- 7.03.2014 00:00
Dindar Başbakan'ın ve hükümetin hesap vermesi ancak ahirette olacak bir iş olarak görülüyor.
Hükümeti koşulsuz bir şekilde destekleyen bazı insanlarla paralel bir evrende yaşıyoruz.
* * *
Bu iki evrende, her şeyin anlamı birbirinden farklı.
* * *
Mesela, siz hükümetten ihale alan iş insanlarının, Başbakan'ın oğlunun vakfına yüzer yüzer milyon dolarlar bağış yapmak zorunda kalmasını, akıl durdurucu bir yolsuzluk olarak görebilirsiniz.
Paralel evrende yaşayan kardeşlerimiz, bu bağışları 'dindar nesiller' yetiştirmek için yapılmış küçük katkılar olarak görüyor.
* * *
Siz, iş insanlarından bizzat Başbakan'ın talimatıyla yüz milyonlarca dolar toplanıp, bu havuzlarla gazete/televizyon alınmasını, bu havuz medyasının bütün kamu reklamlarını kapmasını; havuz dışındakilerin de vergi cezalarıyla hizaya çekilmesini medya özgürlüğüne büyük bir saldırı olarak görebilirsiniz.
Paralel evrendeki kardeşlerimiz, bunu 'iktidarın anasının helal sütü gibi hak ettiği' kendi medyasını yaratma gayreti olarak görüyor.
* * *
Siz, Başbakan'ın ihaleleri iptal ettirip, kendi istediği iş insanlarına bunları verdirdiği iddialarını büyük bir öfkeyle karşılayabilir, bunun büyük bir adaletsizlik olduğunu düşünebilirsiniz.
Paralel evrendeki kardeşlerimiz ise bu tür manipülasyonlara, dindar ve muhafazakârların yolunun açılması olarak bakıyor.
* * *
Siz, iktidar partisinin olağanüstü boyutlarda kayıtdışı bir parayı kullanarak haksız rekabet içinde olduğunu düşünebilirsiniz.
Paralel evrendekiler, bu tür eşitsizliklere, dindarların ve muhafazakârların iktidarının devamı için gerekli zaruret olarak bakıyorlar.
* * *
Tabii ki, bu paralel evrende, Başbakan'ın Danıştay Başkanı'nı seçtirmek için müdahale etmesi; bir medya patronunu mahkûm ettirmek için Yargıtay’a el atması; yolsuzluk soruşturmasını yürütecek savcıları bile kendisinin atamaya girişmesi, bunların hepsi küçük birer teferruat olarak kalıyor.
* * *
Dindar Başbakan'ın ve hükümetin hesap vermesi ise ancak ahirette olacak bir iş olarak görülüyor.
* * *
Yalnız benim de paralel evrende yaşayan kardeşlerimden küçük bir ricam bulunuyor...
* * *
İhalelerin, bağışların, medyanın her şeyin ama her şeyin manipüle edildiği bu sistemde; bazı kavramların yerine lütfen bunların paralel evrendeki karşılıklarını söyleyin ki, biz de adlarını bilelim ve bu demode kavramları bir kenara bırakalım...
* * *
'Serbest piyasa'; 'basın özgürlüğü'; 'çoğulcu demokrasi'; 'hukuk devleti' gibi bizim bildiğimiz, kullandığımız kavramlar yerine, bundan sonra ne diyelim?
Şimdi lütfen, 'paralel devlet' lafını bir kenara bırakın ve bize bütün bu kavramların paralel evrendeki isimlerini söyleyin.
Yorum Yap