Gezi ruhu üzerimizde dolaşıyor

  • 29.05.2016 00:00

 Bundan üç yıl önce Gezi Parkı’nda ağaçların kesilmesine sıradan insanların başlattıkları siyasal olmayan toplumsal tepki ve direnişin yaktığı kıvılcım sonuç verdi. Topçu Kışlası da, AVM de yapılmadı.

Erdoğan, tüm ısrarına rağmen kaybetti. Gezi’de kazanan direniş oldu.
Bu yüzden aradan geçen üç yıla rağmen, Erdoğan’dan başlamak üzere tüm destekçileri Gezi’yi her fırsatta şiddetle anıp itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar.

Laiklerin siyasetle tanışması
Gezi’deki direniş, bugüne kadar hak ve özgürlükleri için oy vermek dışında siyasi aktivitede bulunmamış ebeveynlerin çocuklarının yani ‘laik kesimin siyasetle tanışmasıydı’. Hak ve özgürlükleri için iktidara karşı sokağa çıkması ve mücadele etmesiydi.

Üzerinden geçen üç yıla rağmen Gezi’de ortaya çıkan bu siyasallaşma, ne yazık ki ne kendini örgütleyebildi ne de kurumsallaştırabildi. Daha önemlisi mevcut siyasal parti ve hareketlerden hiç biri de bu siyasallaşmayı okuyamadı, Gezi ruhu ile buluşamadı.

Bu alanda en güçlü araçlara sahip olan CHP dahi, bu konuda yetersiz kaldı.
Bugün Gezi’yi en çok sahiplenmiş görünen parti; o günlerde Gezi’yi Erdoğan ve hükümete darbe girişimi olarak okuyan Öcalan’a zihnen teslim olan HDP (o dönem BDP) oldu. Özellikle 7 Haziran seçimleri öncesinde Türkiyelileşme hedefinde olan HDP.

Otoriterleşmeye itiraz ve isyandı
Gezi direnişi, bir itiraz, başkaldırı ve isyandı. Başta Aleviler olmak üzere yaşam tarzı, hak ve özgürlükler konusunda kamusal alanda sınırları daralan, dışlanan, ötekileştirilen toplumsal kesimlerin itirazı, başkaldırışı ve isyanıydı.

Gezi, ağaçların kesilmesine itirazla başladı ama özünde AKP’nin 2011’den sonra yöneldiği ‘değer’ eksenli siyasal tercihlerin, laik ve seküler alana müdahalesine isyandı.

Gezi; gençlik, kadın, beden, içki tüketimi gibi ‘hayat tarzı’ temelinde ortaya çıkan toplumun muhafazakârlaştırılmasına isyandı.

Gezi, anayasa referans gösterilerek hak ve özgürlüklerin daraltılmasına isyandı.

Gezi, devletin yasal imkan ve gücünü kullanılarak, topluma bir ahlak dayatmasına isyandı.

Özetle Gezi, devleti yönetenlerin kendi ‘doğru’ ve ‘inançlarını’ tüm topluma empoze etmesine; bunun devlet imkanlarıyla yapılmasına isyandı.

Gezi’ye yol açan toplumsal talepleri anlamak yerine açıklamayı tercih eden AKP; Gezi’yi, ‘iktidarı yıkmak’ isteyen dış güçlerin, yabancı lobilerin yerli işbirlikçileri ilan etti.

Duydukları korku, haksız biçimde sahip oldukları ekonomik, sosyal ve siyasal statüleri kaybetmekti. Bu süreçte en çok bağıranlar, bu statüleri en kolay kazananlar oldu.

Bunun için inanmadıkları yalanları her gün meydanlarda, ekranlarda tekrarladılar. Birer Müslüman olarak her gün yalan söylemekten çekinmediler. Bugün de aynı yalanları farklı biçimlerde söylemeye devam ediyorlar.

Gezi’nin gerekçeleri hala geçerli
Üç yıl aradan sonra bakıldığında Gezi’yi yaratan koşullar ve gerekçeler geçerliliğini güçlenerek koruyor.

Erdoğan/AKP iktidar bloku, kendi tabanı dışında kalan her toplumsal kesimi devlet gücünü kullanarak ötekileştiriyor; düşman, hain, terörist ilan edebiliyor.

Kendisine eleştirel yaklaşan işvereninden sendikasına, gazetesinden televizyonuna, muhabirinden köşe yazarına, sunucusuna kadar herkesi hukuki ve ekonomik alanlarda baskı altına alıp sindiriyor.

Kısaca üç yıl sonra Gezi Ruhu hâlâ üzerimizde dolaşıyor.
Kendine uygun bir beden arıyor.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums