Babamın çiftliği düzeni

  • 6.11.2014 00:00

 Birkaç yıl önce Ankara’da Norveçli bir parlamento heyetiyle görüşüyorum. Sorularını yanıtladıktan sonra, şimdi tam hatırlamıyorum ama ya kaldıkları yere göre bir restoran tavsiye etmek veya gidecekleri bir yerin ne kadar uzakta olduğunu anlatmak için kaldıkları oteli sordum. Otelin ismini duyunca da çok şaşırdım. Dünyanın en zengin ülkelerinden Norveç’in parlamento heyeti Ankara’nın en mütevazı otellerinden birisinde kalıyordu.

Parlamenterlerin ziyaretini organize eden elçilik görevlilerinin işlerini savsaklamış olabileceklerini düşündüm ilk önce ve heyetin başkanına, şaşkınlıkla “Ankara’da şu şu oteller varken neden burada kalıyorsunuz” diye sordum.

Adamın verdiği cevap hâlâ kulaklarımda çınlıyor.

Biz o söylediğiniz otellerde kalırsak, dönüşte kendimizi Norveç gazetelerinin manşetlerinde buluruz.

Şaşkınlığım daha da arttı. “Neden, nasıl” diye sordum.

O da açıkladı: “Biz şimdi döndüğümüzde parlamento muhabirleri bizim Türkiye’de yaptığımız harcamaların faturalarını didik didik edecektir. Eğer bu harcamaların içinde lüks kalemler olursa, bizi tefe koyarlar. Norveç vergi mükelleflerinin paraları işte bu lükse harcanıyor diye haber oluruz” dedi.

O gün kendi kendime “demokrasi bir naiflik kültürü aslında” dedim.

Yani eğer demokrasinin önemli bir kısmı yönetenlerin seçimle iktidara gelmesi, en çok oyu alanların ülkeyi yönetmesiyse, diğer bir kısmı da yöneticilerin hesap vermesi ve ellerindeki gücü kötüye kullanmalarının engellenmesi oluyor.

Sayıştay bile denetleyemiyor


Askeri vesayeti geriletip, ülkeyi sandıktan çıkanların yönetmeye başlamasıyla şüphesiz ileri bir adım atmış olduk. Ama işte bu demokrasinin sadece bir kısmı. Diğer kısmı bizde yok. Yönetenlerin hesap vermesi, kullandıkları gücün sınırlandırılması vb. bu ülkeye yabancı kavramlar olarak duruyor.

Bırakın medyanın Norveç’teki gibi bir denetim görevi yapmasını, bugün Sayıştay bile kamu harcamalarını denetleyemiyor. Devasa harcamaların, hangi kaynaklar kullanılarak yapıldığını bilmiyoruz.

Kamu kaynaklarının olağanüstü büyük bir israfla harcanması insanları ayağa kaldırmıyor. Ermenek’te üç kuruşluk maaş için yerin altına giren ve insan yerine konulmadıkları için beş kuruşluk tedbirlerin alınmasının çok görüldüğü bir madende 18 insanımızı diri diri mezara koyduk. Tam o gün, neredeyse bir milyon maden işçisinin maaşına denk bir bütçeyle yaptırılan AK Saray’ın açılışı yapılacaktı.

Radikal’den Uğur Gürses’in yazdığına göre AK Saray ve Cumhurbaşkanı’na yeni alınan uçağa harcanan 1 milyar 780  milyon lira, 2014 bütçe açığının yüzde 7’sine tekabül ediyor. Ve kimse, neden bu kadar büyük bir lüks ve israf içindesiniz diye soramıyor.

Çankaya’daki Cumhurbaşkanlığı Köşkü’ne tadilat için milyon liralar harcandıktan sonra, neden bu kadar şaşalı bir AK Saray’a ihtiyaç duydunuz? Neden, Ankara’da bin tane boş yer varken bu sarayı binlerce ağacı yok ederek Atatürk Orman Çiftliği’nin üzerine kondurdunuz? Var mı bu soruların cevapları?

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums