Çapraz sorgu

  • 4.02.2013 00:00

 Ben mi kavrayamıyorum, nedir? Herkes ayırtında da, anlaşılan bir ben değilim farkında, olup bitenin.


Hayır, sen fesatsın ya, o yüzden böyle düşünüyorsun.

Ne diye fesat olacakmışım? İyi şeyler olduğunda en güzel lâfları eden gene ben değil miydim de, şimdi kalkmış bunları söylüyorsun bana?

Meselâ, diyorsun ki “ekonomik olarak iyi yoldayız”.

Amenna!

O vakit niye sersefiliz çoğumuz?

Türkiye, madem tarihinde görülmedik oranda zenginleşti de, neyin nesi biz yığınlardaki bu pespaye yoksulluk?

Geçen gün Kütahya’da bir fırın, tanesinde kırk kuruş indirim yaptı diye, az daha birbirimizi yiyecektik ekmek yerine.

İyi yolda olan biz değilsek, bize ne bu anlattıklarından. O varsıllıkları kimlere üleştiriyorsan, kabına sığmaz sevinçlerini git onlara muştula!


Kes, seni gidi art niyetli!

İyi ama bizi de kendini de böyle oyalayarak, daha nereye kadar?

Yine meselâ, Kürt meselesinde “barış sürecine girdik” diyorsun. Doğrusu herkes de hevesli, haklı olarak. Tezcanlı mıyım neyim, ama ben dişe dokunur bir şeye rastlamadım şimdiye değin.

Öcalan’ın odasına konan kırk iki ekran bir televizyondan başka ne var ortalıkta, Allah’ınızı severseniz? Otuz yılda bu yüzden miydi ölmesi, otuz beş bin kişinin?

Ha! Bir de “mahkemelerde anadilde savunma hakkı” var sahi.

Yav’ güldürmeyin adamı; bir Kürt’ün anadiline kavuşabilmesi için illâ mahkemeye mi düşmesi lâzım sizce?

Kapakları sonuna kadar açılmış bir barajınki gibi gürül gürül bir özgürlük ortamını tasarlamak dururken, iş mi yâni şimdi bunlar, be kardeşim?


Höst, tekerimize çomak sokmaya çalışma!

Yahu arkadaş, anayasa sorunu da, bürokratik vesayet sorunu da, sanki her işiniz neredeyse hep böyle yarım yamalak.


Hadi oradan, meymenetsiz!

Uzlaşma komisyonu koca bir seneyi heba etti de...


Kapa o şom ağzını!

Fakat anayasa...


Başlatma anayasandan!

Sizin varsa o başka, ama bilesiniz ki benim bir yol-mol haritası filan gördüğüm yok.


Hiçbir şey göreme, kör olasıca!

Bütün çabam, iyilik olsun diye göstermek size şeytanın gör dediğini, hâlbuki.


İyiliğin kusur kalsın, kendine sakla, e mi!

Ben de arzuluyorum, en az sizin kadar o barışı. Ama temennilerle olacak şeyler midir bunlar? Yahut kendini dahi aldatmalar ve atlatmalarla? Yahut “hele şu şu olsun bakalım, sonrasına bakarız”larla?

Siyaset yapmalarına gerçekten katlanabilecek ve içinize sindirebilecek misiniz de, davet ediyorsunuz terör örgütünü?

O barış olacaksa, bugüne dek kendimize bile söylemekten sakınageldiğimiz hususların üstüne üstüne giderek olacak, ancak o barış.

Hazır mıyız buna, pekiyi? Sadece siz değil elbet, toplumun, bırakın peygamberi, Nuh dahi demeyen, aymaz ketumluklardaki kesimleri de hazırlar mı?

Yoksa sonunda gene ölmeye ve öldürmeye mi devam?


Sussana be adam!

Ben susarsam sen matem et!

Hem nasıl susayım? Daha buranın 19. yüzyıldan kalma kimlik meseleleri bile çözülememiş, baksana!

Zehir zeki bir avukat arkadaşımın, değerli dostum Prof. Dr. Mehmet Altan’ın Türkiye toplumunun sosyopolitik analizini en güzel özetleyen “cami ile kışla parantezi arasında kalmışlık” mottosuna nazire olacak şekildeki ifadesiyle, “İmam Hatipliler ile Kemal Hatipliler” arasında gidip gelen bu toplumsal yapı, âdetâ yüzyıl süren bir “tıp oyunu”ndaymışcasına donup kalmış öylecene.

Bunu görüp de nasıl sessiz, nasıl duyarsız kalır insan, söyler misin?


Kes!

Asıl sen kes. Hepiniz kesiniz!


“Yeter artık Yenicami’nin de


(Selimiye Kışlası’nın da) tıraşı


Yeter!


Ayağa kalkın efendiler...”


cinarnamik@hotmail.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums