- 27.10.2014 00:00
Zannediyorlar ki, eğer kafalarını kızdıran gazetecileri, köşe yazarlarını işten attırırlarsa artık kimse onları eleştiremeyecek...
Zannediyorlar ki, Türkiye’de medyayı sustururlarsa dünya Türkiye’de olanları onların istediği gibi görecek...
* * *
İngiltere’de yayınlanan The Guardian gazetesinin 23 Ekim tarihli nüshası, Türkiye’de medyayı susturma fantezilerinin dünyadan nasıl göründüğü ve ne gibi sonuçlara yol açabileceğine dair ibretlik bir tablo sunuyordu.
O gün The Guardian gazetesi Erdoğan’ın karikatürleriyle doluydu. Hem de her biri Türkiye’de yayınlansa Erdoğan’ın avukatlarının “ağır hakaret var” diyerek dava açacakları türdendi.
* * *
The Guardian’ın karikatüristi Martin Rowson, Türkiyeli meslektaşı Musa Kart’ın Erdoğan’ın bir karikatürünü çizdiği için ceza davasına muhatap olmasını protesto ediyordu ve “Erdoğan’ın karikatürünü çizin” diye bir kampanya başlatmıştı. İşte o gün de bu kampanyaya destek için kendisinin ve diğer meslektaşlarının çizdiği karikatürleri yayımlamıştı The Guardian gazetesinde...
* * *
Yani Erdoğan Türkiye’de bir tanesini susturacağım derken, dünyada pek çok karikatüristi kızdırmıştı ve herhalde şu anda en fazla karikatürü çizilen liderler arasında yer alıyor.Dünyanın değişik bölgelerinden karikatüristler, çizdikleri Erdoğan karikatürlerini erdogancaricature hashtag’iyle Twitter’da yayınlıyorlar.
* * *
Kampanyayı başlatan Martin Rowson tanınmış bir roman yazarı ve İngiltere’nin en ünlü karikatüristlerinden birisi. Kendisine birkaç soru yönelttim. Yanıtları, hem kampanya hakkında bilgi veriyor ve hem de Türkiye’de olup bitenlerin dışarıdaki yansımalarını gösteriyor.
Rowson, Erdoğan’ın karikatürünü çizin çağrısına büyük ilgi olduğunu “İnsanlardan gelen yanıt büyüleyiciydi” sözleriyle belirtiyor.
Tabii bu hararetli desteğin yanı sıra, ağır sinkaflı küfürler de almış.
Karikatüristlerin gönderdiği Erdoğan karikatürlerini ise sayamamış.
Kampanyayı neyin tetiklediğine ilişkin sözleri ise, ifade hürriyetini baskı altına almayı hayal eden her muktediri düşündürecek nitelikte: “Aslında, bütün olup biten benim Musa Kart’a ve mesleğime yapılan saldırıya duyduğum öfkeyi kendiliğinden bir şekilde dile getirmekten ibaretti. Ardından meydana gelenlerin ise benimle bir alakası yoktu.”
* * *
Kıssadan hisse, karikatür gibi, ifade hürriyetinin alâmetifarikalarından birisine kafayı takarsanız,eşek arısı kovanına çomak sokmuş olursunuz. Görmek ve göstermek istemediğinizin bin katı bir anda önünüze yığılır. Hem de dünya çapında...
Yorum Yap