Putinizm Türkiye’ye uyar mı?

  • 4.12.2012 00:00

 Yerli ve yabancı muhalifleri, ilk iktidara geldiğinde Erdoğan ve AKP’nin “takiye” yaptıkları, Türkiye’yi İran’a benzetmek isteyen gizli İslamcılar oldukları iddiasını ortaya attılar.

Bu iddianın saçmalığı ortaya çıkınca, farklı bir iddia geliştirdiler: Erdoğan, Putin olmak, Türkiye’yi de Rusya’dakine benzer otoriter bir rejime doğru götürmek istiyordu. Ben, içeride ve dışarıda bu iddialarla karşılaştığımda, ilkinin ciddiye alınamayacak kadar yanlış olduğunu, ikincisine ise hiç ikna olmadığımı belirttim.

Ne var ki, iki yıl kadar önce içime kurt düştü. Bunu da “Erdoğan, Putin olmak mı istiyor?” başlıklı yazımda (8 Şubat 2011) dile getirdim. Fakat Başbakan Erdoğan’ın geçen mayıs ayından beri yükselen “Kürtaj yasaklansın… İdam geri gelsin… Çamlıca’ya, Taksim’e cami yaptıracağım… Dershaneleri kapatacağım... Bu Süleyman benim ecdadımı temsil etmiyor…” vesaire şeklinde yükselen muhafazakâr popülist söylemine; bir de AKP’nin TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na sunduğu “Türk usulü başkanlık” sistemi önerisi eklenince, tereddüdüm kalmadı: AKP’nin Türkiye’yi otoriter bir rejime götürmek istediğini sanmıyorum; ama Başbakan Erdoğan Türkiye’nin Putin’i olmak istiyor.

Başbakan’ın direktifiyle Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’nun ürettiği “Türk tipi başkanlık sistemi”nin esasları şöyle: Tek meclis olacak; başkan meclise değil sadece halka karşı sorumlu olacak; başkana güvenoyu ya da gensoru söz konusu olmayacak; başkan, kabinesini parlamento dışından seçecek; üst düzey devlet görevlileri, meclisin onayı aranmaksızın başkan tarafından atanacak; başkan ihtiyaç duyduğunda (meclis denetimine tabi olmayan) kanun gücünde kararname çıkaracak; gerek duyduğunda parlamentoyu feshedecek, vesaire. Önde gelen anayasa hukukçumuz Prof. Dr. Ergun Özbudun, bu sisteme Latin Amerika’da “decretismo” (“kararname ile yönetim”) dendiğini ve “iktidarın tek bir kişide toplanması” anlamına geldiğini söylemekte elbette çok haklı. (Akşam, 29 Kasım 2012) “Türk tipi başkanlık” Latin Amerika’dan esinlenmiş olabilir.  Ama, (mucidi Burhan Kuzu’ya göre) başkanı “gece gündüz ağlayıp, parlamentoya yalvarmaktan” kurtaracak olan “kararname ile yönetim” sistemi Rusya’da da uygulanıyor. Rusya’daki rejime liberal demokrasi değil, “idare edilen demokrasi” (“managed democracy”), “hükümran demokrasi” (“sovereign democracy”) ya da kısaca “Putinizm” deniyor. Erdoğan’ın rol modelini, rejimin tek bir şahsın kişiliğiyle ve siyasi gücüyle şekillenmesi anlamında, Putinizm’de bulduğu söylenebilir.   Bir Rusya uzmanı, Putinizm’i kısaca şöyle tanımlanıyor: “Siyasi ve iktisadi gücün bir merkezde toplanması, parlamentonun iğdiş edilmesi, medyanın susturulması, Büyük Rus milliyetçiliği söylemine dönüş ve komşu ülkelerin işlerine zorbaca müdahale…” (Daniel Beer, “Russia’s Managed Democracy,” History Today, Volume: 59, Issue: 5, 2009.) Putin’in yandaşları güçlü devlete, ekonomik büyümeye ve güvenliğe insan hakları ya da demokrasiden çok daha büyük değer veriyor.

Erdoğan ile Putin arasındaki benzeşme o kadar hissedilir olmalı ki, Fehmi Koru bile geçenlerde Erdoğan’ın, halkı iyi insan olmalarına çalıştığı çocukları olarak gören sert bir baba olduğunu yazdı (Star, 2 Aralık). Ben daha önce Başbakan’ın “Türkiye halkını güdülmeye muhtaç bir sürü, kendisini de onun çobanı görmeye başladığını” yazmıştım. (Zaman, 29 Mayıs)   

Putinizm Türkiye’de tutar mı? Evet, Erdoğan, Putinleşmek isteyebilir, ama ne Türkiye halkının, ne TBMM’nin, ne de, herkesten önce AKP’nin buna izin vereceğine ihtimal veriyorum. Niye? Başka bir yazının konusu.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Resmi İlanlar

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums