Binali Yıldırım başbakan olabilecek mi?

  • 20.05.2016 00:00

 Türkiye’de siyasetin, toplumun değil devletin denetimde olduğu dönemlerde, neyin siyasetin konusu olduğunun belirleyicisi seçilmişler değil atanmışlardı.

Çok partili hayata geçişe, değişen iktidarlara rağmen siyaseten ‘büyük politikaların’ ne olacağına, nasıl karar alınacağına daima ‘Devlet’ karar verdi. Kürt sorunu, Kıbrıs meselesi, Alevilerin, azınlıkların sorunları gibi büyük politikalarda izlenecek politikalar 1960 darbesiyle siyasetimize giren Milli Güvenlik Kurulu’nda (MGK) karara bağlandı.

Burada alınan tavsiye kararlarını, seçilmiş hükümetler emir telakki edip uyguladı.

Devlet, toplum için neyin daha iyi olduğunu bildiğinden halkın seçtiklerinin bu işlere karışmasına gerek yoktu.

Hükümete düşen rant yönetimi oldu

Sonuç olarak Devlet için siyaset, siyasilere kadar bırakılmayacak kadar ciddi bir işti.

Atanmışların büyük siyasi konularda karar verdiği yapıda, seçilmiş siyasilere düşen yol, su, elektrik gibi alt yapı hizmetlerini ve kısmen de ekonomi gibi ‘küçük politika’ işleriydi.

Seçilmiş siyasiler de buna çok itiraz etmediler. Çünkü devletin yarattığı rantı, parti kanalları ile yukarıdan aşağıya dağıtarak mevcut sistemi ayakta tutmaları mümkün oldu.

Bu yapı AKP’nin 2002’de iktidara gelmesiyle göreli olarak değişti. AKP, atanmışların alanına giren pek çok büyük siyasi konuda inisiyatif alarak seçilmişlerin atanmışlar karşısında alanının genişletti.

Devlet içindeki güçler bundan rahatsız oldularsa da, zaman içinde konjonktürün de baskısı ile AKP karşısında zayıf kaldılar ve sonuçta işbirliğine gittiler.

MGK, AKP’nin ilk iki döneminde önemini kaybetti. Sivilleşti ve işlevini büyük ölçüde kaybetti.

Ancak AKP, son yıllarda sivilleştirdiği MGK’da Devlet ile uzlaştı ve bu yönetim modelini, genişlettiği iktidar alanında yeniden konsolide etti.

Bu süreç, esas olarak AKP’nin devletin ideolojisine yani otoriter zihniyete teslim olması idi. Bu açıdan değişen sadece otoriter zihniyetin uygulayıcılarının kültürel kimliği oldu. Laik kültürel kimliğin yerini muhafazakâr bir kültürel kimlik aldı. Yöntem, araç ve uygulamalarda bir değişiklik olmadı.

Yeni MGK: Ak Saray

Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olarak göreve başladığı 30 Ağustos 2014’den bu yana yaşadıklarımız, AK Saray’ın yeni MGK olarak işlev gördüğünü göstermektedir.

Türkiye’nin ‘büyük politikaları’ burada belirlenmekte ve hükümete tavsiye edilmekte idi. Pazar günü görevi bırakacak olan Davutoğlu hükümeti, gelen tavsiyelere uydu. Yani Davutoğlu hükümetine düşen ise eskiden olduğu gibi siyasi olmayan ‘küçük politikaları’ yönetmek oldu.

Bunun için Davutoğlu’nun yerine aranan başbakan adayı için ifade edilen kavram ‘düşük profil’ oldu.

AKP’nin yeni başkan ve dolayısıyla başbakan adayı Binali Yıldırım’ın belirlenmesi; büyük-küçük politikalar arasındaki uyumu kolaylaştırmak ve Erdoğan’ın başkanlık hedefine uyumdan başka işlevi yoktur.

Bu açıdan Binali Yıldırım’ın görevi başbakan ama işi Başkan Müsaviri olacaktır.

m.aksoy@yenihayatgazetesi.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums