İçgüdüsel dıngıllık tercihen pislik

  • 6.01.2012 00:00

 Dün çıkan yazımda, Başbakana daha önce kaleme aldığım bir yazıyı hatıralarken, ona ödemek zorunda (yazdığım gazeteyi) bırakıldığım/ bıraktığım tazminattan DA söz ediyorum.

Zira hem obs.comps. bi stilde (A! Bak o ayrıntı da vardı) yazıyorum ben yazılarımı, hem de bir nevi bilinç akışkanlığı haliyle.

Ve fakat yazarken tahmin etmedim mi?

Valla da billa da ettim!

Avucumun içi gibi okumuşum/ ezberlemişim ben medya zımbırtıcılarının “ucuzluk” düzeneklerini.

Hemen bi döşenmek “Parayı veren P. Mağden’e istediğini yazdırıyor mu?”

Evet yazdırıyor!

Yuh ulan size!

En az üç yıl önce ödenen bir tazminattan söz ediyorum. Konusu geldi diye söz ediyorum.

Yoksa İsmail Türüt’le Ozan Arif’e “hakaretten” üç hapis cezasının paraya çevrilmesi dâhil, nice nice nice tazminat ödedi benim yüzümden Radikal gazetesi. Saymaya kalksam ne hatırlarım, ne de yerim ve vaktim yeter.

Avukat ve mahkeme masraflarını da, geçelim.

Yazımda bu denli tâli bir konuya GEÇERKEN iki (2) nedenle değiniyorum.

1) Yazarların tazminatlarını ödemeyecek tiynette gazeteler/ gruplar var.

Ya da yazarların/ muhabirlerin anasını ağlatarak/ mahkemeleşerek bunları ödetenler, zorla ödeyenler var.

2) Yiğit Bulut’un giderayak damatlığı ve ulusalcısı olduğu Doğan Grubu’na “Yok şöyle maaşları zarflarlardı,” şeklinde geçirmesi DE kanıma dokundu.

Ben o gruptan on bir yıl kadar maaş aldım. Hiçbir ama hiçbir yamuklarını görmedim.

Faizlerin arşa kalktığı zamanlarda “on gün geç yatıralım, üç ay bekletelim” yapmadılar. Bayram tatili giriyorsa ayın yirmi sekizinde- dokuzunda yatırdılar maaşlarımızı. O acayip faiz oranlarına tamah etmediler.

Bu da bir müteşekkirlik vesilesinden ziyade, GEREKLİLİKTİR pek tabii ki.

Yazımda da bunu AYNEN belirttim.

Ama en ufağından bir (Sezar’ın hakkını Sezar’a vermek üzre yapılan) ayrıntının üstüne atlayıp kaçak iş hanı çıkmak; bu nasıl bir tercihli düşüklükte ısrar halidir?

Karşındakinin dediğini şöyle bir alt üst edip/ bile bile çarpıtıp/ bok atmak için durunmama –duramama halidir?

Ve bu öylesine yaygın bir hâl ki Türk okumaz- yazmazları arasında, YAZI KONUSU etmeden duramıyorum.

Ve ediyorum!

Ulan: Yeni Radikal şeydilirken Bu Yazar teklif almadı mı?

Bu Yazar onun zamanında bundan, bunun zamanında ondan köşecilik hayatı boyunca en az beş- altı (büyyük) yerden teklif almadı mı?

Bu Yazar hepsini elinin tersiyle–

Ergenekon Medyası’nın parçası olmamak için; o sosyopat yayın yönetmeniyle, bu yanar döner pisliğin genel ağbiliğini asla kabul etmeyeceği için cümlesini ÂNINDA reddetmedi mi?


Taraf
 Gazetesi’ne: siyasî duruşuna, bağımsız tabiatına, zor durumlarına hürmeten köşecilikten (bu tarz sıçramalar yüzünden de) sıdkı sıyrıldığı halde katkı maddesi olmaya kalkışmadı mı?

Ulan biz bilmiyo muyuz elin herifleri/ karıları gibi Merkez Medya’nın enn pis manşetlerinin altında utanmadan- etmeden PKK’cılık oynamayı? Silivri ağlaşmaları, kompozisyon ödevleri döşenip paraları cukkalayıp hizmetçimize/ kâhyamıza “ne kadar da cömert” olduğumuza dair damsalak yazılarla bordrolanmayı?

Kendimizi Nişantaşı Nobel Adayı sanıp salınmayı?

Biliyoruz!

Yapıyo muyuz? Yapmıyoruz.

Ama o çakma Rosa’lar, Burun’lar, Kuaför’ler herrr nevi idare altında dönerci çırakları gibi rol keserken onları okkalamayı bilirsiniz –bir.
 
Sahtecilerden ne kadar çok hazzetmektesiniz. Yoksa siz de aç/ açık/ arrivist/ sahteci misiniz? Nesiniz lan? Nesiniz?

Fikri takip? Sıfır!

Onca yanan dönen acayip sosyopata dönüp de “Yuh ulan! Utanmadın mı o gazetede o manşetlerin altında yazmaya? Sıkılmadın mı ennn rezil genel ağbilerle, onların efendileriyle takılmaya?” demezsiniz.

Ben Radikal’den niye İSTİFA ETTİM?

Yayın politikasını, siyasî çizgisini bünyem kaldırmadığından!

Başka gazetelere niye ışınlanmadım?

Sabıkam kabarık, mahkeme masraflarım yüklü, saygısızlığım diz boyu, kompleks ağbilere hürmetsizliğim malum ve bünyem cümlesini kaldırmadığından. Kaldıramayacağından.

Bu grubun benim adıma bilmemkaç yıl önce ödediği (onca tazminattan) birini niye anlatmışım?

“Cebimden öderim: kapak olsun!” yazıp cebimden ödemediğimden! Hem yarım nevi suçluluktan, hem Başbakanla yazı geçmişimizi yâd ettiğimden.

Siyasî çizgilerinden ikrah ettiğim (ve de Ergenekon Medyalaması diye ısrarla adlandırdığım) bir grubun EN AZINDAN: AYNEN OLMASI GEREKTİĞİ GİBİ– yazarlarına hiçbir ticarî yamuk yapmadığını/ yapmaması gerektiğini yeri gelip de söyleme ihtiyacını içimde duyduğumdan.

Şimdi kalkıp “Parayı veren P. Mağden’e istediğini yazdırıyor mu?” yazarsanız–

“On bin lira için satılık kalem!” tadında utanmadan- etmeden şeyler geveleyip kalemlerinize/ klavyelerinize sarılırsanız–

Harbiden ben size ne diyeyim?

Bütün ruhumla dedim zaten.

Ama: hiçbir yazımı okumaya değmezsiniz.

Daha önce de (kaç kez) köşemden okur kovmuşluğum vardır.

Ya siz beni okumaktan (gerinizle) vazgeçin; ya da ben köşeciliğe sizin gibiler yüzünden DE tahammül edemiyorum harbiden.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums