CEMAAT’TEN MEKTUP VAR!

  • 7.01.2014 00:00

 Cemaat ve hükümet arasında Dershaneler üzerinden başlayan çatışma 17 Aralık yolsuzluk operasyonları ile en üst noktaya vardı.

Operasyon hükümeti adeta kalbinden vurdu, kabinede bakanlık koltuğunda oturan üç önemli bakan’ın oğlu ile Halk Bankası genel müdürü başta olmak üzere birçok bürokrat, Azeri iş adam(!) Rıza Sarraf’ın kurduğu iddia edilen rüşvet çarkının içinde olmakla suçlanıp gözaltına alındılar.

Hükümet, bu beklenmedik hamle ile kısa süreliğine sarsılsa da; çok geçmeden operasyona dahil olan emniyet ve yargı mensuplarının görevlerine bir bir son verdi, İstanbul merkezli operasyonda yer alan kişilerin dışında hükümetin görevden alma furyası nerdeyse ülkenin tüm şehirlerine yayıldı.

Hükümet kanadı, kendisine yönelik bu teşebbüsün direkt cemaat bağlantılı olduğunu ve bu anlamda başbakanın şu sözleri oldukça manidardı:“Devlet içinde, paralele devlet’e asla izin verilmeyeceğini ve bu yapılanma içinde olanları saklandıkları inlerinden çıkartacaklarını…” dile getirirken, tüm kamuoyu endişe ile olanları izliyordu.

Başbakanın bu açıklamalarının Hemen peşinden F.Gülen’in ekranlara yansıyan ve hükümete yönelik olduğu iddia edilen bedduaları tartışma ve kavganın artık dönülmez bir noktaya vardığını gösteriyordu.

Hükümet ve cemaat arasında yaşanan bu kavganın bir an evvel son bulması adına özellikle muhafazakâr ve sağ kesimden yoğun arabuluculuk faaliyetleri başladı, kavganın iki tarafın felaketi olacağı yönünde iki kesime de mesajlar iletilse de, kavga durmak bir yana giderek daha da alevlendi.

Hükümetin kendisini bitirmeye yönelik 17 Aralık operasyonunu kolay kolay sineye çekebileceğini sanmıyorum, enazından Başbakan şimdilik bundan çok uzak.

Cemaat ise sanırım bu kavgadan an itibari ile büyük bir yara almış gibi, dershaneler mevzusu ile başlayıp, sonrasında başta yargı ve emniyet teşkilatlarında kendisine bağlı yapılanmanın çökertilmesi, bu anlamda daha önce toplumun bir çok kesimini rahatsız eden KCK, Ergenekon, Oda tv, Devrimci Karargah gibi davalarda cemaate yakın yargı mensuplarının imzalarının bulunması nedeni ile, hükümet bu davaların sil baştan görülmesi yönünde adımlar atma hazırlığında. Tutuklu BDP’lilerin yargının bir kesiminin(!) ısrarlı direnişine rağmen tahliye edilmeleri bu yönde hükümetin attığı en somut adımlardan biridir.

Açıkçası bugünden sonra cemaatin özellikle doğu ve güneydoğu’da faaliyet alanının ve eskisi gibi geniş ve rahat olabileceğini sanmıyorum.

Bu yoğun karmaşa içinde deminde belirttiğim gibi iki taraf arasındaki gerilimden rahatsız olan bir takım kişi ve kesimlerin çabaları oldu.

Bunlardan bir tanesi de Star gazetesi yazarlarından Fehmi Koru.

Koru, üzerinden F.Gülen’in Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e gönderilen, ama aslında mektubun asıl muhatabının Başbakan Erdoğan olduğunun anlaşıldığını görebilmek mümkün.

Gülen’in mektubunda bir “uzlaşı” ricası var ve mektupta kamuda görevli cemaat mensuplarına yönelik operasyondan duyulan rahatsızlık dile getiriliyor.

Demin de belirttiğim gibi, başbakanın bundan sonra geri adım atması beklenmiyor, aksine bu oluşumu etkisiz hale getirmek için ne gerekiyorsa yapacağını görmek sürpriz olmaz.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Resmi İlanlar

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums