- 4.02.2015 00:00
Yıllar önce, henüz yeni yetmeyken alkolik bir tanıdığım vardı. Her gün bir düzine insanın içebileceği miktarda birayı mideye indirirdi. Çok içtiği, kendini mahvettiği söylenince de o güne ilişkin bir bahane üretirdi. Ya morali çok bozuk olurdu ya bir işi çok ters gitmişti ya da yengeyle kavga etmişti...
Bir gün sırf ona takılmak için “Hayrola abi içiyorsun” demem üzerine, “Bugün babamı toprağa verdik Orhan, kahrımdan içiyorum” diye cevap vermişti.
* * *
Türkiye’de devlet hak ve özgürlükleri kısıtlama konusunda benim bu alkolik tanıdığım gibidir. Hemen her zaman onun bir bahanesi vardır. Bir gün komünist tehdit olur bu bahane, başka gün irtica, diğer gün bölücü tehdit. Ama her ne hikmetse bütün yollar hep sapıyla verilen hakların kaşıkla geri alınmasıyla sonuçlanır.
* * *
AKP de, artık devlet olduğunu, önünde hiçbir engel kalmadığını düşündüğü günden bu yana aynı şeyi yapıyor; hak ve özgürlükleri her bir köşeden kuşatma altına alıyor.
Benim alkolik tanıdığın “babam öldü onun için içiyorum”dediği gibi, bugün AKP’nin de “paralel” diye bir bahanesi var.
* * *
Yahu tamam da Hasan Cemal’den Nuray Mert’e, Kürşat Bumin’den Can Dündar’a, Amberin Zaman’dan Ali Akel’e bütün o yazar çizerler, “paralel” oldukları için mi işlerinden atıldılar?
Kaçak Saray’a ilişkin yürütmeyi durdurma kararları “paralel”mahkemeden çıktığı için mi pas pas yapıldı?
Deniz Feneri davasını açma cüreti gösteren savcılar linç edilirken ortada paralel diye bir laf mı vardı?
Doğan medya grubu paralel olduğu için mi sürekli olarak vergi cezalarıyla tehdit ediliyor?
* * *
Bu iktidar, ülkedeki herkesi havuçlarla ve sopalarla hizaya sokmaya çalışıyor; kendi ikna araçlarının iş görmediği noktada da baskı araçları devreye giriyor.
Cumhuriyetin 2 Şubat tarihli “devlet yandaş medyayı reklamla zengin etti” haberine bir bakın. Bizin vergilerimizle toplanan paraların yandaş medyaya nasıl “reklam ücreti” diye peşkeş çekildiğini göreceksiniz. Yine Cumhuriyet, hükümete muhalif gazetelere reklam veren özel firmaların nasıl maliyenin ablukası altına alındığını anlatıyor.
* * *
Bütün bu faşizan uygulamaların, “paralelle” mücadele etmek için mi yapıldığını düşünüyorsunuz gerçekten?
“Paralel” bitirilince Türkiye demokratik bir düzene geçecek, öyle mi?
Evet doğru, benim tanıdık da o gün, babası öldüğü için içiyordu; ertesi günden itibaren asla ağzına içki koymayacaktı!
Yorum Yap