Seçim sonuçlarını AKP’liler dışında herkes, muhalefetin zaferi olarak okudu. Seçim sonuçlarını böyle okuyanların büyük kısmının temel arzusu da AKP’siz bir iktidar seçeneği. Bunun basit bir nedeni var: AKP ve onun üzerindeki vesayetini sürdüren Erdoğan, herkesi ötekileştirdi. Zaman zaman provokasyona varan bu ötekileştirmeden iktidar üretmeyi arzu etti.

 Bunun için farklı partilere oy vermiş olsa da tüm muhalefet seçmenleri, Erdoğan vesayetindeki AKP’nin bir biçimde iktidar olmasını istemiyor.

DEMOKRASİ KOALİSYONU

 Bu düşünceleri paylaşanların büyük bir kısmının şu temel talep ve ilklerde uzlaştığına kuşku yoktur.

 -17-25 Aralık dosyalarının yeniden açılması,

 -Cumhurbaşkanının sınırlarına çekilmesi,

 -Son bir-iki yıl içinde yürürlüğe giren yapılan anti-demokratik yasaların iptal edilmesi,

 -Yürütmeye bağlanan yargının yeniden tarafsız olması,

 -Sosyal adaletin tesis edilmesi,

 -AKP’lileşen devlet kurumlarının yeniden tarafsızlığa kavuşması,

 -Dış politikadaki mezhepsel tercihlerin sona ermesi.

 Bu talep ve ilkeleri çoğaltmak mümkün.

 Bunlar sadece CHP’lilerin mi?

Bunlar sadece MHP’lilerin mi?

Bunlar sadece HDP’lilerin mi?

Bunlar, AKP dışında kalan tüm muhalefet partilerinin üzerinde uzlaştığı talep ve ilkelerdir.

 MHP-HDP KONUŞABİLMELİ

 Partiden gelen açıklamalar, MHP’nin HDP ile birlikte görünmemek için AKP’siz bir koalisyona katılmayacağı şeklinde. MHP yukarıdaki taleplerden farklı düşündüğü için mi HDP’li bir koalisyon seçeneğinden kaçıyor?

 Hayır.

 Kabul edelim ki, Türkiye’nin içinde bulunduğu koşullarda MHP’nin bu pozisyonu lüks kaçıyor. Oysa CHP'nin MHP ve HDP’nin bir araya gelerek ortak bir demokrasi paketinin altına imza atması Türkiye’nin normalleşmesi açısından tarihi bir şanstır. Tek başına AKP’siz bir koalisyon Türkiye’de farklı toplumsal kesimlerin birbirleri ile konuşması için fırsattır. Bu, Türkiye’nin cemaatler/gettolar toplamından eşit bireylerden oluşan topluma dönüşmesinde büyük bir şanstır.

 ZİHİNSEL BÖLÜNME TEHLİKESİ

 MHP lideri Bahçeli ve MHP’liler bugün şu soruya cevap vermek durumundadırlar: HDP’li vekiller Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının oyları ile seçilmiş vatandaşlar değil midir? MHP’li ve HDP’li seçmenler bu ülkede bir biçimde birlikte yaşamıyorlar mı?

 MHP’nin çözüm süreci nedeniyle ortaya koyduğu HDP alerjisi fazlasıyla lükstür. Bugün Türkiye’nin birinci sorunu Erdoğan ve AKP’nin politik söylem ve diliyle yarattığı zihinsel bölünmedir ve toplumsal kutuplaşmadır. Bu süreçte MHP ve HDP’nin demokrasi ortak keseninde buluşması,  Türkiye’nin geleceği için de, Kürt sorununun çözülmesi için de, tek adamlık hayalinin sona erdirilmesi için de büyük bir fırsattır. Bu fırsatı Bahçeli ve MHP heba etmemelidir.