğer Çetin Altan’ın torunuysanız talih şüphe duyacağınız bir şey değildir sanırım...

Siz ancak talihin varlığına inanabilirsiniz.

Talih sizi seçmiştir... Size, hiçbir zaman onlar kadar iyi anlatamayacağız ama onların bile sahip olmadığı bir hikâye vermiştir...

Hayran olduğunuz babanız, babasına hayran bir çocuktur...

Benim dedem Çetin Altan...

Talih bana, ailemin bile sahip olmadığı bir hikâye verdi.

İnsan bazen talihten değil ama bu armağan karşısında kendisinden kuşku duyuyor... İnsan böyle bir hikâyeye ne yapsa layık olabilir ki...” diye yazmıştım dedemi anlattığım bir yazıda...

***

Talih beni seçmişti gerçekten...

88’inde bir dede her zaman Çetin Altan olmuyordu çünkü... Hayatın neredeyse tüm gerçeklerini reddeden bir ülkeye gerçekleri gösterebilmek için tek başına dövüşen bir yazar da dedeniz olmuyordu çoğu zaman...

“Bıkıp usanmadan anlatırdı: Var olmanın ne demek olduğunu, beyinsel süzgeçlerden geçmeyen bir yaşamın nasıl yok olacağını, yalan söylemeye ihtiyaç duymadığın bir hayat kurmanın gerçek başarı olacağını, parayı kazanırken aldığın hazzın onu harcarkenkinden daha fazla olmasının mutluluk hanesine yazılacağını, mekanı ve zamanı kullanmayı, bugün beni ben yapan her şeyi işte...

Var olmamı istiyordu... İnatla istiyordu bunu. Bütün çocuklarından istediği gibi benden de istiyordu. 

Ama sonraları anladım ki yirmibeş bin köşe yazısı, altmış kitap, dört roman, dokuz piyes yazan bir yazı çılgını olarak o, bunu sadece benden değil bütün hayattan istiyordu.

Sanırım bu muhteşem ve belki de korkunç talep onu bizden, bildiğimiz herkesten ayırıp Çetin Altan yapıyordu. Başkalarını biçimlendiren hayatı, o biçimlendirmek istiyordu. Ve bunu da bedellerini ödeyerek yapıyordu.”

Bunu da bir başka yazıda anlatmıştım...

***

Bugün bir yazı daha yazıyorum...

Dedemin bir röportajda “siz kimi ciddiye alırsınız” diye sorduklarında, aslında bir yazara bu sorunun  sorulmasına kızarak “benim ciddiye aldığım tek şey boş bir beyaz kağıttır” demesi içimde çınlıyor...,

Yazılması benim için çok güç bir yazıyı ona layık olma çabasıyla yazmaya çalışıyorum şimdi...

Ve aklımdan tek şey geçiyor gözyaşlarım dökülürken, acımın aynı zamanda büyük bir hediyem olduğu...

***

Çetin Altan yok… Dedem yok artık.

Onu babaannemin yanına bıraktık, sonsuz bir yolculuğa çıktı şimdi.

Bir hayatı, bedelini ödeyerek yaşadı.

Boş bir beyaz kağıdı her şeyden daha fazla ciddiye aldı. O kağıtlardan binlercesini, unutulmayacak cümlelerle doldurdu.

Konuştu, anlattı, mücadele etti.

Mizah gücünü, en zor zamanlarda bile yitirmedi. Hastalığının son günlerinde bile

o muzip gülümsemesinden vazgeçmedi.

***

Bana öyle büyük bir armağan verdi ki kendisi kaybolduğunda bile o armağan orada duruyor.

Şimdi Tek bir fark var...o armağanın varlığını büyük bir acıyla hissetmem.

***

Derin bir kederle yaralandım…

Belki de hiç iyileşmeyecek bir yara.

Armağan ne kadar büyükse, acı da o kadar büyük oluyor.

Ama hiçbir şey, hiçbir yara, hiçbir acı, hiçbir ölüm, şu gurur dolu cümleyi benden alamayacak:

“Ben Çetin Altan’ın torunuyum.”

