Murat BELGE
Murat BELGE Gazete: T24 & BİRİKİM

Kültüre yatırım

  • 7.12.2013 00:00

 “Ekonomik büyüme” üstüne birkaç yazı yazmıştım. Yazdıklarıma fazla tepki almam, normal olarak. O yazılara epey olumlu tepki geldi. Birçok kişinin (aralarında konusunu çok iyi bilen iktisatçılar da var) benimle bu kaygıları paylaştığını görmek benim için iyi bir sürpriz oldu; çünkü bu “büyüme” konusu gerçekten başka türlüsü düşünülmeyecek bir “dogma” haline geldi.

Başka türlüsünü düşünmeye pek de alışık olmadığımız için ben de itirazlarımı dile getirdikten sonra sesimi kestim. Hep söylüyorum, iktisat konusunda epey cahilimdir. “Ee, ne yapalım öyleyse” diye sorulduğunda vereceğim bir program yok. Ama dünyada bu sorunları ciddiye almaya ve üzerinde düşünmeye başlamış insanlar olduğunu biliyorum. Bir süredir Türkiye’de de buna kafa yoranlar çıktı. Örneğin bu yakınlarda Ahmet Aşıcı ve Ümit Şahin’in editörlüğünü yaptığı Yeşil Ekonomi adında bir kitap yayımlandı; yerli ve yabancı, on kadar makaleden meydana geliyor.

Bu konudaki tartışmanın hatırısayılır bölümü genel olarak dünyanın yeşil siyasî hareketinin çevresinde veya onun teorik uzantısı olarak devam ediyor. Benim hatırladığım bir örnek, bir sosyalist, ama çevre duyarlılığı da yerinde bir sosyalist olan Raymond Williams.

Bahro, Almanya’nın o zamanki “Doğu”sunda yaşayan bir sosyalist ve çevreciydi. Doğu Almanya’nın “demokratik cumhuriyet” tanımlamasının somut işleyişinden pek mutlu olamadığı için Batı’ya geçmiş ve kendi düşündüğü Alternatif üstüne bir kitap çıkartmıştı (ne kadar eskilerde kalmış sanki, bu olaylar. “Bahro” adını kim hatırlıyor?): bu olay da Raymond Williams’ı etkilemişti. “Doğu’dan gelen Bahro ‘alternatif’ için yazdı; biz Batı’dakiler böyle bir şey yapmadık,” deyip kollarını sıvamış ve Towards 2000 (“İkibine Doğru”) başlığını verdiği kitabı yayımlamıştı.

Raymond Williams bu kitabın ekonomi sorunlarını ele alan bölümlerinde iki konuyu özellikle öne çıkarmıştı: kültür ve bakım.

Bir taşra kentinde (orada bir ören yeri olduğu için) küçük bir müze açıyoruz, diyelim. İçgüdüsel olarak, “asgarî istihdam” politikası güderiz. Çünkü epey uzun zamandır zihnimizde “kâr eden işletme” modeli kök salmıştır. Williams’ın mantığına göreyse, bu gibi kültürel kurumlarda, ziyaretçilerin çeşitli istek ve ihtiyaçlarını (bunların çoğu doğal olarak kültüre, bilgilenmeye yönelik talepler olacaktır) karşılamak üzere daha geniş kadrolar istihdam etmek gerekir. Böyle bir kurumda jilet veya otomobil, telefon veya tencere değil, bilgi ve kültür üretilecektir. Bilginin ve kültürün “girdi-çıktı” hesaplarını yapacak bir donanımımız yok. İnsanların zihnî zenginleşmesinin ekonomiye ne getireceğini pek bilemiyoruz, çünkü ölçemiyoruz, ölçecek bir âletimiz yok. Bunlara önem vermek bir yana, bize bunları küçümseyerek baktıran bir “entelektüel iklim” içinde yetişiyoruz. Stalin, “Papa’nın kaç tümeni var” diye sormuştu; biz de, “Rembrandt’ı sevmek kaç para getirir” diye sorunca önemli bir bilgelik gösterdiğimize inanıyoruz.

“Bakım” deyince bu da yetimhaneden yaşlılar yurduna, hastaneye oldukça geniş bir alanı kapsıyor. Gene aynı mantık: “En az kaç hademe, kaç hastabakıcıyla ben burayı çalıştırırım?” “Kârlılık” hastaneden üniversiteye, her yerde egemen. İşletme kazanacak, insanlar kaybedecek: “rasyonalite”nin kuralı bu.

Williams’ın bu söyledikleri, bizim geçmişimizin âfetlerinden biri olan “KİT uygulaması” ile aynı kapıya çıkmıyor. Kırk kişinin yapabileceğini seksen kişiye, o da yetmedi yüz seksen kişiye yaptırma mantığına oturuyordu o uygulama. Dolayısıyla temelinde “liyakatsizlik” yatıyordu. Burada ise “liyakat”, işin başlangıcı, bamteli. Bu işleri liyakatle yapacak insanların eğitimi, yetiştirilmesi de ayrı konu.

Bu iki başlık, kendi başlarına belirleyici olmaz, olamazlar. “Palyatif” bir tedbir olarak da düşünülemezler. Total bir “zihniyet devrimi”ne ihtiyacımız var. Bu da, insanı yeniden merkeze koymaktan geçiyor.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (4)

  • fu
    fu
    22.06.2012 22:31

    sakalından keci oldugunu unutup tilkilik oynamak boyle birsey.

  • M Ali Haydar
    M Ali Haydar
    17.06.2012 00:38

    Allah senden razi olsun sanki düshünceme tercüman oluyorsun erdogan samimi cagirsaydi yahut samimi olsaydi shöylederdi Hocam seni cok özledik artik geridön derdi üstü kapali egoistce cagiriyor eger erdogan samimi bir siyasetci olsaydi kürd milletini kandirmazdi millet ümmet demek yani arabca bir kelime haydi hepimizin gözü aydin

  • fu
    fu
    22.06.2012 22:31

    sakalından keci oldugunu unutup tilkilik oynamak boyle birsey.

  • M Ali Haydar
    M Ali Haydar
    17.06.2012 00:38

    Allah senden razi olsun sanki düshünceme tercüman oluyorsun erdogan samimi cagirsaydi yahut samimi olsaydi shöylederdi Hocam seni cok özledik artik geridön derdi üstü kapali egoistce cagiriyor eger erdogan samimi bir siyasetci olsaydi kürd milletini kandirmazdi millet ümmet demek yani arabca bir kelime haydi hepimizin gözü aydin

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums