Kapılar Aralandığında… (2)

  • 8.12.2013 00:00

 Yan duvarlardaki sesimiz ne kadar iç içeyse aldığımız nefesle, kırkı karışan çocuklardık biz mahallemizde. Kızgınlığın kırıldığı, günlerce bulunamayan parçalarının kaybolan sokaklarında vazgeçilen, tutulamayan kinler yeni bir gün için paradoksa dönüşse de öfke; sadece adının anılmasıyla kalırdı kabuğunda, tekrar nüksedinceye dek gündoğumunda.

Sevgiyi anlatmanın sınırsızlığı da işe yaramaz bazen. Alıp gidersin sonsuzluğu, içinden geçirir koyarsın tekrar yerine ya. Hani “ooh!” çekersin bulduğunda olduğu gibi bıraktığını…  Gün ışığı kerpiç duvarların üstü olmayan boşluklarında yükseldiğinde her gün çocuk ve yetişkin yüreğimin çiçeği, yorgun ayakları üzerinde nefes alan canlı olmanın dışında, ‘insan’ı bize bahşettiğini düşündüğüm Vasfiye Yenge’min sesi duyulurdu önce. Canhıraş bağırmasını kanıksamıştık ama yine de irkilirdik her seferinde. Yosun tutmayan öfkesindeki sesi ta derinlerden gelircesine, o anki durumun sonucu gibi görünse de, günlük yaşamın rutin başlangıç aryası olurdu. Özellikle büyük kızı ile ne alıp veremediğini kendisinin de bilmediğini düşündüğüm bir hır-gür olurdu genelde. Aynı evin içinde alt katta yaşayan kayınvalide, kayın ve görümce birlikteliği ünlü tenorları bile kıskandıracak ses debisinin muhteşemliğinin bir nedeni sayılabilirdi belki. Bizim hemen üstümüzde o iki katlı, kerpiç-tuğla karışımı eve gelin geldiğinde kaçındaydı, nasıl evlendi hemen hiç bilmem, anlatmamıştı. Ama yıldızları toplayıp gözpınarlarına inci tanelerinden bent yaparak, çaresizce içine akıttığı aşkını bulduğunu da sanmam. Öylesine işte, hep aynı gibi o zamanlar. Birçok yerde olduğu gibi yani, görücü usulü belki… Önce kız, sonra erkek, sonra bir kız daha, üç çocuğu olmuştu. O zamanlar moda mıydı ne sokağımız üçlenmişti hep, dörtleyen bir tek İbrahim amca ile Meliha yengem olmuştu. Tanımlamalar öylesine akrabaca idi ki sokağımızda, akrabalık derecemiz ile ilgili resmi bir soruşturma olsa tümümüz sahtekârlıktan fişlenir olurduk.

Vasfiye yengem… O, ipek oluşumu yorgunluğunda hiç ummamıştı gitmeyi ve dönememeyi bir daha. Ancak dipsiz boşlukların sonsuz kolları sardığında tek şeydi söylenen ardından yine: Erken ölüm…

İki odalı evimizin bahçe içinde bulunan ufak odasında da babamın anneannesi yaşardı bizimle, adı Hafize idi. Çok sevdiğimi hatırlıyorum. O zamanlar Alzheimer ismi anılmadığından yaşlılık bunamasına tutuldu, kısaca; ‘bunamış’ derlerdi. Bir gün; ‘iki buçuk kuruşluk kıyma al bana’ ısrarına karşılık, ‘olmaz nine iki buçuk kuruşa kıyma vermezler’ diye tepindikçe ben; ‘Hayda oradan verirler git al’ cevabı karşısındaki çaresizliğimi hatırlıyorum mesela. Bir de burnu kanadığında durmaksızın, çağrılan ambulansın arkasından bakakaldığımı çaresizce.

‘Sevgi tek’tir denir mi bilmem ama onu barındıran tek ya da farklı olduğunu düşünse de, dünyalara değişmemeli. Vicdanlı, adil ve bu eşsiz kaynaktan beslenen insanların birer birer eksilmesinin çekilmez hale getirdiği dünya içimizi üşütmekte zira.

Yıllar, drama dönüşen zamanları sırtlanır çoklukla. İyi günler de vardır elbet. Soğuk algınlığında unutur muyum, annemin maşinga sobanın közünde pişirdiği sık göremediğimiz, sucuk veya köftenin tadını ve daha çok hasta olabilme hayalini. Mavi gözlü can pınarıma değinecek çok şey var daha.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (5)

  • Mustafa küçükkaya
    Mustafa küçükkaya
    9.09.2012 19:28

    İktidarin taraf üzerine düşmesi sadece kendi acizliği kisiler kendi menfaatlerini ülke çıkarlarının üzerinde görmeye başladıklarını görürler biz okurlar her zaman doğru söyleyenlerin arkasında duruyoruz sönünda kazanan bu ülke olacak sizler var olduğunuz sürece tskler

  • Îsmaîl Girikî-3-
    Îsmaîl Girikî-3-
    8.09.2012 13:43

    Aktütün.Gaglica,Heronlarin PKkyi kuruma durumlari, Dörtyoldaki olaylari,Ergenekon PKK kankardeslik iliskileri ve Uluderedeki MIT Asker iliskileri ve aldigi istihbater ve PKK yi kanveren 35 Kurdun katledilesinin mantiki ve belgeli aciklamari ile hemen hemen son olaylari ; devletin nasilda PKKyi ayakta birakma icin caba icinde oldugu bütün kamuoyu bilmektedir. Taraf Türk isgalci birlikleri ile PKKnin daniskli operasyonlarini belgeleri ile ortaya seren bir Gazetedir. 8 Kürd asilli askerin pkkya al

  • muharrem
    muharrem
    8.09.2012 12:59

    başarısızlığın suçu taraf ta değilki,nedeni aklı karışık karmakarışık bir iç ve dış siyasete savrulmakta aramak lazım.halkın bakış açısını kimse etkileyemez ama halkta yaşananları konuşulanları görüyor izliyor.seçimde ne kadar onaylandığı belli olur.bu kadar panik yapıp sağa sola saldırmak seçim sandığına oy olarak olumlu yansımaz.

  • Îsmaîl Girikî -2-
    Îsmaîl Girikî -2-
    8.09.2012 12:53

    Bunu Tarf kendi ismi gibi biliyorda. PKK nin Kemalizmi nasil güncelesecegi tarafi olarak yansimasi daha mantiki olur. Cönkü Pkk nin hedefinde Ne Kurdluk ve nede Kurdistanilik bir derdi kesinlikle yoktur. Taraf gazetesi Devletin Genelkurmay Baskanligi, MIT ve emniyetin PKK ile irtibati cürekli aciklayan bir gazete olarak Türkiye basin tarihinde yer edinmis bir kalemdir.Demokrasinin gelmesi ve önündeki kanli cetelerin aciga cikarilmasi konusunda Taraf Gazetesi büyük bir caba harcamistir.

  • Ad Soyad Giriniz...
    Ad Soyad Giriniz...
    8.09.2012 11:40

    welhasıl onlar vurdu biz büyüdük kardeşim (ece ayhan) mi diyosun sevgili emre

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums