- 9.02.2015 00:00
Komşuda ekonomik ve sosyal bir kaos var. Nasıl bir çıkış yolu bulunacak tam olarak bilinmese de çözüm için uzun uzun zamana ve alınacak sıkı ekonomik önlemlere oldukça fazla ihtiyaç olduğu görülüyor.
Toplam borcun 322 milyar euro olduğu bir ekonomiden bahsediyoruz.
SYRİZA uzun yıllar iktidarları paylaşan merkez sağ Yeni Demokrasi ile merkez sol Pasok’tan hükümeti devraldı. Aslında ekonomik olarak bir enkazı devir aldığını biliyordu. Seçimlerde sıkı ekonomik önlemlere karşı “Boyun eğmeyeceğiz” sloganını öne çıkardı. Yani SYRİZA “kemer sıkma” önlemlerini kabul etmeyeceğini söylüyordu. Ancak aynı SYRİZA’nın borç ödemelerini hangi kaynaktan yapacağını ve ekonomiyi nasıl düze çıkaracağını aynı tonda söyleyemediği gibi kabul gören bir programı da ortalıkta gözükmüyordu.
Ancak alacaklıları kapıda bekliyordu.
Yunanistan’ın bu borçları ödeyebilmesi için yeni bir borçlanmaya gitmesi gerekiyordu. Yani borcu borçla çevireceklerdi. Öyle de yaptılar; bu sefer de gerek troyka yani AB, IMF ve AMB ve gerekse de kreditörleryeni bir kaynak sağlamak ve bunun geri ödemesini yapabilmek için Çipras hükümetinden ciddi kemer sıkma önlemleri konusunda güvence istiyorlardı.
Bu durum Çipras hükümeti için aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık misali zor bir durumdu; çünkü “boyun eğmeyeceğiz” diye iktidara gelen Çipras’tan adeta “tükürdüğünü yalaması” isteniyordu.
Yeni borç için yapılan tüm girişimler sonuç vermemişti.
Çipras hükümeti bunun üzerine kimi esneklikler gösterirse bu sefer de halk ayağa kalkıyor diyerek iki tarafı b.klu değnek misali bir duruma kendini düşürdü.
Çünkü anlaşılan bu tür durumlara karşı alternatif bir programı yoktu.
Ve son çare olarak “kemerleri sıkalım mı, sıkmayalım mı” diye referanduma gitti.
Yunan halkı Çipras’ı dinledi ve yaklaşık yüzde 62 oranla “hayır” dedi.
Bu sonuç gösteriyor ki Yunan halkı “kemer sıkma” dayatmalarına “boyun eğmeyeceğiz” diyor.
Bu sonuç neyi değiştirir üzerinde yoğun bir tartışma var.
Ancak ben önce neleri değiştirmez onu söylemeye çalışacağım.
1- AB dağılmaz. 2-Euro kalkmaz. 3- Yunanistan AB’den ve Euro’dan çıkmaz. 4- Yunanistan’ın borçları indirilmez.
Ne olur peki; Yunanistan’ın sıkı ekonomik önlemleri almaktan başka çaresi olmaz. Ancak borç ödemelerinde ve kredilerde kimi esneklikler sağlanarak Çipras’ın elini rahatlatılabilirler.
Yunanistan halkı Akdeniz insanının tüm özelliklerini taşıyor. Sıcak insanlar öğlen siesta yapıp sonra sabahlara kadar sirtaki- uzo eşliğinde eğlenmeyi seviyorlar. Yani kazandıklarından fazla harcıyorlardı.
Siyasetçiler borç alarak günü kurtarmayı seçtiler. Hattâ ekonomik datalar hakkında AB’yi bile kandırdılar.
Çekirge fazla sıçrayamadı ve gerçekler ortaya döküldü.
SYRİZA bu zor dönemde çıktı halkın karşına; mesajı netti “sosyal damping” yapmayacağız dedi. Bu “sol popülist” söylem “suya düşen yılana sarılır” misali halkın hoşuna gitti. Yani uzo eşliğinde sirtakiye devam edeceklerini düşündüler. Ama öyle olmadı. Şimdi tavernalar kapalı, çünkü işyerleri de kapalı, işsizlik yüzde 26’larda, ekonomi durmuş durumda.
Evet “taverna ekonomisi” çöktü. Yani içki, yemek ve enerji tüketilen yer taverna, Yunan ekonomisine çok benziyor
Peki, nasıl yapmalı…
1- SYRİZA ve Çipras hükümeti bu yaşananlardan sonra bir şeyi anlamış olması lazım: Yunanistan borçlarını tıkır tıkır ödeyecek. Çünkü AB, IMF ve AMB bu noktadan taviz verirse IMF dünyada, AMB Avrupa içinde hiçbir ülkeden borçlarını geri alamaz.
Yani yol olur.
2- SYRİZA temerrüde düşmüş bir ülkenin hükümeti olarak dünyada kimseden borç para bulamaz. Her borç veren kurum veya ülke ister istemez kimi teminatlar isteyeceği için “sol popülist” söylem bu noktada işe yaramayacaktır. İstenilen “kemer sıkma” tavizlerini verecektir.
Bizden söylemesi…
mustafapacal34@gmail.com
Yorum Yap