Murat BELGE
Murat BELGE Gazete: T24 & BİRİKİM

Türk- Amerikan ilişkileri

  • 15.11.2014 00:00

 Amerika ile Türkiye’nin ilişkileri adım adım bozulmakta. Uzun bir süreç bu. Bu kadar zaman içinde tek tek sayılabilecek, öne çıkarabilecek bu kadar çok olay olduğu halde, bugün bile, “bozuluyor, bozulmakta” diye konuşuyorsak, demek öyle kolay kolay bozulmadığını da söyleyebiliriz. Böyle olmasına yol açan etkenler olduğu gibi, iyi ilişkiler olmasını gerektiren etkenler de var ve ikisi arasında makul bir denge devam edebiliyor.

İlk ciddi sarsıntının ünlü Johnson mektubuyla ve buna karşılık İsmet İnönü’nün gösterdiği “Yeni bir dünya kurulur” tepkisiyle patlak verdiği söylenebilir. Altmışlar. “İki - kutuplu - dünya”da yaşıyoruz, Soğuk Savaş soğuk mu soğuk! Bu ortamda İnönü --gene o zamanların terminolojisinde-- “Üçüncü Dünya” denilen ülkelerin birçoğunun yürürlükte tuttuğu politikayı ima ediyor: “Sen bana böyle davranırsan, ben de öteki tarafa geçerim.” Epey etkili bir “şantaj”dı bu. Soğuk Savaş koşullarında Türkiye’nin temsil ettiği jeo-stratejik konum da bunu bizim için özellikle etkili hale getiriyordu.

O tarihte, Amerika’nın emperyalizminden, “dünya jandarmalığı” rolünden rahatsız olan hepimiz İnönü’nün bu çıkışı yapmasından memnun olmuştuk. Missouri zırhlısının gelişiyle başlayan, Kore ve NATO ile devam eden, Amerikan mallarına düşkünlük düzeyinde resmen utanç verici bir hal alan körü körüne Amerika “sevgi”si de gına getirmişti. Altmışların sonuna doğru Altıncı Filo ziyaretleriyle “devrimci gençlik” eylemleri birbirine girdi. Bu arada, camide --planlanmış şekilde-- namazdan çıkanlar Altınca Filo’yu protesto edenlere saldırıp adam öldürdüler. Bu da oldu. Ama, artık, “Amerika” dendiğinde Türkiye “tek ses, tek nefes” değildi.

Yazıya, “Amerika ile ilişkiler bozuluyor” diyerek başlamıştım. Ne olur bozulursa?

“İki - kutuplu - dünya” faslı kapanalı, buna “ne olursa olur” diye cevap verenlerin sayısı azaldı. Rusya bile dikkatli. Çin dikkatli. İran dikkatli.

Amerika kendi içinde (ve “kendine özgü” bir şekilde) demokratik bir ülke. Ancak, dünya için “demokratik” denebilir emeller besleyen siyasî yaklaşımların da her zaman güçlü olduğu bir toplum. Bunlar belirli zamanlarda seçim kazanıyor, iktidar oluyor. Dünya, George Bush kâbusunu yeni atlattı; ama onun bir tekrarı hazırlanıyor gibi.

Onun için ben, her durumda, “Amerika ile ilişkiler bozuluyor! Eyvah!” diyenlerden değilim. Örneğin o Bush zamanında TBMM’nin Amerikan askerî gücüne geçiş izni tanımamasının olumlu bir tavır olduğunu düşünenlerdenim. Öyle bir Amerika’yla ilişkiler “can ciğer kuzu sarması” olmamalı elbette.

Ama, Türkiye’de Amerika’ya karşı alınan her tavır (sokakta ya da resmî düzeyde) demokrasiden yana bir kararlılığın mı sonucu?

Değil. Olmayınca, bu da endişe veriyor. Gene o ilk örneğe dönelim: ne diyordu Johnson? “NATO savunması için size verdiğimiz silâhları NATO müttefikiniz olan Yunanistan’a karşı kullanamazsınız! Bunlar size böyle bir amaçla verilmedi.” Bunda bir mantık yanlışlığı var mı?

Ama o tarihlerde, Türkiye’de “sol” adına konuşan kripto- milliyetçiler Yunanistan’la savaşmamızı haklı ve hattâ gerekli görüyorlardı. Bunu açıkça istiyorlardı.

Bu örüntü sonraki yıllarda da genel olarak devam etti. Bu “sonraki yıllar”da Türkiye’de gerçek anlamda bir “sol” zaten silinmekteydi. Amerika’ya karşı takınılan, takınılacak tavırlarda böyle bir “sol”un haklı eleştirisi de yok olurken, gerek Kemalist, gerekse (daha yakın zamanlarda daha öne çıkan) siyasî İslâm kökenli bir düşmanlık onun yerini almaya başladı.

İşte, yeni “çuval vakamız”! Kaç yıl önceki çuvalın intikamı, anladık. Olduğu zaman, çuval geçirilen ekibin hayırlı bir amaçla orada bulunmadığını tahmin ediyorduk. Ama ortada bir “Musul’un Kürt valisi”ne yönelik suikast hazırlığının sözkonusu olduğunu bilmiyordum, bugün Amberin Zaman’ın yazısından öğrendim.

Bu, “ulusalcılar”ın intikamı. Erdoğan önderliğinde AKP’nin Amerika ile sorunları daha da ciddi. IŞİD konusunda farklı değerlendirmeler vb. bunlara son dönemde eklendi.

Amerika’nın çeşitli politikalarına karşı çıkacaksak çıkalım. Ama Türkiye’nin çeşitli faşizan planlarına engel olduğu için değil.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums