Bugün için dünü bilmek

  • 17.03.2011 00:00

Sabah, Taraf'ı elime alınca içime bir serinlik geldi. Birkaç gündür "Çarşambayı bekleyin" spotları meraklandırmıştı beni de. Hatta telefon edip soranlar bile oldu. "Ben gazetemin mutfağında değilim bilemem, ben de sizler kadar meraktayım" dedim. Aklıma hep iç siyasetle ilgili konular gelmişti. Hatta bu yüzden biraz sıkıntı duymadım da değil.

Son zamanlarda, siyaset alanı yine at pazarına döndü. Kimin sağlıklı, kimin değil olduğunu anlamak için neredeyse diş kontrolü yapmak gerekecek. Karpuz mevsiminde değiliz ama siyasetin sokakları karpuz kabuklarıyla doldu yine. Kirli. Kaset siparişleri, belden aşağı vuruşlar, ilkesiz duruşlar… Ne ararsan var derde devadan gayri…

Hele bir ayrıntı enflasyonu var ki, ortalık toz duman. Enformasyon çorbası oldu kafamız. Kim kime kitap siparişlemiş, kim suflörlük yapmış, kim sol gösterip sağ vurmuş, kimler tutmuş kimler yazmış…

Hani bir çocuğun yumuşacık elini avucunuza alır, narin parmaklarını tek tek tutarak "avucuna bir kuş konmuş, bu tutmuş, bu yemiş, bu okuldan gelmiş öbürü hani bana hani bana demiş" türünden hoş bir hikâyemiz vardır ya, onun gibi, ama günlerdir dinlediklerimiz, okuduklarımız bu çocuk masalı gibi hoş değil, gıdıklasanız bile güldürmüyor.

Kasvet bastı

Söylenenlerin yanlışlığı, doğruluğunda değilim, söylediğim o değil ama isimler, ilişkiler öylesine çok ki insan giderek izleyemez oluyor. Ayrıntı bolluğu, bunlar doğru da olsa bazen gerçeği görmemizi önler, inandırıcılığı zayıflatır. Okur çetele tutmaz, bir gazeteci gibi iz sürmez.

İlginçtir, enformasyon arttıkça şeffaflığa duyduğumuz ihtiyaç azalmıyor aksine daha da artıyor. İnsanın sokağa çıkıp bağırası geliyor , "Allah aşkına birisi çıkıp ne oluyor anlatsın."

Şimdi Taraf'ın WikiLeaks yayınıyla yine ortalığa pek çok enformasyon düşecek fakat farkı şu olacak, bu bilgilerin belgelerini de görmüş olacağız.

Taraf'ın açıkladığına göre "2000-2010" dönemine ait 11 bin gizli Amerikan belgesi bunlar. Resmi yazışma belgeleri, telgraflar; yani kitap yayımlama gibi satır arası anlatımlar değil. Bu dosyaların orijinal belgelerinin internet ortamında yayımlanması da ayrıca güven artırıcı bir yol. Bu bilgilerin doğruluğu yanlışlığı elbette tartışılacaktır ama hiç değilse salt yorumlar üzerinden değil belgelerin yorumlanması üstünden tartışacağız.

Belgelerin kapsadığı zaman dilimi Türkiye'nin tarihinde büyük dönemecin tarihi. Dip dalgalarının yüze vurduğu bir zamana ait. Kendi deyişimle "devrimsi değişimin" başladığı tarih.

Daha önce de birkaç kez yazdığım gibi bu köklü değişimleri zorlayan iki sosyal/siyasal tarihi aktör var. İslamcı hareketler ve AK Parti; Kürt özgürlük hareketi ve PKK. Buna üçüncü bir aktör olarak sivil demokrasi mevziilerinin örülmesinde yeni bir güç olarak ortaya çıkan "entelektüel aydın hareketi"ni ekliyorum. Bu üçüncüsü içinde, WikiLeaks patronlarının da teyit ettiği gibi "Türkiye'nin en korkusuz gazetesi" olarak Taraf gazetesinin rolü tartışılamaz derecede açık.

WikiLeaks belgeleriyle ortaya çıkacak gerçekleri herkes gibi heyecanla bekliyorum ama özel bir ilgi de duyuyorum. Çünkü 2000'li yılları derinlemesine analiz etmedikçe Türkiye, dünyanın değişimiyle birlikte önüne gelmiş olan tehlikeleri ve fırsatları doğru değerlendiremeyecektir. Doğru değerlendirmenin yanı sıra aynı derecede önemli olanı bu değerlendirmeyi gecikmeden yapabilmek. Zira zamanımızda hızı yakalamak, süreçleri doğru değerlendirmek kadar önemli hale geldi veya onun ayrılmaz parçası oldu. Başka deyişle bugünün derine inen analizlerini yapmak geleceğe bırakılamayacak denli hayati.

Yaşadığımız anda ister istemez ayrıntılar fazla oluyor, bunları doğru ayıklayabilmek için tarihsel bakış her zaman en sağlam yol gösterici. Bu nedenle dün içindeyken gözlemleyip de anlamını yerli yerine oturtamadığım gelişmeleri bugün geçmişe tanıklık yaparak anlatmaya giriştim. Dünü bir tarihçi gibi anlatmakla içinde yaşadığın olayların tanığı olarak düne yeniden bakmak kanımca iki farklı sosyoloji yaratıyor. İkincisinde bir tarihçi için önemsiz göründüğü nedeniyle belki de atlanan ama aslında bugünün gelişmeleri içinde hala etkileri olan ayrıntıları yakalamak mümkün olur.

İslamcı çevrelerle karşılaşmalarımı anlatmaya bu nedenle giriştim. Aynı şekilde devamında değişimin diğer bir güçlü aktörü Kürt hareketiyle ilgili karşılaşmalarımı da anlatacağım. Geçen yazımda İslamcı hareketlere ilişkin yaptığım üçlü ayrımda ilk dönemi yani 1960-70 arasını özetlemiştim. Bu dönemin karakteristiğini, İslami hareketlerin bağımsız siyasi bir hareket olarak siyaset sahnesine çıkmazdan önce, hayli geniş sosyal ağlar kurma yoluyla sivil toplum hareketi olarak doğuşu biçiminde tanımlamıştım.

Gelecek yazımda, ikinci döneme geçmezden önce "ara dönem" olarak gördüğüm 1970'li yıllara kısaca değineceğim.
 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums