Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Fatih Altalı’yı hedef alan sözlerini duyunca, merak ettim internette küçük bir araştırma yaptım.

“Prime minister threatens journalist” (Başbakan gazeteciyi tehdit ediyor) diye yazdım Google’a.

Bir iki tane yabancı ülkeyle ilgili haber çıkıyor. Zimbabve başbakanı ve Honduras devlet başkanının gazetecileri tehdit ettiğine ilişkin haberler okuyorsunuz.

                                                                  * * *

Google’da çıkan geri kalan haberlerin neredeyse tamamı Türkiye ile ilgili...

İçinde “tehdit etti” (threatens) kelimesi geçen dikkat çekici birkaç haber başlığı şöyle:

“Gazetecileri tehdit eden Türk başbakanı AGİT tarafından kınandı…”
“Türk başbakanı kadın gazeteciye ‘haddini bil’ dedi…”

“New York Times muhabiri IŞİD’le ilgili yazdığı haber nedeniyle tehdit ediliyor” (Newyork Times muhabirinin haberine ilişkin olarak Erdoğan’ın ‘edepsizlik, alçaklık, hainlik’ demesinin ardından binlerce tehdit mesajı aldığı anlatılıyor).

“Türkiye’de basın özgürlüğünün boğazındaki ip daha da sıkılıyor…”

                                                                 * * *

Haberler böyle akıp gidiyor işte... Google’da çıkan bu sonuçları sorsanız, Türkiye’de birileri hemen çıkıp “Türkiye’ye karşı bir operasyon yapıldığını” söyleyiverir.

Tıpkı mayıs ayında, merkezi Amerika’da bulunan Özgürlük Evi’nin (Freedom House) 2014 raporu için dendiği gibi...

Özgürlük Evi, Türkiye’nin medya özgürlüğü konusunda artık “özgür olmayan ülke” kategorisinde olduğunu yani dünyanın üçüncü ligine indiğini söyleyince, Ahmet Davutoğlu “Türkiye’ye karşı bir algı operasyonu yapılıyor” demişti.

                                                                  * * *

Ben de Davutoğlu ile aynı görüşteyim. Bugünlerde Türkiye’ye yönelik ciddi bir algı operasyonu yapıldığını düşünüyorum.

Özgürlük Evi, o raporu yayınladığında Türkiye’yi üçüncü ligin en tepesine koymuştu, yani bazı değişikliklerle Türkiye yeniden “kısmen özgür” olan ikinci lige çıkabilirdi.

Ama birileri ısrarla ve kararlılıkla Türkiye’yi üçüncü ligin de en altına ittiriyor.

Türkiye, iktidarı eleştiren gazetecilerin işlerini kaybettikleri bir ülkeden, “hain” ilan edildikleri ve alenen tehdit edildikleri bir ülkeye doğru ilerliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, üçüncü havalimanı ile ilgili yazı yazan Fatih Altaylı için “Bunların ani, acil operasyonlara ihtiyacı var” dedikten sonra Türkiye bir eşiği daha geçiyor.

Türkiye basın özgürlüğü konusunda dünyanın en dibine doğru gidiyor; adını Kuzey Kore’nin, Çin’in yanına yazdırıyor.