Aylan Kurdi'nin mesajı

  • 5.02.2015 00:00

 Üç yaşındaki Kobanili Aylan Kurdi'nin Bodrum sahilinde uyuyormuş gibi duran cansız bedeninin görüntüsü yürekleri dağladı.

Bugüne kadar Afrika ya da Orta Doğu'dan gelip Avrupa'ya ulaşmaya çalışırken Akdeniz'de ve Ege'de boğulan, başka şekillerde can veren binlerle ilgili haber ve görüntülerin yapamadığını yaptı; yaşanmakta olan kaçak göç trajedisine bütün insanlığın dikkatini çeken olağanüstü dokunaklı bir mesaj verdi. Giderek fütursuzca keyfileşen ve otoriterleşen bir iktidarın, giderek 1990'lar ortamını andıran çatışma ve ölümler ortamının uyandırdığı kaygılar ve üzüntülerle kendi iç gündemine kapanmış olan Türkiye de bu mesajı düşünmek zorunda kaldı: Yaşanan trajedinin kaynağında ne var ve buna nasıl dur denecek?

Trajediyi tetikleyen nedenlerin temelinde, muhakkak ki, dünyamızdaki, global iletişim devrimiyle giderek herkesçe görülür hale gelen büyük eşitsizlik ve adaletsizlikler geliyor. Bir yanda refah ve güvenlik içinde yaşayan Avrupa ve Kuzey Amerika halkları ile öte yanda Asya, Afrika ve Orta Amerika'da yoksulluk, güvensizlik ve savaş içinde yaşayan halklar arasındaki uçurum... Bu koşullarda insanların müreffeh ve güvenli ülkelere kapağı atmak için ölüm dahil her şeyi göze almalarında anlaşılmayacak bir şey yok. Bu bağlamda uyuşturucu ya da silah kaçakçılığından daha büyük, milyarlarca dolarlık bir “iş” alanı haline getiren insan kaçakçılığının rolünü de unutmamak gerekiyor.

Trajediyi tetikleyen ikinci büyük neden de, dışarıdan yapılan müdahalelerle birçok toplumun düzenlerinin kökten altüst edilmiş olması, şiddet ve savaş ortamı içinde bırakılmaları. Bush yönetimindeki ABD'nin 2003'te Irak müdahalesinin, bugün Suriye ve Irak'tan kitlesel kaçışa yol açan yıkımın tetikçisi olduğunu kim inkar edebilir? Karşı karşıya olduğumuz kitlesel göçler ve yol açtığı trajedi üzerine analizlerin bence en dikkate değer olanı, şimdi Boston Globe için yazan, 1996 – 2000 yılları arasında New York Times'ın İstanbul büro şefliğini yapan dostum Stephen Kinzer'dan geldi.

Kinzer, “Bugünün sığınmacı krizi, dünün müdahalelerinin bedeli” başlıklı yazısında şöyle diyor: “Sığınmacılar yoksulluk ve şiddetten kurtulmak için ülklerinden kaçıyor. Peki ama ülkeleri neden bu kadar yoksul ve bu denli şiddete maruz? Birçoğu tarihlerini derinden çarpıtan dış müdahalelerin kurbanı. Şimdilerde eski sömürge halkları, sömürgeci ülkelerin kapılarına dayanmakta. Yaşananlar sömürgeciliğin kaçınılmaz bedeli.” Kinzer, haklı olarak, bugün Suriye, Irak ve Afganistan'dan Avrupa'ya; Orta Amerika özellikle de Guatemala, El Salvador ve Honduras'tan ABD'ye yönelik yasa – dışı göçün, esas olarak Amerikan müdahaleleriyle kargaşa içinde kalan ülkelerden kaynaklandığını hatırlatmakta. (30 Ağustos 2015)

Batılı devletlerin göçe kaynaklık eden ülkelere müdahalelerinin yaşanmakta olan trajedinin sorumlularından biri olduğuna kuşku yok. İnsanlık, kimsenin huzur içinde yaşamasına imkan vermeyen küresel eşitsizlikleri ve adaletsizlikleri gidermek için neler yapılabileceği üzerinde kafa yormak ve önlem almak zorunda. Ne var ki göçmenlere ve özellikle Müslümanlara karşı düşmanlığın yayılmakta olduğu Batı ülkeleri, sorumluluklarını görmezden gelerek, gayretlerini esas olarak göçü nasıl durdurabilecekleri üzerinde odaklandırıyor. Burada büyük bir ahlaki sorun olduğu muhakkak.

Evet, 2 milyona yakın Suriyeliye kapılarını açarak Türkiye çok büyük bir mali ve sosyal yükün altına girdi. Evet, Ankara'nın izlediği bölge politikaları çeşitli yönlerden eleştirilebilir ve eleştirilmelidir de, ama Türkiye en azından insanlık görevini görmezden gelmedi.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums