Murat BELGE
Murat BELGE Gazete: T24 & BİRİKİM

Gezi Turnusolu

  • 20.10.2013 00:00

 Gezi Direnişi’yle gerçekleşen dönüşüm, insanın aklına edebiyattaki çeşitli dönüşüm hikâyelerini getiriyor. Hafif ve eğlenceli tarafından bakarsanız, Cinderella; gece saat on ikiyi bulunca araba yeniden balkabağı oluyor vb. Trajik ve karamsar tarafından bakarsanız, Dr. Jekyll’ın Mr. Hyde’a dönüşmesine benzetebilirsiniz.

Bunlar işin şaka tarafı; ama sonuçta bir dönüşüm oldu. Büsbütün beklenmedik bir şey miydi bu? Bence, hayır. Örneğin bir aşamada Erdoğan ile Bahçeli arasında bir Öcalan ve idam kavgası çıktığında söylenenler, hayra alâmet değildi; bence ilk ciddi sinyallerdi. Daha sonra da zaman zaman irkiltici sözler duyduk ya da birtakım uygulamalarla karşılaştık. Ama bir “genel gidiş” vardı; örneğin “Barış Süreci” gibi çok önemli yeni politika vaadlerinden ötürü olumlu niteliği ağır basıyordu. Olumlu genel gidiş içinde ötekiler kısmî parazitler gibi görünebiliyordu.

Gezi ile bu denge değişti. Bu, doğal olarak, “Barış Süreci”ni de etkiledi, etkiliyor. Türkçede bir deyim vardır: “külâhları değiştirmek”. AKP’nin, ama öncelikle Başbakan’ın girdiği değişimle tam da bu deyimin anlattığı durum ortaya çıktı.

Sanırım Gezi Direnişi’nin en büyük etkisi kendini Tayyip Erdoğan üstünde gösterdi. Bunun nedenlerini analiz edebilecek araçlara sahip değilim. Siyasî nedenlerin yanı sıra, belki daha da etkili, psikolojik nedenleri olmalı. Siyaset düzeyinde, Gezi Direnişi’ne karşı Başbakan’ın benimsediği tavrı benimsemek zorunlu falan değildi; alınabilecek tavırlardan bir tanesiydi ve bence doğru olanı da değildi. Ama Başbakan böyle bir tavır almayı seçti. O zaman, “genel gidiş” dediğim şey de buna göre “revize edildi”. Sonuç olarak, bütün siyasî atmosfer değişti. 2013 yılının nisan ayıyla ekim ayı arasında ciddi farklılık var.

Başbakan karşılaştığı olay karşısında “tehevvüre kapılıp” karşı mitingler düzenlerken, olmayan bir şey yaratmadı. Kendisinde ve geldiği cephede hep olan, ama bu dönemece kadar ön plana çıkarmadığı bir ideolojik donanımı ortaya sermiş oldu.

Dediğim gibi, bu donanım orada hep vardı. Bazılarında kısmen, bazılarında “tam teşekküllü”... Orası, bireyden bireye değişiyor. Çok sayıda bireyden meydana gelen, karmaşık bir kitleden söz ediyoruz.

Dolayısıyla o kitleden, o “cephe”den birçok kişi, bu söylemin egemen söylem haline gelmesinden pek memnun kaldı, bunu muhabbetle kucakladı, şimdi keyifle bunu kullanıyor, sürdürüyor. Bu da, değindiğim o “siyasî atmosfer” değişimini destekliyor, yoğunlaştırıyor. “İçini dökme”nin rahatlaması da sözkonusu.

“Egemen söylem” böylece yeniden kurulmuş oldu. “Egemen” ama, herkesi aynı derecede mutlu ediyor ve kendine bağlıyor mu? Böyle olduğu kanısında değilim; ama kısa vadede buna alternatif başka bir söylem oluşacağı kanısında da değilim. Adına “siyasî İslâm” mı diyeceğiz, ne diyeceksek, bu da kendi içinde bir hayli çeşitlenmiş durumda. “Ekol”ler var; ama birçok bireysel yorum, tutum vb. de var. Bu cephede varolan “homojenlik”, kendi içinden oluşan bir şeyden çok, karşı cephenin “Vur! Kır! Parçala!” ruhuyla sürdürdüğü saldırıdan ileri gelen bir şey.

Ama sonuçta AKP çoğunluğun tercih ettiği, yani çoğunluğun seçimlerde oyuyla destekleyeceği parti. Bunun başlıca nedeniyse, muhalefetin kendisi.

Türkiye’de AKP 2002’den beri başarılı bir performans gösterdikten sonra Gezi Direnişi ile birlikte yüzünü benim yanlış ve olumsuz bulduğum bir yöne çevirdi. Bu durum, asıl endişe veren olguyu ortaya çıkarmış oldu: Türkiye’de çağdaş dünya değerleri üstünde duran bir muhalefet olmadığı olgusunu.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums