- 10.12.2014 00:00
Ben sizi dürüst olmaya davet ediyorum.
Bu toplumun karşısına çıkın ve nasıl bir ülke hayal ettiğinizi, elde ettiğiniz siyasal gücü, bu ülkeyi hangi nihai hedefe ulaştırmak için kullanacağınızı bir kerede ve bütün netliğiyle açıklayın.
* * *
Dürüst olun.
Parça parça, alıştıra alıştıra anlatacağız, değiştireceğiz diye uğraşmayın.
* * *
Ben size açıkça söyleyeyim, attığınız bütün adımlar, yaptığınız bütün konuşmalar, ima ettikleriniz, hep bir tek yönü gösteriyor.
Dürüst olun ve bizi sürekli olarak tahmin etmek zorunda olmaktan kurtarın.
Dürüst olun ve dilinizden hiç eksik etmediğiniz o “milli iradeye” hak ettiği saygıyı gösterin. O “milli iradenin” önüne, tam olarak olduğunuz gibi çıkın; “biz tam olarak şöyle şöyle bir Türkiye inşa edeceğiz” deyin.
* * *
Siz bu yola, “biz muhafazakâr demokratız” diyerek çıktınız. Sonra ayaklarınızın sağlam zemine bastığını düşündüğünüz ilk anda “demokratlık kisvesini” fırlatıp atıverdiniz üzerinizden.Üzerinizde kalan “muhafazakârlık” gömleğinin altında ise haki renkte bir “Siyasal İslam” üniforması görünüyor.
* * *
Siz, Müslümanlar’ı özgürleştirmeyi, bu ülkede herkesin dini inançlarını özgürce yaşamasını falan istemiyorsunuz. Siz, kamu gücünü kullanarak, kendi inançlarınızı, doğru bildiklerinizi bu topluma dayatmak istiyorsunuz.
Sizden farklı İslami yorumları olan cemaatleri bir tehdit olarak görüyor ve onları yok etmek istiyorsunuz. Bütün yorum tekeli sizin elinizde olan, sizin bütün yapıp ettiklerinizi meşrulaştıran bir dini anlayışı dayatmak ve sizi “Ulü’l Emr” olarak görecek bir dindar nesil yetiştirmek istiyorsunuz.
* * *
Bütün yapıp ettiklerinizle insanların demokrasiye olan inancını zayıflatıyor; dindarların imajını yerle bir ediyor ve acısı bütün dünyada çok sonradan çıkacak bir şekilde “İslamofobiyi” besliyorsunuz.
* * *
Takdir sizin. Dilediğinizi yapabilirsiniz ama bu toplumda yaşayan her bir bireyin sizden şunu talep etmek hakkı vardır:
Dürüst olun; bu toplumun önüne tam olarak olduğunuz gibi çıkın!
Yorum Yap