Çapı 12.756.1 km olan bu yeşil gezegende var olan; canlı veya cansız  bütün maddelere egemen olan  ;kendi içinde'de,  kendinden olana egemen olma arzususuna kapılan insanlar  yaradılış gayesinden uzaklaşarak siyasal ya da toplumsal bir öğreti oluşturmak amacıyla ideolojiler üretirler.

Bir halkın davranış ve yaşam haklarına müdahale etmek  için politik, bilimsel, felsefi, dinsel ve bunların alt kavramlarını oluştururlar. 

   Bu fikirleri üreten düşünürler tabiî ki bu halk veya toplulukların içinde yaşayan güçlü kimseler veya o güce ram etmiş kişilerden oluşurlar.

   Öyle anlaşılıyor ki, insan yaratıldıktan sonra insanda düşünce oluştuğu günden bugüne ideoloji var olmuştur

1. İlahi ideoloji  

2.Beşeri İdeolojiler

  İlahi ideoloji. Toplumların bilinç ve şuuru oluştukça yüce yaratıcı tarafından insana elçileri vasıtasıyla  bahşedilen öğretilerdir.

  Beşeri ideolojiler ise insanların kendi heva ve hevesleri doğrultusunda oluşturdukları ideolojilerdir ki bu  ideolojiler siyasi ya da 

toplumsal bir öğreti meydana getiren ve siyasi ve toplumsal eylemi yönlendiren düşünce, inanç ve görüşler sistemini oluşturmaktadır ve insanı  manevi duygulardan yoksun birey, bireyi de madde bağımlısı bir köle olarak yönlendirmektedirler.

velhasılı kelam, İlk insanlardan Habil ve Kabil  olayı “isimleri kuranda geçmesede”  aşağıdaki ayetler  den anlaşılıyor ki ideoloji ve idolojiler ayrışmasının ilk sinyallerini  vermiştir .

Yani hak ve batılın, doğru ve yanlışın ,iyi ve kötünün  insanlar arasında yayılmaya başladığı kıssa.Maide suresi  27 – VE ONLARA  Âdem'in iki oğlunun kıssasını gerçek bir amaca matuf olarak anlat: Hani her ikisi birer kurban sunmuşlardı, birinden kabul edilmiş, diğerinden kabul edilmemişti. (Kurbanı kabul edilmeyen, ötekine):"çaresi yok ,seni öldüreceğim" demişti. Diğeri ise şöyle demişti: "Allah, yalnızca sorumlu davrananların kurbanını  kabul eder". 28 - "Allah'a yemin ederim ki, sen beni öldürmek için bana el uzatsan da, ben seni öldürmek için elimi oynatmayacağım; Ben âlemlerin Rabb'i olan Allah'tan korkarım. 29 - "Dilerim ,hem benim günahımı hem de(benden dolayı)kazandığın günahı yüklenir ve böylece cehennemin yolunu tutarsın:Zaten  zalimlerin cezası da budur". :30 – fakat diğerinin benlik davası,onu kardeşini öldürmeye sevk etti : sonunda onu öldürdü , böylece kaybedenlerden oldu.

İşte insan hayatını köleleştirme ve yaşam hakkını ipotek altına almanın ana kavramları bu şekilde başlamış ve eski uygarlıklardan günümüz modern dünyasına bir kuş bakışıyla baktığımızda tahakkümü esas alan insanoğlunun serüveninde değişen hiçbir şeyi olmamıştır. Batıl cenah yeni yeni hizipler geliştirerek insanları daha kolay sömürmenin yolunu kolayca elde ederken “Hak” adı altında da ne yazık’ki Hak’tan uzak hurafe ve uydurma hadislerle bir lokma bir hırka zihniyetiyle hizipler ve ekoller oluşturarak dini afyonlaştırmıştır. Bu gün dini merci olduklarını idda eden ve peşinde binlerce kolay cennetçi kesimi sürükleyen

şarlatanların beslendikleri kaynak yukarıda belitiğimiz idolojinin çarpıtılmış alt kavramlarının sosyal depremlerinin sonuçlarıdır nitekim ortaçağ Avrupalı ronesansla birlikte kendini yenilerken İslam coğrafyasında israiliyyat kolgezmiş .sözkonusu hizipler bu coğrafyanın insanlarını mistizme doğru yönlendirerek  ilimden ve bilimden uzaklaştırmıştırlar dır.Bu gün Ortadoğu halklarının yer altı kaynaklarını kendi imkanları ile kullanamamalarının, müsbet ilimde geri kalmaları ve teknolojide dışa bağımlı olmalarının ana sebepleri bunlardır.