Ben, hayatta beyaz boş bir kağıttan başka hiçbir şeyi ciddiye almayan, hayatını o kağıtları doldurmakla geçiren, ölüm geldiğinde bile gülümsemeyi bilen bir adamın torunuyum.

Bu acıyla ve bu gururla yaşayacağım bundan sonrasını...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (4)

  • Hrac Madooglu
    Hrac Madooglu
    24.06.2014 07:17

    Sayin Tuluceoglu, Siz bati kulturunden rahatsiz degilseniz, bu konuda hemfikiriz demektir. Yalniz, Batinin kendi kulturunu tum dunyaya dayattigini iddia etmissiniz ki, bu gorusunuze katilmiyorum. Herhangi bir alis-veriste, alici istemezse, o alis-veris gerceklesmez. insanlara zorla koka kola iciremez, zorla hamburger yediremez, zorla klasik bati muzigi dinletemez, zorla bilgisayar kullandiramaz, evlilik disi iliskileri zorla engelleyemezsiniz. Veya her yeni nesile, zorla icinde dogduklari kulturun degerlerini ve geleneklerini dayatamaz, mesela kadinlari ilelebet cok esli evliliklere zorlayamazsiniz . Kultur emperyalizmi dediginiz sey zorla dayatilan degerler degil, ihtiyac duyuldugu icin benimsenen bir yasam bicimidir. Bilim ve teknolojinin, ulasim ve iletisimi cok kolaylastirdigi bu cagda, kuresel ekonomi tum ulkeleri ve her kulturden, inanctan insanlari, bir koyde yasiyormuscasina yakinlastirmis durumda. Bilim ve teknolojide egemen olan ulkelerin kulturu de, bu alanda geri kalmis ulkelerin kulturlerini elbet etkileyecektir. Ama Batinin, Dogu kulturlerinden hicbirsey almamasi da mumkun degil. Bu cagda, kulturlerin birbirine karismasi engellenemez. Degerler ve gelenekler de aynen devam edemez. Degisim, doganin kanununda, ozunde var olan birsey.

  • Hrac Madooglu
    Hrac Madooglu
    19.06.2014 10:48

    Bati kulturunden hoslanmiyor ve hatta zararli oldugunu dusunuyorsaniz, siz batiyla ilgili hicbir seyi sokmayin hayatiniza. Ne klasik veya cagdas bati muzigi dinleyin, ne hamburger, pizza, mantar soslu fleminyon yeyin (yogurt yiyebilir, ayran icebilirsiniz onlarin icadi degil), ne koka kola, gazoz, cay, kahve icin, ne batililarin yazdigi romanlari okuyun ne de filim seyredin. Spor musabakalari, futbol, basketbol da seyretmeyin. Olimpiyat oyunlarini, Dunya kupasini da bosverin. Demokrasi de, insan haklari evrensel beyannamesi de onlarin isi, size uymaz. Telefon, elektrik, bilgisayar, otomobil, ucak gibi seyler de haramdir cunku hepsi de gavur icadidir. Aspirin, antibiyotik ve her turlu ilaclara da dokunmayin.

  • Hasan Tülüceoğlu
    Hasan Tülüceoğlu
    20.06.2014 23:57

    Batı kültüründen rahatsız değiliz batının tek hakikatımı gibi tüm dünyaya dayatmasından, bir kültür emperyalizminden rahatsızıs. ikincisi Doğu ve İslam dünyasının bu dayatma karşısında savunmanız kalması yani dayatılman kültürü kendi gelenek değerler süzgecinden geçiremeyişleri. Doğu, özellikle İslam dünyası bu süzgeçten geçirmeyi er geç yapmalılar. Bunun için demokratik ortam ve bunun rahatlığıyla gönüllü bilimselalışmalar gerekir. Lütfen olayı yazdıklarınız gibi basitleştirmeyelim.

  • Hasan Tülüceoğlu
    Hasan Tülüceoğlu
    25.06.2014 19:31

    İslam dünyasının yapması gereken de bahsettiğiniz güçlü batı kültürünü kendi değerler potasında yerli yerinde yoğurup özgün yeni bir kültür ortaya koymasıdır..

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums