- 14.12.2012 00:00
Güneydoğuda faili meçhule kurban giden binlerce insanı anmak için gidin Silivri'de JİTEM'in kurucularına çiçek verin.
12 Eylül cuntasının, yaşını büyütüp alelacele ölüme yolladığı Erdal Eren’in cansız bedeninin darağacında sallandığı gün, Silivri’de darbecilere özgürlük mitingi yapın.
Kahramanmaraş’ta Alevilerin hunharca katledildiği 19 Aralık günü Silivri’ye gidin, Alevi önderlerine suikast için S-1 Suikast Timi hazırlayan Ergenekoncular için özgürlük isteyin.
19 Ocak yaklaşıyor. Hrant Dink’in öldürüldüğü gün gidin Hrant’a ‘Türklüğe hakaretten’ dava açtıran, bütün duruşmalarda mahkeme önünde ona kan kusturan Ergenekon sanıkları için özgürlük yürüyüşü yapın.
Malatya’da boğazları kesilerek üç Hıristiyanın öldürüldüğü 18 Nisan günü yine Silivri’ye gidin, bütün ülke çapında misyoner avı başlatan Ergenekon sanıkları için sevgi gösterisinde bulunun.
Güneydoğuda faili meçhule kurban giden binlerce insanı anmak için gidin Silivri’de JİTEM’in kurucularına çiçek verin.
* * *
Silivri’ye gidip ‘Ordu-millet el ele’ diye slogan atanları tanıyoruz, biliyoruz da, bu davaları tamamen değersizleştirmek için bin dereden su getiren bazı ‘demokratları’ ben anlamakta, tanımakta çok zorlanıyorum.
Çarşamba akşamı CNN Türk’te Ergenekon davasını tartıştık. Zaman zaman tansiyon hayli yükseldi. Programdan sonra sanal âleme bir göz attım, bakalım bizim tartışmalar nasıl bir yansıma bulmuş diye. Silivri’ye mitinge gitmeye hazırlananlardan gelen sayısız hakaret mesajını anlıyorum da anlamakta acayip zorlandığım bir başka kategoriyle karşılaştım.
Bunlar, kendi vicdanlarını rahatlatmak için söylediklerimi inanılmaz derecede çarpıtanlardı. Örneğin, davadaki hak ihlallerinin kökenini açıklamak için söylediğim, “Bu yargılamaları eski DGM’lerin devamı olan özel yetkili mahkemeler yapıyor” lafını, “Orhan Kemal ÖYM’leri savunuyor” diye sunmuş bir tanesi.
Benim her yerde tekrarlayıp durduğum, geçmişte çok ciddi suçlara bulaşanların bu davada sadece darbeye teşebbüsten yargılanmasına yönelik eleştirimi anlamamış gibi yapan bir diğeri, “Orhan Kemal bu davada köy yakmaktan, yargısız infazdan kimsenin yargılanmadığını bilmiyor galiba” diye yazmış.
İnsanın saçını başını yolduracak bir ülke burası. Bu ülkenin yerlerde sürünen adalet standartlarını sanki Ergenekon davasıyla keşfetmiş gibi yapıyor birileri. “Bu davadaki hak ihlallerinin katmerlisi KCK davasında da oluyor, neden hiç ondan bahsetmiyorsunuz” dediğinizde sanki “Ergenekon davasındaki hak ihlallerine göz yumun” demişsiniz gibi yapıp, sizi sanık haklarına saygısız birisi gibi göstermeye çalışıyorlar.
Sanki bizim gibi karmakarışık bir ülkede böylesi bir davanın çok basit bir anlatımı olabilirmiş gibi. Sanki aynı anda pek çok şeyin şöyle ya da böyle doğru olması mümkün değilmiş gibi.
Yani bir yandan bu davada ince ince planlanmış darbe, suikast planları, illegal ilişkiler yargılanırken aynı zamanda ciddi bazı hak ihlalleri de gerçekleştiriliyor olamazmış gibi. Sanki biz bunlardan bir tanesine göz yummak, bir tarafı görüyorsak diğer tarafı görmezlikten gelmek zorundaymışız gibi...
Yazıyı yazarken bir gözüm yine sanal âlemde, bakıyorum bir tanesi “Silivri, Tahrir Meydanıdır” diye yazmış. Üzerime büyük bir yorgunluk çöküyor ve artık söyleyecek başka bir söz bulamıyorum...
Yorum Yap