Mücahit Erdoğan

  • 21.06.2013 00:00

Türkiye'nin kendisine sağlıklı bir kimlik kurmak üzere olduğu bir dönemde, bütün gelişmeler iktidar partisinin kimlik bunalımlarıyla rehin alınıyor.

Naftalin dolu sandıkların ta dibinden eski kıyafetler çıkarıldı. Bedene tam oturmuyorlar. Pantolon kısa, ceketin önü kapanmıyor. Gömleğin düğmeleri pırtlamış. Ama işte o tanıdıklığın verdiği huzur, o sahici kimlik duygusu, kıyafetin ne kadar oturduğundan çok daha önemli olsa gerek. 


Başbakan Erdoğan Tunus’tan dönüp, İstanbul’un ardından Ankara Esenboğa Havaalanı’na ayak bastığında, ‘büyük usta’nın son haftalarda parça parça üzerine geçirmekte olduğu kıyafetleri birden tanıyıverdi kalabalıklar. Ve tanıdıklarını da iki kelimelik bir sloganla herkese ilan ettiler: Mücahit Erdoğan. 

Parantezin sonu 

Bu sloganı parantezin sonu kabul edelim. Parantezin başı da nisan ayında AKP İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu’nun bir otelde yaptığı konuşmada ortaya konmuştu. Babuşçu bu konuşmasında AKP ile onu uzun süre destekleyen liberallerin neden yollarının ayrılacağını anlatıyor: “10 yıllık iktidar dönemimizde bizimle şu ya da bu şekilde paydaş olanlar, gelecek 10 yılda bizimle paydaş olamayacaklar. Gelecek inşa dönemidir. İnşa dönemi onların arzu ettiği gibi olmayacak. Dolayısıyla o paydaşlar bizimle beraber olmayacaklar. Dün bizimle beraber şu ya da bu şekilde yürüyenler, yarın bizim karşımızda olan güçlerle bu sefer paydaş olacaklar. Çünkü inşa edilecek Türkiye ve ihya edilecek gelecek onların kabulleneceği bir gelecek ve bir dönem olmayacak...” 

O veciz sözler 

Aslında son haftalarda meydana gelen bütün gelişmeler bu iki parantez çizgisinin ortasında yer alıyor. Toplum sağlığı gerekçe gösterilerek apar topar çıkarılan alkol yasası; Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Başbakan’ın bütün o bildiğimiz veciz sözleri. “Bir kadeh olsa bile alkol alan herkes ayyaştır” söylemi; “Metroda kızlar erkeklerle kucak kucağa oturuyor”; “Dolmabahçe ofisimden her gün insanların giyimini görüyor ve buna tahammül edemiyorum”; “Rayhanlı’da 53 Sünni vatandaşımız öldürüldü”. 

Bu parantezin içinden bakınca Erdoğan’ın sergilediği olağanüstü katı tutum başka anlamlar taşıyor. Herhangi bir geri adım sanki bu ‘on yıllık inşa sürecinden’ geri adım atmak anlamına geliyor. Besbelli ki Erdoğan, sandıklardan çıkardığı Milli Görüş gömleğini yeniden üzerine geçiriyor. 

Tabii, insanların dini inançlarından dolayı büyük eziyet gördükleri bir dönemde giydikleri kıyafetler, bugünün her şeye muktedir bir iktidarının üzerinde bambaşka sembolik anlamlar ifade ediyor. Kaba güç karşısında ezilip kırılırken ayakta durabilmek için kullanılan ‘mücahit’ kelimesi, bugün panzerleri, TOMA’ları, türlü türlü gazlarıyla meydanlara yürüyen bir iktidar için, kendini korumayı değil, diğerine boyun eğdirmeyi, kibiri, hoşgörüsüzlüğü ve tahammülsüzlüğü temsil ediyor. 

Kimlik bunalımı 

Aradan geçen bunca zamandan, köprülerin altından akan bunca sudan sonra AKP’nin üzerine giymeye çalıştığı bu Milli Görüş gömleği onu hızla bir merkez partisi olmaktan uzaklaştırıyor. 

Çok yazık, Türkiye’nin kendisine sağlıklı bir kimlik kurmak üzere olduğu bir dönemde, bütün gelişmeler iktidar partisinin kimlik bunalımlarıyla rehin alınıyor.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums