- 14.09.2015 00:00
Üç gündür Ankara'dayım. AKP kongresini de katıldığım toplantı vesilesiyle CHP'de olanlar hakkında epey bilgi sahibi oldum.
Bugün AKP'yi, sonra da CHP'yi yazalım.
Cumartesi yapılan AKP kongresini Cumhurbaşkanı Erdoğan, tek başına domine etti.
Son kongreden sonra Ahmet Davutoğlu, AKP'de artık sadece sembolik bir genel başkan.
Kongre öncesinde parti başkanı ve Başbakan olarak kendi MKYK listesini kurmak isteyen Davutoğlu, Erdoğan'dan gelen Binali Yıldırım resti ile geri adım attı. Sonuç olarak parti yönetiminde göreli olarak var olan gücü de yok oldu.
Erdoğan ne dediyse o oldu.
ZİHİNSEL BÖLÜNME POLİTİKASI
AKP kongresinden çıkan sonuç neyi gösteriyor?
Türkiye'nin içinde olduğu zihinsel ve duygusal kopuşun aynen devam edeceğini gösteriyor.
Bu ne demek?
Türkiye Gezi sürecinden bu yana Erdoğan, 'AKP ve ötekiler' temelinde 'zihinsel kopuş' politikası izliyor. Yaşam tarzı ekseninde yaşanan bu bölünmenin en açık söylemini Erdoğan ifade etti: "Yüzde 50'yi zor tutuyorum."
17-25 Aralık yolsuzluk operasyonlarından sonra bu zihinsel kopuş daha da derinleşti. AKP'nin Hizmet Hareketi'ne başlattığı ardından muhalif olan tüm kesimlere karşı cadı avına döndürdüğü ötekileştirme derinleşti.
Şu çok açık ki, Erdoğan bu zihinsel bölünme ve kutuplaştırmayı siyaseten iradi olarak tercih etmekte ve AKP'lilik üst kimliğinde bir vatandaşlık inşa etmeyi hedeflemektedir.
DUYGUSAL KOPUŞ TEHLİKESİ
7 Haziran sonuçları zihinsel kopuşun AKP'nin tek başına iktidarı için yeterli olmadığı görüldü.
Onun için Erdoğan PKK'ya karşı savaş başlattı. PKK'nın bu saldırıya, terör eylemleri ile karşılık vermesi Erdoğan'ın hedefine uygun bir adım oldu.
Erdoğan şehit cenazeleri üzerinden oy devşirmeyi hedeflerken bu terör eylemlerinin riski, Türklerle Kürtler arasındaki duygusal kopuşu derinleştirme riskidir.
AKP kongresi Türkiye'de yaşanan zihinsel ve duygusal kopuşu, toplumsal gerilimi dindirmek, farklı toplumsal kesimlerle buluşmak, ortak aklı bulmak yerine parti içindeki azalmış olan ortak akıl bile devre dışı bırakılmıştır.
Yeniden başkan seçilen Davutoğlu, yaptığı konuşmada 2002 ruhuna dönüleceği mesajı verse de, bunun toplumda karşılık bulması mümkün değildir. Çünkü inandırıcı değildir. Çünkü lider değildir.
ERDOĞAN AİLE PARTİSİ
AKP artık Erdoğan Aile Partisi'dir.
Kongrenin protokol fotoğrafına, divan kuruluna, MKYK listesine baktığımızda AKP'yi siyasi bir partiden çok Erdoğan'ın aile partisine benzetmek yanlış olmayacaktır.
Kongrede eski genel başkan Erdoğan'a gönderilen; “Yolun yolumuz, gücümüz sana bağlılığımızdır” mesajı bu halin en çıplak halidir.
Davutoğlu parti başkanı hatta Başbakan olsa bile etrafı Erdoğan'ın komiserleriyle sarılmış düşmüş bir liderdir.
Yorum Yap