- 28.02.2014 00:00
AK Parti ve Erdoğan ise iktidar sarhoşluğunda bütün bilinen promil sınırlarını aştı.
Askerler darbe yaptılar mı bu ülkede? Hem de defalarca...
AK Parti iktidara geldikten sonra yapmak istediler mi, darbe planladılar mı, teşebbüs ettiler mi? Hiç şüpheniz olmasın...
Ama bir tek kişi bile, bu işlere bulaştığını kabul etmiyor.
Her şey iftira, bütün deliller uydurma.
Gömdüğü kroki ve cephanelerden dolayı askerlikten atılan yarbay bile, “Bunları polis gömdü oraya” diye diretmedi mi sonuna kadar?
* * *
Ama işte, darbe planlarını, cephaneleri gömüldükleri yerden çıkartanların, darbecilerin dişlerini sökenlerin de bir süre sonra elde ettikleri güçle başları dönmeye başladı.
Başka hesapları da bu dava üzerinden görmeye başladılar.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nden burs alanların terörist örgütlerle bir bağlantısı var mı bakalım, dediler.
Kitap yazanlar da örgüt üyesi oluverdi.
Kırk yıllık istihbaratçı Hanefi Avcı, her nasıl olduysa yıllar önce dinlettiği insanların kasetlerini, boşalttığı makam odasında unutuverdi; sapına kadar sağcı bu adam bir sol örgütün lideri oluverdi.
Ama 'cemaat'e sorarsanız, Ergenekon davasında hiçbir yanlış yoktu.
* * *
AK Parti ve Erdoğan ise iktidar sarhoşluğunda bütün bilinen promil sınırlarını aştı. Başbakan'ın halife olduğu fısıldandı kulaktan kulağa. Ulul emre itaat şarttı; o ne eylerse güzel eylerdi. Ağzından çıkan ferman oldu; köşe yazarları kovuldu, havuz medyası kuruldu, ayakkabı kutuları paralarla doldu.
Geçen gün gözüme ilişti, İslamcı bir hanımefendi, Başbakan'ın evinden para çıkarmaya ilişkin telefon kayıtları için bir açıklama getirmiş. "Eğer bu kaset doğruysa zenginler, dağıtılmak üzere Başbakan'a zekâtlarını vermişlerdir" demiş.
Yolsuzlukları görmemek üzere ant içmenin en güzel bir örneğini vermiş...
* * *
Kıssadan hisse... Bu ülkede kimin eline güç geçtiyse, 'Yüzüklerin Efendisi’ndeki gibi, başı döndü, yalpaladı.
Herkes bir diğerinin sarhoş halini gördü tiksinti duydu. Bir tek kendini görmedi.
Bu ülkede darbeci vardır, yolsuzluk vardır, fişleme vardır, hile hurdayla telefon dinleme, milleti fişleme ve envai çeşit illet vardır...
Bir tek kendinle yüzleşme geleneği yoktur, bir tek o yoktur...
Yorum Yap