Batsın böyle işçilik...

  • 11.09.2014 00:00

 İş kazaları, trafik kazaları, deprem, yolsuzluklar, yoksulluklar, hukuksuzluk ve özgürlük sorunlarına dönüp dönüp takılan ülke durumundayız.

Bu sarmaldan kurtulmamız için söylenen ve yapılanlar hep yetersiz kaldı ve kalmaya da devam ediyor.

Neden?

Çünkü bu sorunlardan kurtulmayı gerçekten istemiyoruz.

Bu sorunlar bizim ortak yaşam alışkanlıklarımız ve bu alışkanlıkları bırakma niyetinde değiliz.

Her ne kadar kimi iyileşmeler olsa bile sonuçlar değişmiyor.

Soma faciası üzerinde henüz üç ay geçti.

Bu süre zarfında söylenmedik söz, yazılmadık kelime kalmadı.

O günlerde altını üç defa çizdiğim bir tespitte bulunmuştum.

İş kazalarını önlemek için çıkarılan mevzuatın caydırıcı ve önleyici etkileri kuşkusuz, oldukça önemlidir. Ancak bundan daha da önemlisi iş güvenliği içinde çalışmanın, bir ‘çalışma kültürü’ ve ‘yaşama kültürü’ seviyesine çıkartılmasıdır” demiştim.

Bunun anlamı şu; çalışma ortamı içindeki insan dâhil bütün unsurların olası bir iş kazasını önleyebilmek için bilgi, deneyim ve yeterli ekipmanının ve buna uygun bir çalışma bilincinin olması demektir.

Ama nerede dinleyen, anlayan ve uygulayan...

Bu sefer de Torunlar GYO Mecidiyeköy şantiyesinde, asansörün yere çakılması sonucu 10 işçi hayatını kaybetti.

Hükümet bunun üzerine ILO’nun 167 ve 176 sayılı madenler ve inşaatlarda iş güvenliğinin sağlanmasına yönelik sözleşmelerini gündemlerine aldıklarını ve “iş güvenliği eylem planı” hazırlayarak kamuoyu ile paylaşacaklarını açıkladı.

Pes yani, bu tür zorunlu adımların atılması için Soma faciası size ders olmadı da, şimdi mi bu adımları atmayı akıl ettiniz diye adama sorarlar.

Diğer yandan ILO’nun 94 sayılı taşeron işçiliğini düzenleyen sözleşmesinin gereğini tam olarak yapamayan bir hükümetin bu konuda yeni adımlar atacağını söylemesi de fazla inandırıcı olmuyor.

Yine başka bir sorun, şirketlerle, iş güvenliği denetimleri yapan kuruluşların ilişkileri, çok yazıldı, çizildi.

İş güvenliği denetimini ücret karşılığı yapan kişi ve kuruluşlar iş yaptıkları şirketleri bakanlığa ihbar edemezler. Bu para ilişkisi, işi etik açıdan olumsuz etkiliyor bunun değiştirilmesi önemlidir.

Ayrıca bakanlık denetimleri yetersiz ve tartışmalı bir durumda bulunuyor.

Bir başka açıdan bakacak olursak.

Hükümet siyasi nedenlerle nasıl “paralel” şirketleri vergi yönünden hızlı ve sonuç alıcı şekilde denetliyorsa aynı şekilde iş güvenliği denetimlerini de yerine getirmeyi nedense istemiyor.

İş güvenliği denetim süreçlerini sendikaların ve STK’ların da katılımıyla etkinleştirmek gerekiyor.

Çalışma Bakanlığı’nın iş teftiş yapılanmasını bağımsız yönetim olarak ve yönetimlerine sendikaların ve STK’ların katılımıyla yeniden düzenlemek ayrı bir seçenek olabilir.

İş güvenliğinde sorumluklularını yerine getirmeyerek ölüm, iş göremezlik ve meslek hastalıklarına neden olanlar hakkında ağır hapis cezaları getirilmesinin caydırıcı etkisi düşünülmelidir.

Hep söylüyoruz yine söyleyelim.

Türkiye dünyanın 17. büyük ekonomisi ancak bu durum Türkiye’nin sosyal göstergeleriyle ile orantılı değil ve bir türlü de olamadı.

İş kazalarında Dünya 3. ve Avrupa 1. olan Türkiye, BM/UNDP’nin son açıklanan “insani gelişmişlik” raporunda 187 ülke arasında 69. sırada olmamız, sosyal açıdan ne durumda olduğumuzu acı da olsa bize gösteriyor.

Türkiye, sanayi temelli sürdürülebilir bir ekonomik kalkınma programı ile demokratik, hukuk devleti ve sosyal gelişmenin orantılı uyumu üzerinden bir gelecek projeksiyonu sahibi olmalı.

Bunun dışında söylenenler üstat Çetin Altan’ın dediği gibi “Türk’ün Türk’e propagandası”ndan başka bir şeye yaramıyor.

mustafapacal34@gmail.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums