Sendika (2)

  • 19.06.2014 00:00

Sendika yazılarına devam ediyoruz.

 

Önceki yazımda Soma faciası sürecinde sendika ve sendika başkanının rolünü değerlendirmiş ve genel olarak sendikaların ve sendikacıların bu davranışlarının nedenlerini sorgulamıştım.

 

Bu yazıda da kamuoyu gündemine yansıyan bir başka sendika tartışmasını değerlendirmeye çalışacağım.

 

Bilindiği üzere geçtiğimiz günlerde Sütaş’ta sendikada örgütlenen işçilerin bir bölümü işten çıkarılmış ve bu işçiler Sütaş’ın kapısında eylem yapmaya başlamıştı.

 

İşte tam bu eylem yapılan yere, iddiaya göre işverenin “hayvan dışkısı” dökerek “eylem kırıcılığı” yaptığı kamuoyuna yansımıştı.

 

Bunun sonucu Sütaş işvereni ve aynı zamanda TUSİAD Başkanı olan Muharrem Yılmaz, TUSİAD Başkanlığı görevinden “bu durumun TUSİAD’a zarar vermesini istemediğini” açıklayarak istifa etmişti.

 

Muharrem Yılmaz’ın bu beklenmedik istifası medyada çeşitli boyutlarda değerlendirilmişti.

 

Diğer yandan Yılmaz’ın daha önce hükümete karşı mealen “İnternet, HSYK ve MİT kanunlarının demokrasi ve hukuk devleti ölçüleriyle bağdaşmadığını, bunun sonucu böyle bir ülkeye yabancı sermayenin gelemeyeceğini” demiş olması, Başbakan tarafından “vatan haini” ilan edilmesine neden olmuştu.

 

Bu durumun Yılmaz’ın istifasında daha önemli bir rol oynadığını iddia edenlerin oranı az değildi.

 

Biz Yılmaz’ı istifaya götüren olaya, sendika tarafına bakmaya çalışacağız.

 

Benim kişisel kanaatim odur ki Sayın Yılmaz çalışanların sendikal haklarını kullanmasına kategorik olarak karşı değildir. Çünkü karşı olması bir işadamı için sürdürülebilir bir şey değildir.

 

Bir de Sütaş gibi sektörün önemli oyuncularında birisinde çalışanların uzun süre sendikasız kalması veya bırakılması belli nedenlerle açıklanabilir bir durum olamaz.

 

Bence Sütaş’ta bu durumun ortaya çıkmasında iki temel faktör etkili olmuştur.

 

Birinci faktör “kraldan daha fazla kralcı” gibi davranan işveren vekilleri ve ikincisi de sendikanın yaklaşımından kaynaklanan kimi eksikliklerdir diye düşünüyorum.

 

Sütaş, özellikle Karacabey’de yöre insanıyla bütünleşen bir işletme, çalışanlar genellikle aynı yörenin insanı, bu bakımdan çalışanlar arasında bazılarının sendikal haklarını kullanmış olmasını, işveren vekilleri tarafından yöredeki başka sendikalaşma hareketlerinin (Yörsanörneği gibi) kötü sonuçlarından dolayı etkilemiş ve bu yüzden sendikalaşmaya karşı çıkılmış olabilir.

 

Ayrıca sektörel rekabet ve maliyet gibi faktörleri de hesaba katarak çeşitli baskı yöntemleriyle işçilerin sendikalaşmasını engellemek istemiş olabilir.

 

Sütaş’ta sendikal örgütlenmeyi yürütmeye çalışan Tek Gıda-İş’te örgütlenme çalışmalarında, işçi ve işverenle sağlıklı iletişim kurma, sektör ve yerel koşulların dikkate alınması ve daha önceki sektörel örgütlenmelerde yaşanan kimi kötü sonuçlardan ders çıkarmaması gibi nedenlerle süreci doğru yönetememiş olabilir.

 

Şimdi ne olursa olsun bir sendika tartışması TUSİAD’ın tarihinde bir ilke imza atarak, başkanın istifasına neden oldu.

 

Ben Muharrem Yılmaz’ın kararını “doğru karar” olarak görenlerdenim.

 

Ayrıca Yılmaz’ın istifa ederken “demokrasiden yana bir insan olarak çalışanların sendikal haklarına karşı olamam” açıklaması ise bence diğer işverenlere ve kamuoyuna verilmiş olumlu bir mesaj oldu.

 

Son olarak sendikal örgütlenmenin işçi ve sendikanın hak ve çıkarlarının yanı sıra işletmenin gerçekleriyle de bir bütün olarak sürdürülebilir olması, sürecin başarılı tamamlanabilmesinin en önemli yanını oluşturduğunu bilmek lazım…

 

Konuya devam edeceğim.

 

mustafapacal34@gmail.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums