Murat BELGE
Murat BELGE Gazete: T24 & BİRİKİM

Tatilden

  • 15.07.2014 00:00

Yaz geldi, tatil mevsimi başladı. Ben de birkaç gündür bir tatil yerindeyim. Yani Türkiye’nin gündelik sorunlarından, hele siyasî hayhuyundan uzaktayım. Büsbütün kopuk değiliz hayattan --örneğin Almanya’nın Arjantin’i yenip dünya şampiyonu olduğundan haberdarız. “Haberdar” ne kelime! Bir yığın Alman’la bir arada, dakika dakika seyrettik de, üstelik. Gene de olup bitenle fazla içiçe değiliz.

 

Bugünlerde, Batılılaşma sorunsalının bizde ve Rusya’da edebiyata nasıl yansıdığı konusunda karşılaştırmalı bir yazı --daha doğrusu bir “kitapçık”-- yazmaya hazırlanıyorum. O münasebetle Şinasi’yle uğraşıyorum. Şinasi benim önem verdiğim bir yazardır. Türkiye’nin çağdaş anlamda “ilk aydın”ı olduğunu düşünürüm. Çok az şey yazmıştır, ama yazdıkları çok önemlidir.

 

Şinasi üstüne kocaman bir kitap var elimde. Bedri Mermutlu yazmış. Genel çizgileriyle doğru bir Şinasi değerlendirmesi bence, farklı düşündüğüm noktalar olsa da. Onun bu kitabından da, Şinasi’nin aslında oldukça “muhafazakâr” bir siyasî düşünür olduğu sonucu çıkıyor. Nasıl “muhafazakâr”? Örneğin “cumhuriyetçi” değil, devrimci hiç değil. Ayrıca eylem düzeyinde son derece “apolitik”.

 

Ama aynı zamanda, bir başka düzeyde, devrimcidir Şinasi. “Akılcılık” konusunda. Bedri Mermutlu’nun da gösterdiği gibi, “deizm” kategorisine giren bir Tanrı anlayışı vardır. Bunun ötesinde “örgütlü din”le ilişkisi yoktur. Ahlâkı dinden türetmek gibi bir çabası yoktur. Bu gibi konularda Şinasi’nin tavizi de yoktur. Akılcılığını üslûbunun yalınlığında, konuyu lafa boğmadan en kestirme biçimiyle anlatma tarzında da görebiliriz. Bu özellikleri onu en yakınında gibi görünen Osmanlı aydınlarından, sözgelişi Namık Kemal’den ve öteki genç Osmanlılar’dan, Ziya Paşa’dan, Ali Suavi’den vb. ayırır. Fazlasıyla “tek” bir adamdır Şinasi.

 

Genel felsefî konularda, deizm vb. Voltaire’den etkilenmişse, siyasî felsefesini herkesten çok Montesquieu belirlemiştir. Şinasi yasalara inanır, yasalara güvenir. Yukarıda, “cumhuriyetçi” olmadığını söyledim; değildir, çünkü Avrupa’nın meşrutî monarşilerinin geçerliliğine güvenir. Yasalar yeterli olduktan sonra, isterse kral olsun devletin başında. Tabii koşul, kralın da yasaya uyması.

 

Her ne kadar bu tatil yerinde Türkiye’nin gündelik siyasî hayhuyundan uzak olduğumu söylesem de, birtakım sorunları düşünmeden olmuyor. “Sorun” başlığı altında düşünmek denince de, birinci madde Tayyip Erdoğan.

 

Söze Şinasi’den girmiştim, Şinasi gazetelerini çıkaralı, kitaplarını yayımlayalı, yüz elli yıl geçmiş. Ancak, Tayyip Erdoğan sayesinde, sanki aynı noktadayız: “keyfî iktidar” nasıl denetim altına alınır?

 

Şinasi mutlakıyetçi monarşiden yarım ağızlı bir meşrutî monarşiye geçilirken bu sorulara cevap arıyordu. Sonra daha nerelerden nerelere geçildi! Ama “laf ola” geçildiği için, gerçek anlamda bir yerden başka bir yere geçilmiş değil. İki bildik kutup: bir uçta her şeyi bilen seçkinler, öbür uçta çoğunluk oyunu aldığı zaman her şeyi yapabileceğine inanan, her şeyin doğrusunu bilen bir “önder”!

 

Tayyip Erdoğan bir muhafazakâr, bir İslâmcı. Ama tarih boyunca kurulmuş çeşitli İslâm devletlerinin hükümdarları da --sultanlar, halifeler vb.-- böyle bir sınırsız iktidar kullanmamış, kullanamamışlardı.

 

Burada da, bir vakitte, elle tutulmaz kayıtsız kuralsız gidişata “dur” denecektir, ama o vakte kadar çok gereksiz, anlamsız bir hayat yaşanacaktır.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums