Günlerdir içimden şunu soruyorum: AKP’liler gerçekten böyle bir Türkiye’de mi yaşamak istiyorlar?

AKP’li derken çifte tabancalı kovboyları, kendini Şems ilan eden ihale zenginlerini kastetmiyorum. Bu partiyi kuran, uzun yıllar boyu destekleyen insanları kastediyorum.

                                             * * *

Siz gerçekten böyle bir ülkede mi yaşamak istiyorsunuz?

Sizin rüyasını kurduğunuz ülke bu muydu?

Cumhurbaşkanı’nın elde Kur’an, o miting alanı senin bu miting alanı benim gezmesinden rahatsız olmuyor musunuz gerçekten? Bir cumhurbaşkanının bu kadar korkunç bir şekilde taraf olması sizi rahatsız etmiyor mu?

Sırf bir kişi ülkeyi tek başına yönetsin diye bütün kuralların eğilip bükülmesinden, bütün kurumların tuzla buz edilmesinden rahatsız olmuyor musunuz?

                                            * * *

Hani, açık bir ülke olacaktı burası? Hani iç düşmanlar olmayacaktı? Hani herkes özgür olacaktı?

Yahu kavga halinde olmadığımız bir tane ülke kalmadı dünyada, fark etmiyor musunuz? Bırakın Ortadoğu’yu, bırakın Avrupa Birliği’ni, bırakın Amerika’yı, Cumhurbaşkanı New York Times’la kavga ediyor. Bunda iç burkucu bir şeyler görmüyor musunuz gerçekten?

                                            * * *

Dün öğrendik ki, Cumhurbaşkanı’nın “husumet” listesine tek tek Batılı gazeteciler de dahil olmuş. Stephen Kinzer’in Gaziantep’ten alacağı fahri hemşehrilik beratı, Cumhurbaşkanlığı’ndan gönderilen bir faksla iptal edilmiş. Gerekçe Kinzer’in Cumhurbaşkanı’nı eleştirmesiymiş.

                                            * * *

Açıp, Kinzer’in Erdoğan’ı eleştirdiği yazısını (Would history’s heroes be effective today?) bir okuyun lütfen. O yazıda “Türkiye’ye bütün dünya büyük umutlar bağlamıştı. Türkiye, İslam ve demokrasinin bir arada yaşayabileceği bir örnek olarak görünüyordu. Erdoğan’ı bir modernleştirici olarak görüyorlardı. Ama o modernleştirici, bin odalı bir sarayda oturup, insanların etek boylarına karışan, Avrupa Birliği’ni suçlayan, gazetecileri içeri attırmak için talimatlar veren bir insana dönüştü” diyor.

Ve bu yazısı yüzünden, kendisinin aktardığına göre, Gaziantep Valiliği’ne faks geçilip Kinzer “bu ülkenin ve hükümetin düşmanı” ilan ediliyor.

                                          * * *

Sırf bir eleştiri yöneltti diye Batılı bir gazetecinin “fahri hemşehriliğini” iptal ettirmeyi bir güç, bir liderlik başarısı olarak mı görüyorsunuz gerçekten?

Sayın Cumhurbaşkanı’nın bütün medyayı, bütün gazetecileri susturma çabasını uluslararası boyutlara kadar taşıması içinizi burkmuyor mu?

Bu durumda acıklı bir şeyler görmüyor musunuz?

Siz hakikaten böyle bir ülkede mi yaşamak istiyorsunuz?