PYD ve Barzani arasındaki gerilimin sebebi ne?

  • 30.10.2013 00:00

 Rojava’da el-nusra ve el-kaide çetelerine karşı adeta ölüm – kalım savaşı veren Kürtlerin yaşadığı acı ve trajedi kuşku yok ki Kürtlerin yaşadığı tüm coğrafyalarda derin bir sızı yaratıyor.

Özellikle geçtiğimiz günlerde PYD lideri Salih Müslim’in henüz 20 yaşındaki oğlunun yaşanan çatışmalarda yaşamını yitirmesi bu trajedinin ciddiyetini ve  boyutunu bize göstermesi adına oldukça çarpıcı bir örnektir diye düşünüyorum.

Bu denli ağır bir kuşatmaya tabi olan Rojava Kürtlerinin kuşku yok ki gözü, kulağı başta Kürdistan yönetimi olmak üzere; Türkiye ve İran Kürtlerin’den gelebilecek destekte.

Şurası tartışma götürmeyecek bir gerçek ki gerek coğrafi ve gerekse jeopolitik anlamda bu desteği en güçlü ve de en kolay şekilde sağlama imkânı olan kesimin Kürdistan bölgesel yönetimi olduğu da kesin. Lakin son birkaç gündür Rojava’da ölümüne savaşan PYD ile Kürdistan yönetimini elinde bulunduran Barzani arasında anlam verilemeyen bir gerilim yaşanıyor.

Bilindiği üzere PYD lideri Salih Müslim özellikle Avrupa üzerinden yürüttüğü diplomaside Kürdistan yönetimini ve başkent Erbil’i adeta köprü olarak kullanıyordu.

Ama Erbil’den gelen son mesajlar Müslim ve Rojava Kürtleri için doğrusu şaşkınlık yaratmış durumda.

Erbil yönetiminin Salih Müslim’e sınırlarını kapattığının ajanslara düşmesinin hemen akabinde Ankara’dan aynı yönde gelen ihtar zamanlama açısında oldukça çarpıcı geliyor.

TSK’nın, Türkiye’nin güneyden sınırlarını aşan Kürt unsurların PYD’nin saflarında çarpışan militanlar olduğunu ve bu yüzden sınırların Kürtlere kapatıldığını bildirmesi Erbil’den gelen sesle oldukça eşdeğer görünüyor.

Hattı zatında PYD ve Barzani arasındaki gerilimin temeli temmuz ayı içinde Rojava’da faaliyet gösteren Barzani yanlısı el parti mensubu 75 kişinin Kürt yüksek konseyince tutuklanması ile başlıyor diyebiliriz.

PYD’nin Rojava’da kendi inisiyatifi dışındaki herhangi bir yapılanmaya izin vermemesi, Barzani’nin ise batı Kürdistan’da da söz sahibi olma isteği bu gerilimi had safhaya çıkartmış; başta BDP ve diğer Kürt siyasal dinamiklerin devreye girmesi ile tutuklu 75 el parti mensubu daha sonra salıverilirken bir bakıma bu gerilim de kısa süreliğine de olsa dondurulmuştu.

Ama Suriye iç savaşının giderek acımasızca yayılması ve kuzeyde devşirme radikal dinci çetelerle savaşan Kürtlerin batıdan, Türkiye’nin kendilerine sınır kapılarını kapatması ile yaşadıkları açlık ve sefaletin adeta tavan yapması ile gözler tekrar bölgenin istikrar ve refah merkezi sayılan Kürdistan bölgesine çevrildi.

Barzani, uzun süre bu çağrılara sessiz kaldı; lakin özellikle Kürt diplomasisinin yoğun çaba ve baskıları sonucunda Smelka sınır kapısını açmak zorunda kaldı.

Rojava Kürtleri sınır kapısının açılması ile çoluk, çocuk binlerce kişi ile Kürdistan’a doğru akın akın göç ettiler.

PYD, savaşın en çetin döneminde yaşanan bu göçten kuşku yok ki rahatsızlık duydu.

Çetecilerin Rojava’ya dört bir yandan saldırdığı böylesi bir ortamda Kürtlerden topraklarını ve onurlarını korumaları adına geri dönmeleri istenerek bu yönde çağrılar yapıldı ve son günlerde basında çok geçmeden, gerek Erbil yönetiminin kendilerine karşı beklenmedik tutumu ve gerekse başka gerekçelerle göçün tersine döndüğü yönünde haberler çıkmaya başladı.

PYD ve Barzani gerilimine tekrar dönecek olursak; Erbil yönetiminin bu kritik süreçte ortaya koyduğu tavrın kanımca iki önemli sebebi olabilir.

Birincisi; Rojava’da radikal çetelerin Kürtlere karşı işlediği katliamların sosyal medya üzerinden Dünya’ya yayılması üzerine Barzani’in katliamları araştırmak için bir komisyon oluşturup bölgeye göndermesi özellikle el kaide ve el nusra tarafından tepki ile karşılandı.

Daha sonra bu çetelerce Erbil yönetimine karşı peş peşe intihar saldırıları düzenlenmeye başlandı! Barzani’ye PYD’den desteğini çekmesi yönünde tehditler savruldu!

Bu durumda Barzani’nin el kaide ile savaşmayı göze alamamış olma ihtimali akla gelen ilk seçenek olarak göze çarpıyor.

İkincisi; Türkiye’nin kaygıları olabilir. Ankara, PYD’nin radikal dinci çeteleri dize getirmesi ile Türkiye’nin Suriye sınırı boyunca bir PKK hâkimiyetinden endişelenerek bu geçişi frenlemek istemiş olabilir.

Bu yönde de bölgede halihazırda en ciddi müttefiği olan Erbil yönetimine böyle bir dayatmada bulunmuş olabilir.

Zaten Ankara’nın Kürt yapılanmasından duyduğu rahatsızlık da bilinmeyen bir şey değil.

Tüm bu ahval içinde Barzani yönetimindeki KDP’nin geçtiğimiz ay içinde yapılan genel seçimlerde 110 sandalyeli parlamentoda 38 temsilci çıkartması kuşku yok ki önümüzdeki günlerde Erbil’de yapılması düşünülen büyük Kürt konferansı öncesi kendileri için oldukça önem teşkil ediyordur.

Barzani yönetiminin, tüm Kürtler için çok ciddi anlamda önemsenen Rojava savaşında an itibari ile almış olduğu pozisyon kuşku yok ki konferansta sorgulanacaktır.

Bilinmelidir ki; PYD ve Barzani arasındaki gerilimin bir an önce aşılması bilinmelidir ki en çok ta Kürtlere fayda getirecektir, aksi ise yine en çok Kürtlere zarar verecektir!

Radikal

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums