Etyen faiz konusunu çok güzel anlatmış, ben bir noktanın daha altını çizmek istiyorum...

  • 27.12.2016 00:00

 Önce Etyen’i bir okuyun isterseniz:

http://www.marmarayerelhaber.com/etyen-mahcupyan/48638-faiz-somuru-mu

„Geçmişe baktığımızda bazı akıl tutulmalarının nasıl yaşanmış olduğunu anlamakta zorlanırız. Sanki ortalıkta tek akıllı adam kalmamış gibi alınan kararlar bizi şaşırtır. Ama çoğu zaman bu gözlemleri yaparken kendi zamanımızda sürdürülen akıl tutulmalarını fark edemeyiz. Genellikle ortak aklı dumura uğratan şey, gerçekliği kavramakta zorlanan bir ideolojik yaklaşımın resmi görüş haline gelmesidir. Eğer yönetime karşı çıkmanın maliyeti kadar onun yanında olmanın getirisi de yüksekse, söz konusu akıl tutulması ancak sonuçlar yaşandıktan sonra idrak edilebilen bir garabet olarak tarihteki yerini alır…

Faizlerin düşürülmesi takıntısı böyle bir şey… Faizlerin düşmesi zararlı olduğu için değil. Daha önce de yazdığım gibi faizlerin düşmesi başta finans kesimi olmak üzere herkesin lehine bir durum. Nitekim faizin düşmesini sağlayacak tedbirlerin alınması hükümet adına olumlu bir adım. Ancak emir vererek faiz düşürüleceğini sanmak epeyce hüzünlü… Çünkü faiz her fiyat gibi piyasada oluşuyor ve finans alanında ‘tekel’ konumunda olmadığınıza göre o fiyatı belirleme şansınız yok…“

-Kapitalizm denilen işletme sistemi öyle masa başında  pozitivist yöntemlerle icat edilen bir toplum mühendisliği olayı değildir!.. O, sınıflı toplumların evrimi sürecinin vardığı en son aşamadır;  onu, pozitivist yöntemlerle değil, toplumsal gelişme diyalektiğine uygun olarak aşabilirsiniz!..

-Faize gelince, iki türlü faiz vardır. Birincisi, antika toplumlarda tefeciliğin vasıtası olan faiz. Bu türden faiz, merkezi otoriter antika  devletle birlikte ortaya çıkar (Osmanlı devleti de son tahlilde bu türden bir İbni Haldun devletidir!..), üretici güçlerin gelişmesini engelleme konusunda antika devletle birlikte işlevselleşir. Burada hem antika devlet, hem de antika tefeciler kendilerine rakip bir kapitalizmin ortaya çıkmasının önündeki en büyük engel durumundadırlar...

-Kapitalist toplumda ise faiz aynı zamanda bir uzmanlaşma aracıdır.  Tasarruf ediyorsunuz,  ama bu tasarrufunuz hem daha büyük yatırımlar için yetersiz, hem de sizin böyle yatırımlar yapıp bunları işletecek kadar bilgi-tecrübe birikiminiz yok. Ne yapıyorsunuz, bu parayı bankaya koyarak Etyen'in anlattığı gibi buna verilecek bir miktar faizle yetiniyorsunuz. (Örneğin, bu şekilde emeklilik döneminizde emekli maaşınıza ilave bir katkı yaratmış oluyorsunuz)

Öte yandan, yatırım için bilgi birikimi olan başka biri geliyor bu parayı bankadan kredi olarak alarak onu işletiyor. Yatırımcı, daha sonra, aldığı krediyle birlikte, elde ettiği kârın bir kısmını da  bankadan çektiği kredinin faizi olarak ödeyince,  „kredi faizi“ denilen bu  paranın bir bölümü tasarrufçuya giderken, bir bölümü de  bankanın kazancı olarak onda kalıyor...

Bu işlem kapitalizmin a ve b sidir!.. Bunu ortadan kaldırmak demek devlet zoruyla kapitalizmi ortadan kaldırarak onun yerine üretim araçlarının devlet mülkiyetinde olduğu başka bir sistemi getirmek demektir. Çünkü, bu durumda üretim araçlarının sahibi devlet olduğu için, yatırım yapmak da ancak onun yetkisi ve fonksiyonu dahilinde  olacaktır.  Yani, paraya  tasarruf eden de  devlet olduğundan,  bu durumda arada faiz ve bankacılık diye birşeye yer kalmaz. Tabi böyle bir sistemde  tasarruf falan da olmaz. Çünkü herşeyi belirleyen zaten devlettir. Tasarruf edipte ne yapacaksın ki, belirli bir gelirin var, ne uzar ne kısalırsın, tasarruf yaparak bununla ne elde edeceksin ki! Ayrıca, herkesin geliri zaten böyle bir tasarrufa da olanak tanımayacak düzeydedir!

-Peki böyle bir sistem mümkün müdür? Tabi!!... "Sosyalizm" adı altında yetmiş yıldan fazla yaşayan sistem ne idi ki!.. Bugün Kuzey Kore'de, Küba'da olan da bundan başka birşey değildir zaten!..

-SONUÇ?: Öyle, „faize yer vermeyen“, "kapitalizme alternatif" başka bir işletme sistemi-"İslami kapitalizm"- diye birşey olamaz!.. Bunların hepsi ya aldatmacadır, ya da küçük burjuva hayalleridir. Büyük sermayenin karşısında elinde banka ve kredi musluğu olmayan küçük sermaye cevrelerinin kapitalizme karşı geliştirmeye çalıştırdıkları toplum mühendisliği faaliyetinden başka birşey değildir bunlar!..

-Dikkat edin bakın, bu türden İslami mühendislik faaliyetlerinde bulunmaya çalışanlarla eski "solcu" dünya görüşü tıpatıp birbirine benziyor!.. Zaten kullandıkları sloganlar, "emperyalizm", "kapitalizm" vb. anlayışları da aynı!!..

Bu ara eski defterleri karıştırıyorum. Doğan Avcıoğlu gerçekten çok ilginç bir tip. Onun "kapitalist olmayan yol" anlayışı -sosyalist olmadığı halde-onu nasıl Sovyetler’in yörüngesine soktuysa, bugünkü "İslami sistem" arayışı içinde olanlar da aynı yola girmeye çalışıyorlar!!.. Dikkat edin, zaten "Ulusalcılarla" "Avrasyacı" denilenler arasındaki ittifak da buralara dayanıyor. Ruslar ise, eski Sovyet ideolojisini bugünkü Rus ulus devlet paradigmasıyla birleştirerek 21.yy da 20.yy kalıntısı bir ulus devlet hattı oluşturmaya çalışıyorlar!..

Bizim Şanghay Birliği heveslilerinin çok dikkatli olması gerekiyor! Ruslar'la ilişkiye evet, Çin'le iliskiye evet, ama bu ilişkileri 20.yy mantığıyla anti-Batı bir yörüngeye oturtmak son derece yanlış ve tehlikelidir...

-AK Parti ilk on yıldaki çizgisini fabrika ayarları olarak almalı, bu çizgiyi geliştirerek yola devam etmeye çalışmalıdır. Öbür türlüsü hem kendisi hem de Türkiye için macera, maceranın da ötesinde felaket olur...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums