Söz, yazı ve ceza

  • 18.06.2015 00:00

 Tanıdığım pek çok gazeteci dostum hakkında ya bir ceza davası devam ediyor, ya da ceplerinde bir mahkûmiyet kararıyla dolaşıyorlar...


Her gazeteci mahkûmiyeti, diğer gazetecilerin kalemlerine takılmış birer halkadır; o halkalar o kadar çoğaldı ki, gazetecilerin kalemlerini kımıldatmaları gittikçe daha zor bir hale geliyor...

                                             * * *

İnsanların fikirlerinden, sözlerinden dolayı hapis cezalarına çarptırılmaları o ülkenin yöneticilerini utanca boğmalı, ama bizde öyle olmuyor...

Tam tersine, gazetecilerin yargılanmasına ve mahkûmiyetlerine yol açan pek çok dava bizzat bu ülkeyi yönetenler tarafından açılıyor...

                                             * * *

Şimdi siz gidin sıradan bir vatandaş olarak, şu kişi bana hakaret etti diye bir dava açmaya çalışın, ortada çok büyük bir hakaret yoksa muhtemelen elleriniz boş bir şekilde geri dönersiniz...

Ama bu ülkenin cumhurbaşkanı veya başbakanı “hakaret” gerekçesiyle “şikâyetçi” olduklarında, o şikâyet hemencecik bir savcılık iddianamesine dönüşüveriyor ve gazeteciler hakkında dava açılıyor...

                                             * * *

Dilimizde tüy bitti ama bir kere daha söyleyeyim, uluslararası hukukta terazi tam tersine işler, siyasetçiler, yöneticiler, sıradan bir insana göre çok daha sert eleştirileri ve hatta kaba saba sözleri tolere etmek zorundadırlar...

Onlar kendilerini bilerek ve isteyerek çok fazla eleştiri alacakları bir pozisyona koymuşlardır; onlar kamu gücü kullanmaktadırlar; onlar bütün toplumun yaşamını etkileyecek kararlar almaktadırlar.

                                             * * *

Oysa bizim mahkemeler, siyasetçilere karşı edilmiş sözlere, sanki mahallede kasapla manav birbirine laf söylemiş veya kahvede iki kişi atışmış gibi muamele yapıyorlar...

Mesela yolsuzluk iddialarını dile getirenleri veya bu iddia edilen yolsuzlukların üzerinin örtülmesini sert, çarpıcı ibarelerle eleştirenleri sanki kişisel olarak hakaret etmişler gibi dava ediyorlar...

Cumhurbaşkanına “hakaret” otomatik bir tutuklama sebebine dönüştü ki, bunu ne ceza hukukunun ne insan hakları hukukunun hiçbir normuyla haklı gösterebilmek mümkün değil...

                                             * * *

Dün de öğrendim ki, değerli dostum, Today’s Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş Twitter mesajları nedeniyle Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği gerekçesiyle mahkûm olmuş.

Bülent’in Twitter mesajlarında kullandığı bir isim veya sıfat yok. Ortaya bir laf söylüyor, “rezil” gibi ibareler kullanıyor.

Savcılık, sen bu rezil lafını Cumhurbaşkanı’na hakaret etmek için kullandın diyor ve mahkeme de basıyor cezayı.

                                            * * *

Bir köşe yazısında yapılan sert bir eleştiriden, Twitter’da ortaya atılmış bir lafa kadar her şey, bu ülkenin yöneticilerine hakaret olarak kabul ediliyor...

Söz söylemenin ve yazı yazmanın mayın tarlasında dolaşmaya benzediği bir ülke burası; hangi sözün, hangi ibarenin hangi mayını patlatacağını bilemiyoruz artık...

Değerli dostum Bülent Keneş’e geçmiş olsun diyor; devletlular tarafından açılan davaların tebligatlarını henüz alanlara ve halihazırda yargılanıp karar bekleyen dostlarıma da inşallah ceza almadan kurtulursunuz diyorum...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums