Hasankeyf de yakında Miniatürk’te

  • 18.11.2012 00:00

 Geçen hafta Atlas Dergisi ve Doğa Derneği işbirliği ile Pera Müzesi’nde “Hasankeyf İçin Buluşma” etkinliğine katıldım. Etkinlik, Muğla Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Adnan Çevik’in, “Hasankeyf: Medeniyetlerin Buluştuğu Başkent” adlı raporunun içeriğini paylaşması ile ilgiliydi. Onyıllardır yapımı gündemde olan Ilısu Barajı projesi nedeniyle yok edilme tehlikesiyle yüz yüze olan Hasankeyf ve civar bölgesi hakkında Çevik’in anlattıklarını dinledikçe, hem insanlığın nasıl bir dünya mirasını kendi elleriyle yok ettiğini, hem de Hasankeyf ile ilgili bildiklerimizin aslında ne kadar sınırlı kaldığını bir kez daha gördüm. Rapora göre, Anadolu’daki ilk Türk-İslam başkentlerinden ve İslamiyet’in Anadolu’da kök saldığı bir bölgeye yapılacak barajla, Artuklu ve Eyyübi dönemlerinden kalan camiler, külliyeler ve Hasankeyf Köprüsü yok olacak. 10 bin yıllık insanlık mirası, hepi topu 50 yıl ömrü olacak bir baraj inşaatı için göz göre göre yok edilecek. 

Doğa Derneği Hasankeyf Kampanya Koordinatörü Dicle Tuba Kılıç, Hasankeyf’in her gün yeni bir özelliğinin, yeni bir değerinin keşfedildiğini söyleyerek, şu önemli bilgileri veriyor: “UNESCO’nun 10 dünya mirası kriterinden dokuzunu birden karşılayan dünyadaki tek alan olan Hasankeyf’te yapılan kazılarla bölgenin sadece yüzde 1’inin gün yüzüne çıkarıldığı düşünüldüğünde, Hasankeyf’in büyüklüğü ve önemi daha net anlaşılıyor. Hasankeyf’ten halen dünyanın ve bizlerin öğreneceği bu kadar çok şey varken, yok edilmesine göz yumulmasını anlamak mümkün değil.” 

Bize göre de mümkün değil ama birilerine göre gayet mümkün. Birkaç yıl önce böylesine önemli bir dünya mirasının yok edilmesini kabul etmeyen Avrupa bankaları Ilısu Barajı projesinden çekilirken, Nurol- Cengiz firmalarının ortaklığıyla yapılacak inşaata Garanti ile Akbank, baraj için yabancı bankaların vermeyi kabul etmediği krediyi vermekten çekinmiyor, Hasankeyf’in yok oluşuna ortak oluyorlar. Barajın gövdesinin inşaatı henüz başlamadı ancak, nehri tünellere alma işlemi devam ediyor. Hasankeyf ve bölgesi birinci derecede SİT alanı, bölgenin kültürel, tarihsel ve doğal varlıklarının envanteri bile tam anlamıyla çıkarılmamış. Uluslararası mevzuata göre, böyle bir alana yapılacak yatırım için önce koruma planı çıkarılmalı, ardından yatırım planlanmalı. Ancak, sistem burada ve daha pek çok yerde olduğu gibi tamamen tersten işliyor, baraj inşaatının yapımına başlanırken, burada kültür mirasının başka yere taşınması gibi “cin fikirler” devreye giriyor.

Adnan Çevik, Hasankeyf yöresine neredeyse hayatını adamış desek yeridir. 17 yıldır bu bölge ve çevresine yönelik araştırmalar ve çalışmalar yapmış, Hasankeyf ile ilgili tezini yazması yedi yıl sürmüş. Bölgenin, sosyal bilimlerin her alanına çok değerli bilgiler sunacak bir yer olduğunu, hatta onlarca akademik çalışmaya da altyapı sağlayacak zenginliğinin bulunduğunu söylüyor. 

Hasankeyf, tıptan mühendisliğe, tasavvuftan mimariye kadar pek çok önemli şahsiyetler çıkaran, bilimsel gelişmelere ev sahipliği yapan bir merkez aynı zamanda. Mesela, Hasankeyfli âlimler arasında en ünlüsü sibernetik mucidi olarak bilinen El-Cezeri’ymiş. Anadolu’nun en önemli mühendislerinden biri olan Cezeri’nin o dönem tasarladığı robot ve makinelerini anlattığı Kitab-ı Hiyel, insan hayatını kolaylaştıran mekanik ve elektronik aletlerin ilk örneklerini içeriyor. Baraj inşaatı demişken, Çevik’in anlattığına göre, Hasankeyf’in vadilerinde teraziler varmış. Şehirdeki su seviyesini ölçüp şehrin su ihtiyacına göre şehre su veriyormuş. Bugünkü baraj inşaatı mı medeniyet yoksa, binlerce yıl öncenin aklı ve ilmi mi siz karar verin...

Hem su altında kalması hem de taşınması planlanan anıtların bilimsel, tarihî, mimari ve hatta estetik açıdan incelenmesi belli ki kimsenin umurunda değil. Taşınacak anıtların nasıl taşınacağına, sular altında kalacak olanların nasıl korunacağına yönelik soruların üzerine kalın bir bilinmezlik perdesi inmiş. Bizim buralarda kalkınma sözkonusu olunca, kültürel miras filan teferruattır ne de olsa... 

Tüm bu gelişmelerin merkezinde yer alanları, “bir hazinenin üzerinde oturan kötü mirasyediler” olarak tanımlayan Çevik, haksız değil. Çevik, “İlgili Bakanlık, anıtların yüzde 80’i korunacak diyor. Ancak tam tersi olacak, anıtların yüzde 80’i sular altında kalacak. Hasankeyf’i taşımak mümkün değil. O zamanMiniatürk’lere gidelim... Umarım, bu bölge sular altında kalmayacak, biz de bunlar vardı demek zorunda kalmayacağız. Hasankeyf, nasıl bir gelecek istediğimize de ışık tutacaktır” diyor. 


Nasıl bir gelecek istiyoruz gerçekten, plastikten yapılmış taklit maketlerle dolu Miniatürk parkları mı, yoksa binlerce yılın taşıdığı kültürel, tarihsel, doğal dokuları mı...


pelincengiz@gmail.com

 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums