Maalesef müstahaksınız

  • 29.04.2014 00:00

 Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Başkan Haşim Kılıç’ın Anayasa Mahkemesi’nin 52. kuruluş yıldönümü dolayısıyla hükümeti topa tutan sözleri için “Biz buna müstahak değiliz…” dedi. Eminim, pek çok kimse de böyle düşünüyor. Ne var ki, yine eminim, Türkiye’nin çoğunluğu Başbakan’ın ve hükümetinin Kılıç’ın sözlerini fazlasıyla hak ettiği kanısında.

Sayın Arınç ve birçokları görmeyebilir ya da görmezden gelmeyi tercih edebilir, ama Türkiye’de çoğunluğun gördüğü şu: İlk iki döneminde ülkeye her alanda büyük hizmetler yapan, zenginleşmesine ve demokratikleşmesine önemli katkılar veren hükümet, maalesef, iktidar partisine hakim olan bir kliğin rehberliğinde, kazanımları bir bir tersyüz ediyor. Başbakan, giderek bütün kararları kendi elinde topluyor. Yönetimi giderek keyfîleşti ve otoriterleşti. Farklı yaşam tarzlarına saygısız davranmaya başladı. Eleştirilere tahammülsüzlüğü giderek arttı; onun gibi düşünmeyen neredeyse herkes ‘vatan haini’ ilan edildi.

Kazançlarını hükümetin kayırmalarına borçlu birtakım işadamları aracılığıyla medyanın önemli bir bölümünü tahakkümü altına aldı; eleştirel gazetecileri kovdurdu, yandaş gazetecileri taltif ettirdi. İhale Kanunu’nu bilmem kaçıncı defa değiştirerek, kendisine göbekten bağımlı bir işadamları zümresi yarattı. Sayıştay denetimini çeşitli yollardan engelledi. Halk huzursuzluğunu gösterilerle yansıtmaya başlayınca, nerede yanlış yaptığını anlamaya çalışıp kendini düzeltmeyi düşüneceğine, dara düşen bütün hükümetlerin yaptığı gibi “iç ve dış düşmanlar darbe yapmaya çalışıyor” teranesiyle kendini mazur gösterme çabasına girdi; halkı giderek ondan yana ve karşısında olanlar diye ikiye böldü, kutuplaştırdı.

Hükümetinin kimi mensupları Türkiye tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasına yakalanınca, soruşturmayı teşvik yerine (ucu kendisine dokunacağı kaygısıyla) örtbas etmek için yine “iç ve dış düşmanlar” bahanesine sarıldı. AKP hükümetini devirmeyekalkıştıkları mahkeme kararlarıyla sabit Balyozcuların ve Ergenekoncuların kendilerini temize çıkarmak için kullandıkları masalı, ‘Cemaat komplosu’ masalını ortaya attı. Askerî vesayetçilerin, 28 Şubatçıların ‘irtica’ safsatasının yerine ‘cemaat’ safsatasını koydu. “Milli orduya da kumpas yaptılar” diyerek askeri de peşine takmaya yöneldi. Yargıyı ve emniyeti hallaç pamuğu gibi dağıttı. Sosyal medyayı ‘bela’ ilan etti; yasaklamaya kalkıştı. Türkiye’yi bir ‘muhaberat devleti’ haline getirmeye girişti.

İslam’ın AB ölçülerinde demokrasiyle, herkese inanç özgürlüğü anlamında laiklikle bağdaşan yorumuyla; yurttaşlar ve halklar arasında sevgi, anlayış ve barışın tesisi yönündeki telkinleriyle temayüz eden Fethullah Gülen Hocaefendi’ye ve onun çağrılarıyla oluşup ülkemize birçok alanda katkılar yapan Hizmet Hareketi’ne ağır bir nefret söylemiyle saldırmaya başladı. Milleti aldatmak, yanıltmak için havuz medyası aracılığıyla yalan üstüne yalan uydurmaya, iftira üzerine iftira atmaya yöneldi. 2007’deki seçim vaadini tamamen rafa kaldırdı; imkân bulsa “yasama ve yargının ayağına dolanmayacağı” türden bir başkanlık sistemi getirecek.

İktidarı denetleyen ve dengeleyen yegane devlet kurumu durumunda kalan AYM, işte bu gidişe karşı çıkıyor. Bunun için Sayın Haşim Kılıç, mahkeme üyelerinin oybirliğiyle, hak ve hukukun ayaklar altına alınmasına karşı sesini yükseltmek ve uyarıda bulunmak ihtiyacını duydu. Vicdanlarıyla baş başa kaldıklarında Sayın Arınç’ın ve Sayın Abdullah Gül, Sayın Ali Babacan ve birçok başka hükümet ve AKP üyesinin Sayın Kılıç’a hak vermiyor olacağını düşünemiyorum.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums