Gezici’yi öldürmek

  • 7.02.2015 00:00

 Görünüşte, bir esnaf, camına isabet eden bir kartopu yüzünden çok sinirleniyor; kapıyor eline bıçağı; bu kartopu oynayan gruptanNuh Köklü’yü kalbinden bıçaklıyor...


Asabi bir esnaf bu...

Zaten hem cinayetten önce hem de sonra “Deli raporum var” benim diye bağırıyor...

Gazeteci Nuh Köklü cinayeti de insanların bir hiç uğruna öldürüldüğü bu ülkede, “kartopu” cinayeti olarak geçiyor toplumsal hafızamıza...

                                               * * *

Gerçi daha cinayeti ilk duyduğumuz andan itibaren, pek çoğumuz, bu cama kartopu değmesinin bir bahane olduğunu düşünüyoruz...

Muhtemelen, kadınlı erkekli kartopu oynayan bu grup, bu esnafın çok gıcık olduğu bir şeyleri temsil ediyordu, diye geçiyor kafamızdan...

Yine pek çoğumuzun aklına, Sayın Tayyip Erdoğan’ın “Esnaf Alperen’dir, polistir, askerdir” minvalindeki sözleri geliyor...

Ama bütün bunlar hep “acaba” diyen düşünceler olarak kalıyor aklımızda...

                                                * * *

Fakat dün, merhum Nuh Köklü’nün avukatları davanın görüldüğüAnadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ne öyle bir belge sunuyorlar ki, cinayetin anlamı tamamiyle değişiyor...

Bu belge, sanık Serkan Azizoğlu’nun ağabeyinin Cumhurbaşkanı’na yazdığı bir mektup...

Cumhurbaşkanı’ndan yardım istiyor sanığın ağabeyi ama aynı zamanda cinayetin hangi saiklerle işlendiğini anlatıyor; ekilen nefret tohumlarının nasıl meyve verdiğini gözler önüne seriyor...

                                                * * *

“Selamün Aleyküm Sayın Cumhurbaşkanım Recep Tayyip Erdoğan.

Bizler sizi seven ve gönül veren kişileriz” diye başlıyor mektup.

“Haberiniz üzere Kadıköy Yel değirmeni’nde gazeteci Nuh Köklü’nün ölümü ile ilgili sorunumuzu dile getirmek istiyoruz” diye devam ediyor. “Sorun” kelimesi insanın dikkatini çekiyor. Neymiş o sorun biraz sonra anlıyoruz:

“Olayın aslı bir grubun AKP’nin İç Güvenlik Paketi’ni protestodan gelirken kardeşim Serkan Azizoğlu’nun dükkanına kartopu atıp, bunu defalarca tekrarlayıp...

Vefat eden kişi AKP’ye karşı ve Gezi olaylarının öncülerindendir.”

                                                * * *

Böylece sorunun ne olduğunu anlıyoruz, Ali İsmail Korkmaz’ı döverek öldüren polislerden birisinin “Darbeyi önledim” dediği gibi, sanığın ağabeyi de merhumun “Geziciliğinden” falan söz edip, cezadan muafiyet istiyor.

Bir kişiyi, siyasi görüşünden, ırkından, inancından vb. sebeplerle öldürmeye demokratik ülkelerde “nefret suçu” deniyor. Nefret suçlarında, ceza ağırlaştırılarak veriliyor.

                                                * * *

Nuh Köklü cinayetinde, ülkenin en tepesindekilerin “Gezi protestocularına” yönelik kullandıkları nefret dilinin nasıl bir nefret cinayetine dönüştüğüne tanık oluyoruz.

Ve bu nefret cinayeti içinde bulunduğumuz toplumsal cinnet hallerine ilişkin olarak düşünmek için hepimize bir çağrıda bulunuyor.

Bu çağrıyı duyar mıyız? Durup bir düşünür müyüz?

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums