Yazının başına oturduğumda polis Validebağ Korusu’nu korumaya çalışan göstericilerin üzerine saldırıyordu.

Yine aşağı yukarı aynı sıralarda göstericilerin avukatı İdare Mahkemesi’ne yaptıkları yeni başvurunun sonucunu açıklıyordu.

Biliyorsunuz, Üsküdar Belediyesi’nin bu korunun kenarına yapmak istediği cami inşaatına ilişkin olarak İdare Mahkemesi’nin verdiği bir yürütmeyi durdurma kararı var.

Bu kararın ardından, Belediye Başkanı Hilmi Türkmen,“karar şu parsele ilişkin, halbuki biz camiyi şu parsele yapıyoruz” mealinde bir açıklamada bulunmuştu.

İşte bu açıklamanın ardından mahalle sakinlerinin avukatı tekrar İdare Mahkemesi’ne koşuyor, duruma bir açıklama getirilmesini istiyor.

Avukat Gülsüm Özdemir’in Hürriyet’e yaptığı açıklamaya göre mahkeme benim kararım çok net ben yürütmeyi durdurun derken, bu inşaatı kastederek karar verdim diyor.

Belediye tam tersini yapıyor

Yani ben tam bu yazıyı kaleme alırken, polis, “kusura bakmayın, mahkeme kararı var, artık bu inşaatı yapamazsınız” diyerek iş makinelerine müdahale edeceğine, belediye yetkililerini oradan uzaklaştıracağına, tam tersini yapıyor.

İdare Mahkemesi kararıyla illegal hale gelmiş bir inşaatın önünde protestoda bulunan vatandaşları dövüyor ve gazlıyor. 

Neden oraya bu cami yapılıyor, neden bu kadar ısrar ediliyor, bunlar, Peyzaj Mimarları Odası’nın “Validebağ Korusu’nda Çılgın Projelere Hayır” başlıklı bildirisinde tane tane açıklanıyor. 
Korunun içine daha önce “İzci evi” diye bir yapı yapılıyor, bu hemen lüks bir restorana dönüşüyor.
Üzerine çadır dikeceğiz diye zemine beton dökülmek isteniyor, mahalle sakinlerinin girişimiyle engelleniyor.

Ağaçların etrafını mermerle kaplıyorlar, ağaçlar susuz ve havasız kalıyor.

Yani, bütün ormanları, bütün boş alanları üzerine AVM ve inşaat yapılacak yer olarak gören o zihniyet, İstanbul’un el değmemiş nadir yerlerinden olan Validebağ Korusu’na da el atmak istiyor. 

Mahalleli can siperhane direniyor

Belli ki, mahalleli bu cami inşaatını, burayı imara açacak kurnazca bir girişim olarak görüyor ve can siperhane direniyor.

Üsküdar Belediye Başkanı’nın “bu memlekette fazla tolerans karşısındakini azdırıyor” diye açıklama yapmasının ardından iki gün geçmiyor ki, polis bu “azgınları” hizaya çekmek için gerekli müdahaleyi yapıyor.

Zaten ertesi gün, yani 29 Ekim’de de Ankara’da Atatürk Orman Çiftliği’nde inşa edilen ve yürütmeyi durdurma kararlarına rağmen tamamlanan başkanlık sarayının açılışı yapılacak.

Bu başkanlık sarayı da “yeni Türkiye’nin” bir sembolü olacak.

Cumhurbaşkanımız bu yeni Türkiye’yi tıpkı onun gibi düşünen, konuşan ve davranan Üsküdar Belediye Başkanı gibi nesillere emanet edecek. 

Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun.