Murat BELGE
Murat BELGE Gazete: T24 & BİRİKİM

Çok kritik bir ‘kısa vade’deyiz

  • 13.06.2015 00:00

 Seçimi kimin kazandığına cevap vermek biraz tartışmalı görünüyor. Selahattin Demirtaş ve HDP’nin önemli bir zafer kazandığı ortada, ama sonuçta onların başarısı çok gerilerden başlayıp barajı geçmek. CHP, iktidar karşısında oluşmuş cephenin en çok oy alan partisi, ama geçen seçime göre oyunu artıramadığı için çok başarılı görünmüyor. MHP de oyunu artırdığı halde gerilerde. Böyle olunca, buradakazanmış bir parti seçmek zor.

Ama seçimi kaybeden belli. “Seçimi kaybeden AKP’dir,” de demeyeceğim. Seçimi kaybeden Tayyip Erdoğan’dır.

Gezi direnişi başladığından ve Tayyip Erdoğan ağzını bozduğundan beri, Tayyip Erdoğan’da cisimleşen ideolojik yaklaşımın, siyasi üslûbun, hal ve tavrın AKP için ya da daha genişleterek söylersek bu ülkede İslâmi bir siyaset yapmak isteyenler için bir kader olmadığını söyledim. Gene aynı şeyi söylüyorum. Bunu nasıl olsa çok konuşacağız, tartışacağız bugünlerde. Şimdilik başka bir konuya geçeyim.

2015 yılında bu seçim olayının yaşanması benim aklıma otomatikman 27 Mayıs’ı getiriyor. Demokrat Parti ve başındaki Adnan Menderes de bir iktidar sarhoşluğuna uğramışlardı. Menderes’in girdiği ruh halinde uçak kazasından sağ kurtulma olgusunun da payı olduğuna inanmışımdır hep. Gerçi o tarihte Menderes’in sınırları bu ölçülere, daha doğrusu bu ölçüsüzlüklere varmamıştı. Ama bunlara alışık olmayan bir toplumda, gene de, yeterince aşırıydı.

Böylece 27 Mayıs darbesi geldi ve bundan sonra Türkiye bildiğimiz siyasi yola girdi.

Bu sefer darbe yok. Yapılması gerekeni halk yaptı. Zıvanadan çıkan bir iktidara “dur” dedi, dizgini kastı.

27 Mayıs’ta darbe olmasaydı, 1961’de seçim yapılsaydı, benzer bir sonuç alınmaz mıydı? Ara sıra bu spekülasyona girmekten kendimizi alamayız; çünkü çok belirleyici bir andır ve işte, görüldüğü gibi, bir elli yılın, yani neredeyse bir insanın ömrü kadar bir sürenin öyle değil de böyle geçmesine yol açmıştır.

Üç idam toplumun üstüne kâbus gibi çökmüştür. Bütün o Yassıada yargılamaları, hapisaneler, “kuyruklar” edebiyatı vb. hâlâ yaprak açan intikam tohumları serpmiştir. Öte yandan “vatan kurtarmak” üzere darbe yapma kapısını açmıştır. Bu toplumda siyaset yapma fiilinin içine şiddeti sokmuştur. 27 Mayıs’ın sonrası bir şiddet tırmanmasıdır.

Ve bütün bunlar olmayabilirdi.

Bugün bu olaydan sonra dönüp 27 Mayıs’a bu gözle bakabiliyorum, ama bekli de acele ediyorum. Seçimin kaybedeni, Tayyip Erdoğan, ve partisi, AKP, “centilmence” kaybediyorlar mı, kaybetmeyi efendice sindirecekler mi? Yoksa, “çarpışarak çekilmek” falan gibi tehlikeli davranışlar mı düşünüyorlar?

Öyle düşünüyorlarsa ve öyle davranırlarsa, bu da, 27 Mayıs’ı izlemiş olan tarih kadar (başka türlü olaylar ama aynı derecede) beter bir yol açabilir önümüzde.

Tayyip Erdoğan ve iktidar süreci boyunca daha “güvenilir” bularak “yakın çevresi” haline getirdiği ekip bu toplumu nefret kamplarına bölmekte, siyasetin asabiyetini olmadık derecelere tırmandırmakta bir hayli uzun yol aldılar. Seçim öncesinde sağımızdan solumuzdan provokasyon fişekleri vınladı. Hâlâ da bazı eller bazı tetiklerde. Şimdiye kadar belirli bir üslûpla gelmiş olanların bundan başka bir üslûba geçmelerini muhtemel görmüyorum.

O halde geri kalanlar olgun ve sakin kalmalı, çatışma ortamı yaratmamalı, yangına körükle gitmemelidir. Bu serinkanlı siyaset, Türkiye’yi, 27 Mayıs’ta girdiği kötü yoldan çıkarıp yeniden sağlıklı bir rotaya oturtabilir.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums