Vahap Coşkun: PYD’nin Rusya ile ilişkisi giderek zayıflayacaktır!

Vahap Coşkun: PYD’nin Rusya ile ilişkisi giderek zayıflayacaktır!
4.02.2018 - 16:41
1266

 Suriye son beş yıldır bitmek bilmeyen bir savaşın içinde. Sanki yüzyıllardır devam eden bir savaş var ve bu savaş bir yüzyıl daha devam edecek gibi. Afrin operasyonunun Suriye’de devam eden savaşın seyrini nasıl değiştireceği merak konusu.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nin verdiği bilgiye göre 2017 yılına kadar Suriye savaşında 343 bin 511 insan hayatını kaybetti. Ölenlerden 102 bin 618’i sivildi. Suriye savaşı boyunca 5 buçuk milyondan fazla Suriye’nin ülkesini terk etmek zorunda kaldı.

Dünyanın askeri süper güçleri ve bölgesel güçleri Suriye toprakları üzerinde. ABD ve Rusya, Suriye içinde asker bulunduruyor. bunun yanı sıra Suriye içinde halen çatışan onlarca örgüt, yüzlerce insan var.

Kim kiminle ne için savaşıyor, kim kime destek veriyor, Esad gidecek mi kalacak mı, Suriyeliler yeniden yurtlarına dönebilecek mi gibi yanıtlanmasını bekleyen onlarca sorun var.

Kürtler ise bölgede dört farklı devletin sınırları içinde yaşıyor. Yaşadıkları yerlerde farklı siyasi konumları, tercihleri var. PYD onlardan biri.

Suriye'deki Kürtlerin desteğini aldı, IŞİD'e karşı mücadelede başarılı oldu ve ABD'nin desteğini aldı. Bölgenin önemli askeri ve siyasi dinamiklerinden biri. İlan ettiği kantonların en önemlisi Afrin.

Türkiye’nin, Afrin'e dönük başlattığı harekat devam ediyor. Harekatın ne kadar süreceği ve sonuçlarının ne olcağına dair tartışmalar ise bitmedi.

PYD, Afrin'e dönük harekatı durdurmak için aradığı gerekli desteği alamadı. Uluslararası toplumun tepkileri düşük kaldı. Rusya, harekat için Türkiye'ye alan açtı. Diplomatik çabalar başarısız oldu.

Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Vahap Coşkun’nun insan hakları, demokrasi, Kürt Sorunu üzerine çalışmaları var. Kürt Sorununa ilişkin hazırladığı raporlar dikkat çekti. Coşkun'la Afrin'e yönelik harekatı konuştuk.

Bunca diplomatik çaba varken işler nasıl bu noktaya geldi?

Suriye'de çok fazla aktör var. Büyük aktörlerin dışında sahada başka yerel aktörler de var. Yerel aktörler üzerinden kendi politik çıkarlarını maksimize etmeye çalışıyorlar.

PYD’nin üç farklı aktörle iş birliği yaptığını şu ya da bu şekilde bu işbirliğini yaparak bugüne kadar geldiğini görmekteyiz. Bunlardan biri ABD. Özellikle Fırat’ın doğusunda ilişkiler gerek diplomotik gerekse de askeri olarak bir noktaya ulaşmış durumda.

PYD’nin Rusya ile Fırat’ın batısında ilişkisi vardı. Afrin ve çevresinde ilişkileri olduğu biliniyor. Rejimle de dirsek teması vardı. Bu tablo bir nevi değişti. Afrin operasyonuyla birlikte Suriye'de Rusya ile PYD ilişkilerinin bir değişime uğrayacağını söylemek lazım.

Afrin operasyonu yapılıyorsa bu Rusya'nın yeşil ışık yakması sayesinde mümkün olmuştur. Çok iyi biliyoruz ki, Rusya, Türkiye'ye Suriye hava sahasını kullanma izni vermeseydi, askerini bölgeden çekmeseydi, Türkiye bu operasyonu yapamayacaktı.

Türkiye ne Rusya ile karşılaşmayı ne de salt karadan bir harekat yapmayı tercih ederdi. Salt bir kara operasyonunun maliyetinin oldukça yüksek olacağı uzmanlar tarafından sürekli dile getirildi.

Rusya hem askerlerini çekti hem da hava sahasının kullanma olanağı sağladı. Türkiye operasyon yapma imkanına erişti. Bu durumun hemen çıkartılabilecek iki sonucu var.

Birincisi Türkiye'nin Rusya'ya daha da yakınlaşması ve ABD ile daha fazla karşı karşıya gelmesi. PYD açısından ise Rusya ile olan ilişkilerin zayıflaması ve ABD'ye daha gazla yakınlaşması sonucunu doğurdu.

PYD, doğrudan Rusya'yı sorumlu tutuyor. Dolayısıyla Rusya, PYD ilişkilerinin artık daha kırılgan hale geldiğini söylemek mümkün.

PYD süreci nasıl yönetemedi?

PYD baştan bir denge politikası yürütmeye çalıştı. Hem rejimle çatışmamak, hem Rusya'nın hem ABD'nin desteğini alarak etkinliğini yükseltmeye çalıştı. Bunda başarılı da oldu.

Rejim güçlerine savaş açmayarak, yönetimin bazı bölgeleri kendisine devretmesini sağladı. Böylece kendisine yönetim alanları kurdu. ABD'yle yaptığı işbirliği sayesinde oldukça fazla silahlanma imkanı buldu. IŞİD'e karşı mücadele ederek uluslararası bir meşruiyet elde etti. Rusya ile işbirliği yaparak kendisini koruma altında tutabildi.

Bu siyasetin de bir sınırı var. Giderek o sınıra daha fazla yaklaşıldığı bir dönemdeyiz. Rusya ile ilişkiler bundan sonra daha fazla zayıflayacaktır.

PYD'nin önünde iki ihtimal var. Bunlardan biri ABD ile ilişkileri daha da geliştirmektedir. Fırat'ın doğusunda ABD desteğini devam ettirecektir. ABD açısından bakıldığında da Suriye'de söz sahibi olabilmesi orayı kontrol altında tutabilmesiyle mümkün.

Dolayısıyla Fırat'ın doğusunda bu ilişki devam edecektir. Diğer ihtimal rejimle nasıl bir ilişki kurulacağına bağlı. Bundan sonrası için PYD ile Suriye rejimi arasındaki ilişkilere dikkat etmek gerekiyor.

İlişkiler farklı boyutlara taşınabilir. PYD, rejim ordusunu Afrin'e davet ederek koruma talep etti. PYD bir yandan ABD bir yandan da rejimle ilişkilerini geliştirmek isteyecektir.

ABD korumasının ne kadar devam edeceğini şu anda kestirmek zor. Sahadaki verilere bakıldığında ABD'nin Suriye'nin geleceğinde söz sahibi olmak için PYD'yle işbirliğini devam ettirme niyetinde olduğunu söylemek mümkün. Bunun sınırı nedir, nerede duracaktır şimdien söylemek zor. ABD içinde de tek bir görüşten bahsetmek zor.

PYD'nin geleceği için en önemli hususlardan biri Suriye rejimiyle asgari bir müşterekte buluşup buluşamayacağıdır. Asıl önemli husus bu. PYD federasyon tarzı bir yönetim talep ediyor.

Rejim ise idari tarzda bir özerklikten bashediyor.  Buna hazır görünüyor. Bu müzakerelerde mutabakata varılıp varılmayacağı belirleyici olacaktır. Mutabakata varılmazsa ilerde PYD ile Suriye rejiminin karşı karşıya ihtimali olabilir.

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi ve Türkiye'deki Kürtlerin tepkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz. Sürece müdahil olabilirler mi?

Mesud Barzani'nin Suriye'e müdahil olması çok zor. Kendi bölgesiyle ilgili varoluşsal bir sorun yaşıyor. Kürdistan'da bir yönetim krizi var.

Barzani veya Kürdistan yönetimi bütün enerjisini kendi içine harcayacaktır. Başını buradan kaldırması zor. Türkiye'deki Kürtlere bakıldığında ise tepkilerin son derece sınırlı olduğunu görüyoruz. Kobane'de yarattığı hissiyatı ve tepkiyi yaratmadı. Bunda PKK'nin içinden geçmiş olduğu sürecin de etkileri oldu.

afrin

ABD - PYD ilişkisi nasıl devam edecek?

Suriye'de politikalar çok değişiyor. Mutlak güven üzerine bir ilişki inşa edilemez. Türkiye'nin savaşın başında önceliği Esad'ın gönderilmesiydi ama bu önceliği değişmiş görünüyor.

Şimdi Türkiye için asıl tehlike PYD ve PYD’nin sınırlandırılması için kiminle işbirliği yapabiliyorsa onunla işbirliği yapıyor. İlişkiler değişiyor. PYD içinde de durum böyle.  

ABD yakınlaşması nereye kadar böyle devam edecek. Türkiye Menbiç'te talepte bulunacak. ABD PYD'nin arkasında duracak mı, koruma sağlayacak mı, ısrarlı davranacak mı bunlar soru işaretleri.  

Benim şahsi kanım, Menbiç söz konusu olduğunda ABD, Türkiye'yle uzlaşmaya gidebilir. Türkiye'yi karşısına almak istemeyebilir.  ABD köprüleri atmak istemiyor ve bu sebeple Türkiye ile uzlaşabilir. Bundan sonra süreç Menbiç üzerinden yürüyebilir.

Daha kötü bir senaryo olabilir mi?

Afrin operasyonu açısından bakıldığında daha kötü senaryo şehir savaşı. Şehirlerin yakılıp yıkılmasını gündeme gelebilir. PYD şehir savaşı yerine Afrin'i Suriye yönetimine devrederse operasyonun süresi kısalabilir. Menbiç'ten sonra Türkiye, Fırat'ın doğusuna operasyon yapmak ister ve oraya yönelirse tablo daha karanlık bir hal alır.

Bütün bu yaşananlar tekrarlanıyor sanki tarih boyunca. Kürtlerin kaderi mi bu?

Kürtler zor bir coğrafyada yaşıyor. Burada oluşmuş bir statüko var. Bu statüko sarsılma tehlikesi baş gösterdiğinde çok ciddi reaksiyonlarla karşı karşıya kalınıyor.

Çok başka amaçlarla hareket eden devletler, statükoyu korumak için işbirliği yapıyor ve Kürtlerin kazanım elde edebilmeleri, kısmi kazanımlarını elde tutmayı bu durum güçleştiriyor.

Diğer nedense kendi tercihleri. Kendi politiklarını oluştururken ne kadar isabetli bir ilişki kurduklarına da bakmak gerekiyor. Kürdistan Referandumu daha sağlam temellere dayansaydı veya PYD Türkiye'yi daha çok dahil etseydi, Türkiye'yle daha yakın ilişkiler kursaydı bunlar olur muydu diye düşünmek gerekiyor. Coğrafya zorlu, statüko güçlü. Bu Kürtlerin işini zorlaştıran bir husus.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums