- 4.02.2016 00:00
Sokağa çıkma yasağının ardından Cizre'den gelen korkunç fotoğraflara bakarken Roberto Benigni'nin “Hayat Güzeldir” filmi geldi aklıma.
Nazi kampına düştükten sonra, bir babanın, oğlunun ruh sağlığını korumak için nasıl kendisini paraladığı, trajikomik bir dille anlatılıyordu o filmde.
* * *
Baba, Nazi kampında meydana gelen herşeyi, çok ilginç, çok değişik bir oyun oynuyorlarmış gibi sunuyordu küçük oğluna.
Tek kelime Almanca bilmemesine rağmen, kaldıkları koğuşa girip kamp kurallarını anlatan Nazi subayına “tercümanlık” yapmak için gönüllü oluyor; subayın anlattığı insanlık dışı kamp kurallarını, eğlenceli bir oyunun kurallarından bahsediliyormuş gibi İtalyancaya çeviriyordu.
* * *
Roberto Benigni ve oğlunun Cizre sokaklarında dolaştıklarını hayal ettim.
O muhteşem hayal gücüyle bir yere kadar bu korkunç manzarayı çocuğa anlatabileceğini düşündüm.
“Bak oğlum şu duvar yerine, demirlerden sarkan taşlar var ya, bunu bize ‘taş devri' çizgi filmini canlandırmak için yaptılar.”
“Bak oğlum bu ev bir krakere benzetilmiş.”
* * *
Ama bu Cizre manzarasında öyle korkunç detaylar var ki, bir süre sonra Benigni'nin o muhteşem hayal gücü bile yetmeyebilirdi olanları anlatmaya...
Moloz yığınına dönmüş binalar; yıkıntıların arasından eşyalarını toplamaya çalışan insanlar; şehre girenlerin her yere sindiğini söylediği ölüm kokusu...
Bütün bunların ne olduğunu, neden olduğunu Benigni gibi olağan üstü yetenekli bir sanatçı bile çocuklara anlatamazdı.
* * *
Bırakın çocukları, bütün bu olanları Cizre halkına anlatabilmek mümkün mü?
Bütün bunlardan sonra Cizrelileri bu ülkenin vatandaşı olduklarına kimse inandırabilir mi?
Bir devlet bütün bunları kendi vatandaşlarına nasıl yapabilir?
Siz, herhangi demokratik bir ülkede, herhangi bir devletin kendi vatandaşlarına böyle korkunç bir manzarayı reva gördüğüne hiç tanık oldunuz mu?
* * *
Cizre şimdi “teröristlerden” mi kurtarılmış oldu?
Bir kenti böyle korkunç bir harabeye çevirmenin adına terörle mücadele denebilir mi?
Cizre'de neler olduğunu anlamak için yüzlerce sayfa insan hakları raporları okumaya gerek yok; insan eliyle yaratılan bir cehennemin korkunç fotoğrafları duruyor orada...
* * *
Benigni'nin küçük oğlunu elinden tutmuş Cizre sokaklarında dolaştığını görüyorum. “Sadece gözlerini kapat” diyor oğluna, “bütün bu olanları anlatacak kelimeler bulamıyorum.”
Yorum Yap