Murat BELGE
Murat BELGE Gazete: T24 & BİRİKİM

Çokseslilik korkusu

  • 6.05.2014 00:00

 Selim Nüzhet Gerçek adını şimdilerde hatırlayan, hele genç kuşaklarda, pek bulunmaz. Abdülhak Şinasi Hisar’ın kardeşidir. Ağabeyi kadar da ünlü olmamış ve genç yaşta da ölmüştür (1891-1945). Çeşitli konularda makaleler, kitaplar yazmıştır da, en çok tiyatro ilgisini çekerdi.

Geçenlerde “Kitabevi” adında bir yayınevinin 1997’de yayımladığı bir kitabını okudum: adıİstanbul’dan Ben De Geçtim. Popüler tarihçilik düzeyinde yazılmış çeşitli yazılar; aralarında gene tiyatro tarihiyle ilgili olanlar yekûn tutuyor.

Bunlardan bir ikisi “meddahlık” üstüne. Selim Nüzhet bu geleneği tiyatronun başlangıcı olarak görüyor, çünkü meddah bazen ayaklanıp bazı hareketler yapıyor, anlattığı çeşitli kişilerin konuşmalarını taklit ediyor vb. Bütün bunlar, bana göre, bu gelenekte tiyatronun başlangıcını bulmak için yeterli değil.

Selim Nüzhet’in bazı gözlem ve görüşleri çok ilginç geldi. Diyor ki, “Meddahlığın şarka münhasır olmasının en mühim sebebi şarklıların fıtrî olarak malik oldukları diğer bir meziyetleri, dinlemek kabiliyetleridir.”

Demek ki dünyada böyle bir “meziyet” varmış; hem de “fıtrî”, yani “doğuştan” bir “meziyet”miş ve şarkılara --herhalde Allah tarafından-- verilmiş.

“Garp dinlemeyi değil, konuşmayı sever” diyerek devam ediyor Selim Nüzhet. Onların bu “fıtrî meziyet”ten yoksun olarak doğduklarını öğreniyoruz. “Mükâleme ise hikâyenin en büyük düşmanıdır,” diyor.

Peki, hiç mi dinlemiyor bu garplılar? Hiç laf dinlemez adamlar mı bunlar?

Öyle oldukları anlaşılıyor.

“Garpta herkes söyler. Fakat pek az dinleyen vardır. Samî’inden biri duyduğu bir cümleye cevap hazırlamakla bir diğeri de edeceği itiraza bir girizgâh aramakla meşguldür.”

Önce bir durup bakalım, sahiden böyle mi? En basit, gündelik gerçeklik düzeyinde, böyle mi oluyor?

Olmuyor. Bir kere, Batılılar sözgelişi onbinlerce oyunu uslu uslu seyretmişler, onbinlerce konferansı, paneli, kimseyi susturmadan, sonuna kadar dinlemişler.

Biz “şarklı”ların dinleme yeteneklerini değerlendirmek için de, herhangi bir akşam televizyonu açıp bir siyasî tartışma programını izleyin. “Cevap hazırlamakla... girizgâh aramakla meşgul” olmak, nasıl bir şeydir, yeterince seyreder, yararlanırsınız.

Ama daha genel, simgesel bir düzeyde, Selim Nüzhet’in tesbiti bize doğru bir şey söylüyor. Söylüyor da, bu böyle övünülecek, kıvanç duyulacak bir şey değil. Selim Nüzhet bize despotik düzenlerde yetişen insanlarla daha çok serbestliğe sahip olabilmiş insanlar arasındaki farklılığa işaret eden bir “kanaat arzediyor”. Genel olarak doğru: “kerameti kendinden menkul” bir otoritenin bitmez tükenmez anlatısını betimliyor Selim Nüzhet. Çünkü o “anlatı”yı dinlemeye alışmış toplumlar meddahın hiçbir yeri gerçekten yeni olmayan uzun tiradına dayanabilirler.

Bu “modern” dediğimiz çağımızda, seksenler boyunca her Allah’ın akşamı Kenan Evren’in “anlatı”sını dinlerdik. Konuşmadan, bize hayatın doğrusunu eğrisini anlatmadan, ders vermeden, gün sektirmezdi. Şimdiyse Tayyip Erdoğan’ın “hikâye”sini aynı şekilde dinliyoruz. “Hikâye”nin en büyük düşmanı olan “mükâleme”, gene yok. Biri bir şekilde “mükâleme” başlatacak olsa Başbakan “Alo, Fatih, orada bir mükâleme kulağıma çalınıyor! Bu ne rezalet? Dikkatli olsanıza!” diyor ve mükâleme kesiliyor.

Garplı “itiraz” edermiş. İtiraz etmek için, kafanda bir düşünce olması gerek. Senin o düşünceni kamuya açmana engel olmayan bir ortam gerek. Şimdi biri söyler, öteki itiraz eder, bunları dinleyen ötekiler araya karışıp kendi düşündüklerini söylerse, “demokrasi” demeyeyim, oraya varmaya daha çok şey gerek, ama “tiyatro” doğar. “Tiyatro”, zaten, bir “hikâye”nin başka bütün “hikâyeler”i boğup susturamadığı ortamlarda doğar. Meddah büyüyüp şişmanlayıp sonra bölünüp birkaç kişi olmaz: meddahlığını bilir ve tek-sesli anlatısını sürdürür. O tek-sesli anlatıdan “dram” çıkmaz.

Ama bu pek öyle kıvanç duyulacak bir şey değildir.

Selim Nüzhet’in ömrü yetse, bugünün iktidarında uygun bir kültür bakanı olurdu.

Gerçi, onu aratmayacaklar her zaman var...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums