Talip Öztürk - 4

  • 12.03.2014 00:00

 Akın Öztürk:

İstanbul Şube, Dev-Yol’cular tarafından basılıyor. Ve Talip başından yaralanıyor. O olayın peşine, bir değerlendirme toplantısı yapılıyor. O toplantıda var mıydınız?

Necati Kur:

O toplantıda yoktum.

Akın Öztürk:

Bir başka görüşmemde bir arkadaşınızın anlatımıyla, Talip kafasından yaralanmış, gergin bir ortam var. Ama o gergin ortama rağmen yaptığı konuşmada; “Biz kavga edebiliriz, kafamızı da yarabiliriz ama biz yine ayni masada oturacağız. Ve oturmak zorundayız. Devrimciler arasında kırgınlık olmaz” diyor. Bu konuşmanın tanığı oldunuz mu diye sordum.

Necati Kur:

Yani zaten bir insanın kişiliğini doğru tespit edebilmişseniz, Talip’ten böyle davranış beklenir. Onu baştan söyledim. Uzlaşan, kavgayı değil diyalogu seçen Talip, farklı davranmazdı zaten.

O anlamda mesela geçmiş yıllardaki anıları falan sonradan çıktı okuduk, çeşitli öğretmen dergilerinde. Mesela Kütahya-Gediz’de çalıştığı dönemde en çok okulda temizlik işlerini gören hademelerin, müstahdemlerin yanlarından hiç ayrılmadığını, çayını sigarasını onların yanında onlarla beraber içtiğini falan anılarından biliriz. Yani bunu bir gösteriş diye yapmıyor. Talip böyle kişilikte bir insandı. Yani insanların sınıfsal ayrımından çok yaptıkları işi, emekleri ile değerlendiren bir insandı.

O anlamda bu sevecen yaklaşımı, yumrukları sıkılı, dişleri sıkılı olmayan, güler yüzlü, uzlaşmacı tavrı bu kültürden gelen, ama aslında hepimizde de olması gereken bir olgu. Hep dişlerimizi sıktık, hep “Doğru bizim” dedik, “Bizden başka doğruyu bilen yok” dedik. “Doğru” sizin elinizdeyse, zaten geriye kimseye bir şey kalmıyor. Böyle bir uzlaşma kültürü olmaz. Bu tabii, demokrasi kültürü ile de ilgili bir olay. O anlamda tabii, bu sanayi toplumunun oluşması, modern toplumun oluşması, ulus toplumun oluşması, modernite gibi ekonomik gelişmelerle ilintili, ilgili gelişmeler ama.

Yani işte bu sivil toplum örgütlerinde demokrasiyi yaşatma, geliştirme kültürü Talip gibi insanlar çoğaldıkça daha yeşerecek olgulardı. Maalesef burjuvazi, böyle muktedir, iyi niyetli, güler yüzlü, uzlaşmayı bilen insanları çabuk tespit edip çabuk götürdü, erken götürdü.

Benim en son Talip’le canlı görüşmem, 1977 kanlı 1 Mayıs’ıydı. Kanlı 1 Mayıs’ta, Beşiktaş’taki Serencebey Yokuşu’nda... Ben İzmit’ten gelmiştim (1976 Eylül’ünde İzmit’e tayinim çıkmıştı eş durumundan)... Silivri’den gelmiş 4-5 arkadaşımla birlikte Talip’le karşılaştık... Ben de öyle çok vakit ayıramadım. Bu gelen grubun güvenlik sorumlularındandım. Bir on beş, yirmi dakika ayaküstü sohbetimiz oldu. Sarıldık birbirimize, ayrıldık.

Bir de en son, cenazesine geldik... İzmit’ten bir otobüs ile... Bir grup öğretmen arkadaşımızla gelmiştik cenazeye...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums