Türkiye peş peşe yaşanan olaylarla sarsılıyor. Ülkenin büyük kısmında yaşanan ve hala nedeni açıklanmayan elektrik kesintisi, Çağlayan Adliyesi'ne yapılan baskın, savcının soru işaretleriyle dolu baskında ölmesi ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne aylardır aranan biri tarafından yapılmak istenen saldırı.

Peş peşe gelen bu olayları sadece tesadüfle açıklamak mümkün mü?

Bu olaylar karşısında AKP iktidarının yönetim tarzı olanları açıklamaya ve aydınlatmaya yeterli mi?

Bu iki sorunun cevabının 'evet' olduğunu söylemek güç.

İKTİDARIN KEYFİLİĞİ 

Ne peş peşe gelen bu olaylar birbirinden bağımsız ve tesadüfle açıklanabilir ne hükümetin yönetim tarzı ne yaşandığını, nasıl yaşandığını açıklamaya yeter.

Hükümetin özellikle halkın haber alma hakkına yönelik keyfi yasakları, cenaze töreninde uyguladığı akreditasyon tam bir yönetim zaafiyetidir. Yine bazı medya kuruluşlarına yönelik başlatılan soruşturma ve tehdit, basın özgürlüğünün ve demokrasi anlayışının geldiği yeri göstermesi açısından ibret vericidir.

GÜVENLİK ENDİŞESİ 

Bu olanların anlamı ne? Bu soruya pazartesi yazımda Doç. Dr. Çağdaş Şirin'in şu tespiti ile cevap vereyim: "Güvenlik sorunu olmadığı müddetçe ekonomi seçmenin her zaman önceliğidir. Seçmenlerin yaklaşık yüzde 20’si ekonomik gidişata göre oyunu değiştiriyor ki, bu oran, seçimde iktidarı değiştirebilir.".

Türkiye son dönemde ciddi ekonomik daralma yaşıyor. Sadece dövizin yükselmesi değil, büyüme oranı düşüyor, işsizlik artıyor, ihracat azalıyor vs. Bu kamuoyu araştırmalarına da yansıyor. Pek çok araştırma AKP'nin artık tek başına hükümet kurmasının zor olduğu daha açık dile getiriyor.

AKP bütün bunların farkında. Meclis'i işlevsizleştirip siyaseti sokağa itiyor. Geçen hafta kabul edilen İç Güvenlik Paketi bu beklenti için hazırlandı. AKP bu paketle, sokakta iki şiddeti karşı karşıya getirip, "bizi sandıkta değil sokakta yıkmak istiyorlar" algısı yaratarak iktidarını korumak istiyor. Toplumu güvensizlik iklimine mahkum ederek kendisini vazgeçilmez kılmak istiyor.

SÜKUNET ÇAĞRISI ŞART

Eğer tersi geçerli olasaydı AKP, bu olayların konuşulmasını yasaklamak, basına soruşturma açmak, basını ve halkı tehdit etmek yerine; olayların rutin araştırılması dışında halka ne olup bittiğine dair tatmin edici açıklamalar yapardı.

Tersine onlar, cenazede de, taziye evinde de kutuplaşmayı tam gaz sürdürüyorlar.

AKP toplumsal kaos üzerinden iktidar çıkarmak isteyebilir ama toplumu kutuplaşmaya değil sağduyuya ihtiyacı var. Bunu CHP başta olmak üzere muhalefet bir araya gelerek yapabilir.