Başbakan Ahmet Davutoğlu dün Meclis grup konuşmasında Alevilik konusuna özel bir bölüm ayırdı. Konu hakkındaki entelektüel bilgisini (!) sergiledi. Bu yaklaşımın sorunun siyasi yönünü örten bir bakış olduğunu hemen ifade edelim.

Nitekim hafta sonu Nevşehir’de Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği tarafından organize edilen 4. Aşure Günü’ne katıldığında da benzer açıklamalarda bulundu.

Eğer bu iki konuşma Davutoğlu hükümetinin başlatacağı yeni Alevi Açılımı için referanssa, başlatmamalarında fayda var. Çünkü bu söylem Aleviliğe ve Alevilere eşit yaklaşan değil onları asimile edici bir yaklaşıma dayanıyor.

ÇEKİN ELLERİNİZİ

Dün Meclis'te Alevileri, Alevi kaynaklarını korumanın kendi (derken devlet demek istiyor sanırım. MA) vazifeleri olduğunu söyledi. Davutoğlu, “Alevi yazılı geleneği, muhafaza etmek bizim için en temel vazifedir. Sözlü geleneği yazılı hale dönüştürmek, hepimiz için. Alevilik ve Bektaşilik bu toprakların asli unsurudur. Tanıtmak lazım ki başkaları Alevilik-Bektaşilik geleneği üzerinden birtakım yanlış kanaatlere kaymasınlar.” demiş.

İnsan bu satırları okuduktan sonra şunu diyesi geliyor: çekin ellerinizi Alevilerin üzerinden.

Bırakın, öyle bir ihtiyaç varsa bunu, o ihtiyacı hisseden Aleviler yapsın. Siz  devlet olarak, iktidar olarak ne kadar az gölge ederseniz o kadar iyi olur.

SONU BELLİ AÇILIM

Yeniden Alevi Açılımı yapılacakmış.

İlkinde sonuç ne oldu?

Neredeyse sıfır.

Bunun içindir ki, Alevilerin gündelik hayattaki sorunlarının hiç biri çözülmedi.

En temel hak olan Cemevinin “ibadethane” olarak kabul edilmesi talebini AK Parti, o çok eleştirdiği ve değiştirmek istediği Kemalist yasaları ve teolojik tartışmaları ileri sürerek reddetti.

ESAS SORUN AYRIMCILIK

Bugün Alevilerin temel sorunu gündelik hayatta, kamuda karşı karşıya kaldıkları ayrımcılıktır.

81 Vali'nin kaçı Alevi?

0 (sıfır).

81 Emniyet Müdürü'nün kaçı Alevi?

0 (sıfır).

1000'e yakın Kaymakam'ın kaçı Alevi?

0 (sıfır).

2009'dan itibaren KPSS ile alınan memurlardan kaçı Alevi?

Neredeyse 0 (sıfır).

Niyeti iyi olsa da AK Parti'nin Alevilerin sorunlarını çözme imkanı yoktur. Çünkü, demokrasinin alanı daralırken; çözümü demokrasiden, eşit vatandaşlıktan, hak ve özgürlükten geçen Alevilerin sorunları dahil hiç bir sorun çözülmez/çözülemez.