Soma faciasında kaybettiğimiz 301 vatandaşımızı bir yana bırakırsak son dönemde 147 vatandaşımızı terör eylemleri nedeniyle kaybettik.

 Yaşadığımız her toplu katliam, neredeyse Türkiye'nin yaşadığı en ağır olay olarak kayda geçiyor.

Bu katliamları önlemek için ne yapılıyor?

Hiçbir şey.

AKIL TUTULMASI TAM GAZ

Ne dedi Davutoğlu; "Elimizde canlı bombacıların listesi var. Ama eylem yapmadan onları tutuklayamayız."

Bunu söyleyen ülkenin Başbakanı. Ya da resmi sıfatı başbakan olan kişisi.

Sayın Davutoğlu;

- Cumhurbaşkanı Erdoğan ya da sizin yapacağınız ziyaretler öncesinde gidilecek illerde bir gece önce eylem yapacaklar şüphesiyle onlarca insanı gözaltına alan, tutuklayan siz değil misiniz?

- Grup Yorum bileti satan gençleri, dergi satanları gençleri gözaltına alan, tutuklayan siz değil misiniz?

- Attıkları tweetler nedeniyle gazetecileri gözaltına alan, tutuklayan siz değil misiniz?

- İçinde makul şüphe yasasının da olduğu güvenlik paketini bu tür eylemleri, cinayetleri önlemek için çıkarmadınız mı?

- Yoksa IŞİD'çiler makul şüpheden, terörle mücadeleden muaf mı?

- Yoksa IŞİD sizin muhalefetle mücadelenizin ideolojik ortağı mı?

Elbette bu sorulara rasyonel cevaplar verilmesini beklemiyoruz.

Çünkü akıl tutulması muhakeme yeteneklerini yok etmiş durumda.

SUÇLU AYAĞA KALK

İtiraf edelim ki son dönemde olanların hepsi birer sonuç.

Erdoğan ve AKP, son iki yıldır siyaseti sokağa itmek için her şeyi yapıyor. Toplum terörize ediliyor.

Yaşanan bunca büyük acıya rağmen bir araya gelemeyen, acıda ortaklaşamayan, kutuplaşmış bir ülke oldu Türkiye.

Bunun siyaseten tek sorumlusu var: Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ona zihnini teslim eden AKP.

Erdoğan toplumu ideolojik, siyasal, dinsel, etnik kimlik ve yaşam tarzı üzerinen kamplara ayırdı, kutuplaştırdı. Toplumsal  fay hatlarını harekete geçirdi.

Bunlar içinde en geniş toplumsal kesimin hassasiyetleri üzerinden AKP iktidarını konsolide etmeye çalışıyor. Dini hassasiyet ve ekonomik yardım üzerine kurduğu saadet zinciri üzerinden oy almaya devam ediyor.

HER ŞEY İKTİDAR İÇİN

Tek bir hedefleri var: iktidarlarını korumak.

Bu açıdan ülkenin içine girdiği şiddet sarmalının tek hedefinin 1 Kasım'da yapılacak seçimlerde Erdoğan vesayetinde AKP'yi tek başına iktidar olması olduğunu biliyoruz.

AKP'nin tek başına iktidar olması neden bu kadar önemli?

Önemli çünkü, AKP'nin iktidardan gitmesi, defterlerin, dosyaların açılması demek.

Hesap verme zamanının gelmesi demek.

Bundan korktukları için düşmüş iktidarlarının devamı için her şeyi yapıyorlar ve yapmaya devam edecekler.

1 Kasım seçim sonuçları 7 Haziran'dan farklı olmayacak. AKP'nin oyları düşecek ve daha az milletvekiline sahip olacak.

Bu sonu ertelemek için her şeyi deneyecekler. Ne yazık ki, kaybedeceklerini bile bile Türkiye'yi yakmaya devam edecekler.