- 13.04.2015 00:00
Büyük İskender’in ölüm döşeğinde yatarken, cenazesinin kaldırılması konusunda, herkesi çok şaşırtan üç istekte bulunduğu rivayet olunur.
Birinci isteği, boş tabutu saraya doktorunun tek başına taşımasıdır. İkinci isteği, tabutu saraydan mezarlığa taşınırken yola altın ve gümüşlerin saçılmasıdır.
Üçüncü arzusu, tabutu taşınırken her iki elinin tabuttan sarkıtılmasıdır.
Herkesin merak ettiği soruyu, İskender’in en gözde generali sorar: “Efendim, bize verdiğiniz talimatları yerine getireceğiz. Fakat lütfen, cenaze töreninin neden bu şekilde yapılmasını istediğinizi söyler misiniz?”
Bütün dünyayı önünde titretmiş, en büyük başarıları tatmış, en büyük hazineleri ele geçirmiş, en muhteşem iktidar duygusunu yaşamış bu adam, hasta ve güçsüz sesiyle tane tane açıklamış:
Bu üç isteğimle, bütün hayatım boyunca öğrendiğim üç dersi herkesin anlamasını istiyorum.
Doktorumun tabutumu tek başına taşıması, ölüme bir çare olmadığınıgösteriyor.
Yola altın ve gümüş saçılırken, benim gibi olmayın demek istiyorum. Zenginlik peşinde koşarken zamanımı boşuna harcadım.
Ellerimin tabuttan sarkıtılmasını istiyorum, çünkü tıpkı geldiğim gibi, bu dünyadan boş ellerle ayrıldığımı herkesin görmesini istiyorum, demiş...
* * *
İskender’in bu harikulade hikayesinin Türkçe versiyonu “kefenin cebi yok” sözüyle özetlenir.
Ben, AKP iktidarına kadar, mal mülk hırsının ne kadar boş bir iş olduğunun en çok dindarlar farkında zannederdim.
Öbür dünyaya inanan, bu dünyayı bir imtihan yeri olarak gören insanların, güç, iktidar ve zenginlik arayışında bir sınırlarının, duracakları bir yerin olacağını düşünürdüm.
* * *
Tam tersi oldu. Tarihte eşi benzeri görülmemiş bir aç gözlülükle, sınır tanımaz bir ihtirasla karşılaştık.
Ülkenin talan edilmeyen, üzerine inşaat dikilmeyen bir karış toprağı kalmadı.
* * *
Yahu, mezarlıkların üzerine bile inşaat dikmişler. Meydan Gazetesi’nden Abdullah Kılıç’ın haberi gösteriyor ki, Anıtlar Koruma Kurulu’nun 1972 tarihli, “Burası İslam mezarlığıdır” diyen raporu kasten sümen altı edilip, Boğaz’a nazır yerin üzerine 2012’de “Maçka Rezidansı” dikilmiş.
Altında yatan Osmanlı paşalarının, Nakşibendi şeyhlerinin kemikleri sızlıyordur herhalde...
* * *
Geçen gün Sümeyye Erdoğan “İmam hatip ağacının meyveleri” bugün Türkiye’yi yönetiyor, diyordu ya...
Mezarlık üzerine rezidans dikecek kadar gözü dönmekte tam da bu dönemde oluyor işte...
Yorum Yap