Gölet faciasında Düzce’de son bir hafta içinde 4 çocuğumuzu toprağa verdik.

Ne İl Özel İdaresinden ne de Düzce Valiliği’nden alınan ya da alınması düşünülen tedbirlerle ilgili tık yok.

Geçen haftaki gölet faciasında ölen 3 amca kızının cansız bedenlerinin taşındığı kamyon kasasındaki görüntüler hafızalarımızdaki tazeliğini korurken, bir acı haber de Salı günü, Muncurlu Köyü göletinden geldi.

Gölet kenarında bulunan ağaca çakılan “ gölete girmek yasaktır “ tabelasından başka, hiçbir güvenlik tedbirinin alınmadığı Muncurlu göletinde, gölete düşen kardeşini kurtarmak için suya atlayan Selim’i dün toprağa verdik.

Olayların çoğu gözümüzün önünde yaşansa bile; dört çocuğumuzun ölüm nedeni ya da sorumlularının kim olduğunu, ortalığı kaplayan sisler yüzünden bir türlü öğrenmiyoruz ya da öğrenmek istemiyoruz.

Ve bu durumda bir musibetin bin nasihate bedel olacağı yerde, binlerce musibetten bir tane dahi ders çıkarmıyoruz.

Canımızın yongası konumundaki malımıza gösterdiğimiz hassasiyeti; maalesef biz büyükleri, çocuklarımızı hayatta tutacak önlemleri alma konusunda gösteremiyoruz nedense.

Söz konusu çocuklarımızın hayatıysa eğer en göz önündekilere dikkat edip, sislerin arkasında kalanların içyüzünü mutlaka sorgulamalıyız.

Bu ölümler çaresizlikten mi?

Kadercilikten mi?

Mal ve can güvenliğimizden sorumlu olan devlet yetkilileri gölet facialarını bizim gibi neden seyrediyor?

Kaç kişinin daha ölmesini bekliyorlar?

Düzce Valiliği,

Düzce İl Özel İdaresi hangi önlemleri aldılar?

Duyan var mı?

Bilen var mı?

Dört ocağa düşen yangına rağmen ders bile almamış olmalısınız ki, ne kılınızı kıpırdatıyorsunuz, ne de tedbir alıyorsunuz.

Aynı acıları yaşamamak,aynı yaraların yeniden açılmasını önlemek için yapılan çağrıları dileriz dikkate alısınız....