Kaset savaşları ve toplumsal kaos yaratma çabaları!

  • 13.02.2014 00:00

 Türkiye, tarihinde hiçbir seçime bu denli gerilimli ve kuralsız bir atmosferde girmemişti.

Cemaat ev İktidar eksenli gelişen güç kavgası giderek tüm toplumu içine çeken bir tehlikeli girdaba doğru gidiyor.

Bu kural tanımaz çatışmanın ülkeyi dört bir yandan ağır bir muhasaraya alma hali ile toplumda çok derin endişeler yarattığı çok açık ortada.

Bu savaşın aktörlerinin; gündeme karşılıklı bir restleşme sonucu peş peşe servis ettikleri kasetler; aslında yukarıda çizilen karamsar tablonun izahı açısından sanırım belirleyici olmaya yeterlidir.
Diğer bir deyiş ile taraflar adeta “rus ruleti” oynar gibi.
Bu savaşta kimin kazanacağı veya kimin kaybedeceğini şimdilik kestirmek zor; eğer olay cemaat ve iktidar kavgası ile sınırlı kalsa iktidarın ömrüne süre biçmek mümkün olmasa da nihayetinde cemaatin bu savaştan galip gelebileceğini kestirmek güç değil.
Zira iktidarlar bir zaman dilimine sıkışmış güçler, cemaat ise bir “akım” olarak kabul edilirse bu kanıya varmak mümkün.
Ama eğer bu güç gösterisi iktidarın beslendiği “milli görüş” zihniyeti ve cemaat arasında sürüp giderse bu savaşın süresi ve sonucu hakkında an itibari ile bir şey söylemek mümkün görünmüyor.
Gerek iktidara yakın medya grupları ve gerekse cemaatin oldukça homojen bir yapıya sahip gazete ve televizyonları bu savaşta tarafların elindeki en ciddi ve tehlikeli silahlar olarak görünmekte.

17 Aralık operasyonu ile başlayan bu savaş ve bu operasyon sonucu başta yargı ve emniyet olmak üzere kamuda başlayan tasfiyeler, ardından bu tasfiyeler karşı cemaatin başbakan ve ekibini zora sokacak birtakım kaset ve tapeleri basın yolu ile servis etmesi gerilimi doruğa çıkartmış durumda.
CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’unun son grup toplantısında gerek birtakım iş(bilen)adamları ve gerekse Başbakan ve oğlu Bilal Erdoğan’ın bazı konuşmalarını barko-vizyon gösterisi ile basına aktarması yaklaşan yerel seçimin kaderini ve sonucunu da etkileyecek gibi.
Savaşın sadece cemaat ve iktidarla sınırlı kalmayacağını aslında kestirmek zor değildi.
Önce başbakan’ın bir televizyon kanalının sahibini arayıp (habertürk) MHP lideri Devlet Bahçeli’nin yayın akışı içinde alt yazı olarak geçen konuşmasına müdahale etmesi(başbakan bu müdahaleyi normal ve olması gereken bir müdahale olarak görmüştür.) Ardından kanal sahibi Fatih Saraç ve kanalın genel yayın yönetmeni Fatih Altaylı arasında geçen konuşmaların deşifre olması bugün gelinen noktanın vahameti hakkında bize yeterli fikri veriyor.
Bu kasetlerin servis edilmesi ile MHP’nin ve ülkücü camianın bu savaşın içine çekilmek istendiği anlaşılmaktadır, tıpkı İP’nin Öcalan’ın 1999 tarihinde İmralı adasındaki çoğu montajlanmış, çarpıtılmış video görüntülerinin servis edilmesinin zamanlamasının ilginçliği gibi.
İP ve o partinin şürekâsı bu çarpıtılmış görüntüleri servis ederek, hem kör-topal yürüyen “barış sürecini” sabote etmek ve hem de Kürtlerin sinir uçları ile oynayıp hükümeti zora sokup bu gerilimden nemalanmak istiyor.

Her gün gündeme düşen kasetler, iktidarın bu savaşta büyük bir telaş ile adeta yangından mal kaçırır gibi meclisten geçirdiği “internet yasası”, başbakan ve ailesine karşı cemaatin ölçüsüz ve kural tanımaz misillemeleri, CHP ve MHP’nin bu gerilimin giderek merkezine çekilmeleri, Öcalan üzerinden Kürtler ve iktidar arasında bir kaos yaratma çabaları vs.vs…tüm bunları bir araya getirdiğimizde ülke ve toplum olarak öncelikli temenni ve ihtiyacımız “hukuk ve adalet!” olmalıdır diye düşünüyorum.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)

  • Servet Servet
    Servet Servet
    1.04.2013 01:14

    Cok dogru bir tespit ve itiraf bence de "bunu nasil atlamisim?".

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums