Suriyeli çocukların geleceği

  • 12.01.2016 00:00

 İsveç'in Ankara Büyükelçiliği geçen 12 Kasım'da “Türkiye'den İsveç'e Göçün 50. Yılı” dolayısıyla bir seminer düzenledi.

1970'lerde İsveç'e siyasi mülteci olarak gidip, daha sonra orada Türkiyeli göçmenlerin sosyal ve siyasal uyum süreçlerini konu alan bir doktora tezi yazdığım için ben de davet edildim. Konuşmamda İsveç'ten alınabilecek dersler üzerinde durdum.

İsveç 1850'lerden 1930'lara kadar yoksulluktan ve dini baskılardan (devlet dininin dayatılmasından) kaçış nedenleriyle (ABD ve Avustralya başta) dışarıya göç verdi. 2. Dünya Savaşı sonrasında işgücü göçüne, 1970'lerden itibaren de giderek büyüyen mülteci göçüne kapıları açtı. Bugün Avrupa'da göç alan ülkelerin başında geliyor; 10 milyonluk nüfusun yüzde 16'sı göçmenlerden oluşuyor. Yarıya yakını mülteci olduğundan, göçmen ve mülteci kavramları özdeşleşmiş durumda.

Anlaşılacağı üzere İsveç, Avrupa'nın en liberal göç politikaları izleyen ülkesi. En azından 2. Dünya Savaşı'ndan sonra, savaş ve baskılar yüzünden ülkelerinden kaçmak zorunda kalanlara kapıları açmanın bir insanlık görevi olduğuna dair yaygın mutabakatın yanı sıra göçün ülkenin ekonomik ve kültürel dinamizmine yaptığı katkının bilincinde olunması bunun başlıca nedenleri. Bütçenin yüzde 4'ü, sosyal harcamaların yüzde 60'ı göçmenlere ayrılıyor. Göçmenler İsveççe dil ve meslek kurslarından, çocukları anadil eğitiminden yararlanıyor. 1976'dan beri yerel seçimlerde oy kullanıyor; 5 yıl suç işlemeden ikamet halinde vatandaş olabiliyor. Bu süre mülteciler için 4, Kuzey ülkelerinden gelenler için sadece 2 yıl. 2011'den bu yana çifte vatandaşlığa izin veriliyor. Mültecilerin çoğu bu nedenlerle İsveç'e sığınmak istiyor. Ne var ki 2015'te gelen mülteci sayısı 190 bini aşınca kapılar kapandı.

Göçmenlerin entegrasyonunda, yani ekonomik ve siyasi uyumunda en başarılı ülke sayılsa da İsveç'te, göçmenler arasında işsizlik yüzde 20 ile yerlilerin 4 katı, gettolaşma önemli bir sorun. 1990 sonrasında önce eski Yugoslavya'dan, sonra Ortadoğu'dan gelen yoğun mülteci göçü, sonunda göçmenler lehindeki toplumsal mutabakatı sarstı. Son yıllarda göçmenlerle yerliler arasında daha önce hiç rastlanmayan şiddet olayları baş gösterdi. İsveç Demokratları adını alan ırkçı parti 2014'te yüzde 13 oranında oy aldı; son yoklamalara göre yükselişte. Ne var ki öteki partilerin hepsi, göçün değil ırkçılığın tehlike olduğu görüşünde.

Türkiye de İsveç gibi, önce dışa göç verirken 2007'den bu yana net göç alıyor. 2011'den bu yana savaşın yıkımından kaçan 2 milyonu aşkın Suriyeli geldi. Onlara kapıları açmak kuşkusuz insani bir vecibeydi. Ne var ki, birkaç ay sonra ülkelerine gideceklerini hesap etmek ya da Avrupa'ya gönderilebileceğini veya kurulacak “güvenli bölge”deki “konteyner şehirler”e gitmeye zorlanabileceklerini hayal etmek ne kadar yanlışsa, zamanla hepsinin ülkelerine döneceklerini varsaymak da o kadar yanlış. Aklı başında bir yönetimin, mültecileri tehlike olmaktan çıkarıp fırsata dönüştürmek için, öncelikle sığınma hakkı ve çalışma izni vererek entegrasyonlarına, yani uyum sağlamalarına yönelik bir nüfus politikası izlemesi gerekir.

Bu bağlamda özellikle dikkate alınması gereken iki husus var: 1) Suriyelilerin çoğunluğu çocuklardan oluşuyor. 660 bin çocuktan 400 bini okula gidemiyor. Bunların topluma kazandırılmalarının birinci şartı, eğitim görmeleri ve Türkçe öğrenmeleri. Anadillerini geliştirmek de tabii ki doğal hakları. Bunları sağlamak hiç kolay olmayabilir, ama AB'den alınacak ve istenecek yardımlar esas olarak onların eğitimine hizmet etmeli. Konunun arzettiği önem için Tolga Tanış'ın “Arapça mı, Türkçe mi?” başlıklı yazısına (Hürriyet, 10.01.2016) bakılabilir. 2) Türkiye'nin çok–kültürlü niteliği giderek güçlenecek. Bu gerçeği hesaba katmayan politikalar, çok acı sonuçlar doğurmaya devam edecektir.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)

  • Bayan Rosita
    Bayan Rosita
    24.09.2013 02:19

    Ben Bayan Rosita duyuyorum bir Meşru ve Saygın kredi Alacakliya vardır. Biz business.We yatırım için, kötü bir kredi veya faturaları ödemek için paraya ihtiyacı var biz vermek sizi bilgilendirmek için bu orta kullanmak istediğiniz mali yardım ihtiyacı olan bireylerin, mali yardım Biz kredi fonları ile dinamik bir şirket dışında dawsonrositaloans@live.com: güvenilir ve yararlanıcı yardım gibi mail adresi yoluyla size loan.Contact bize sunduğu mutluluk Rendered hizmetleri arasında; Refinance, Ev Geliştirme, Yatırım Kredisi, Taşıt Kredisi, Borç Konsolidasyon, Kredi Hattı, İkinci Mortgage, İşletme Kredileri, Bireysel Krediler, Araç Kredisi, Oto Kredisi. Ilgilenen varsa geri yazın. TAM ADI ......... EV ADRESİ ...... SEX .......... YAŞ .......... MEDENİ HALİ ........ ÜLKE .......... CEP NUMARASI ......... OFİS SAYISI ......... DEVLET .......... AYLIK GELİR ......... MESLEK ..... DOĞUM TARİHİ ..... MİKTARI KREDİ OLARAK GEREKLİ ......... KREDİ SÜRESİ ...... KREDİ AMACI ......... Bu bilgi daha ileri tamam devam böylece bu bize geri almak. Senden iyi duymak için bekliyorum. Bayan Rosita.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums